Hangisi?

Televizyonu açtığımda, ekranı ABD Başkanı Clinton'ın yüzü kaplıyordu.
Kamera daha da yaklaştı.
Clinton'ın dudak hareketlerinden "I love you" mesajı okunuyordu.
Gözleri ileride bir yerlere bakıyordu.
Sıcak ve sevecen bakışlar...
Ekranda bu kez eşi Hillary Clinton göründü.
Kamera, Hillary'nin yüzüne odaklandı.
Onun dudak hareketlerinden de aynı kelimeler okundu.
Clinton, yeniden ekrana geldiğinde şu mesajı veriyordu:
"ABD halkına sunduğum sağlık hizmeti programı, Hillary'nin 7 yıllık çalışmalarının sonucudur.
Önümüzdeki dönem bunu göreceksiniz."
Ve ekranda ABD Başkan Yardımcısı, Demokratlar'ın başkan adayı Al Gore...
Clinton'ın hemen arkasındaki ve üstündeki sette oturmaktaydı.
Clinton "önümüzdeki dönem" söylemi ile ona oy istiyordu.

Başarıyı paylaşmak

Clinton'ın bu konuşması, bir bakıma ulusa hesap vermek ve ulusa veda idi.
Kongre önünde konuşmaktaydı.
Salonu Temsilciler Meclisi üyeleri, senatörler doldurmuştu.
Tribünlerde ise Clinton'ın konukları yer almıştı.
Hillary de onlar arasındaydı.
Clinton, geride kalan 7 yıl boyunca gerçekleşen başarıların simgesel isimlerini sıralıyordu.
Örneğin...
Dış politikada ABD'nin "tek büyük" haline geldiğini vurguluyor.
Ve parmağıyla bu başarının mimarı olarak Dışişleri Bakanı'nı gösteriyordu.
Sesleniyordu:
"Ayağa kalk Madeleine Albright."
Albright ayağa kalktığında, salonda ve tribünlerde müthiş bir alkış patlaması kopuyordu.
Clinton, dönüp Al Gore'a gülümsüyordu.
Al Gore'un bayrağı taşıyacağının mesajıydı bu.

İsimsiz askerler

Dış politika, ancak arkasında kuvvet varsa başarılı olur.
Clinton, Bosna'ya insani amaçlı müdahaleyi anımsatıyor ve ABD'nin dünyada insanlık suçlarına seyirci kalmayacağını, silahlı gücünü ortaya koyacağını söyledikten sonra tribünlere sesleniyordu:
"Ayağa kalk asker!.."
Tribünlerde bir havacı ayağa kalkıyor. El sallıyordu.
Hani o Bosna'daki hava harekatı sırasında uçağı düşen ve ABD helikopterleri tarafından kurtarılan havacı.
Gene bir alkış patlaması.
ABD ulusunun en büyük ve en güçlü olmak gururunun son simgesiydi bu havacı.
Sonra...
Clinton, başarının arkasındaki isimlerden biri olan Milli Savunma Bakanı Cohen'i de ayağa kalkmaya çağırıyordu.
Gene alkışlar...
Ardından bakan Cohen'in eşine (eski güzellik kraliçesi) "Janet ayağa kalk lütfen" diye sesleniyor.
"Dünyanın her yerindeki ABD birliklerine giderek, onlara moral veren melek" diye tanıtıyordu onu.
Gene alkışlar...
Böyle nice isim ve ayağa kalkmaları için sesleniş... Ve salonda her biri için alkış patlamaları... Her alkış sonrasında da Clinton'ın geriye dönerek Al Gore'a gülümseyişi...

Büyük olmak

Clinton, konuşmasını "ABD, şu anda tarihinin en güçlü, en mutlu, en zengin, işsizliği en az dönemindedir" diye sürdürüyordu.
Son söz...
- Türkiye'de hangi lider, başarıda katkısı olanları böyle isim isim topluma sundu?
- Hangi lider, kendinden başkasına alkış istedi?
- Hangi lider, kendinden sonrası için bir ismi daha yüksek kürsüye oturttu ve ona desteğini verdi?
- Hangi lider, 'Türkiye, tarihinin en güçlü, sosyal adalete en yakın, en zengin dönemini yaşıyor' diyebildi?
- Hangi lider koltuğuna yapışmadı?



Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr