Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Tango için birkaç satır:
"Tango yaparken kişinin uykusu gelmez, enerji depolar. Bütün duygular uç noktalarda yaşanır, sevgi, aşk, nefret, kızgınlık, hırs... Tango hayatın bir simülasyonu olarak algılanabilir.
Dansettiğiniz sürede, hayatınız boyunca hissettiğiniz duyguları, sıkıştırılmış, konsantre edilmiş, yoğunlaşmış bir şekilde yeniden yaşarsınız. Eğer partneriniz hoşlandığınız, daha da öte aşık olduğunuz biriyse, vücutlar birbirini çeker. Daha yakın, daha sıcak dansedersiniz.
Tangoda ruh, figürler aracılığında, geçmişin izleri, anın zevki ve geleceğin umutları ile buluşur.
Bağdaşır." (1)
Son haftalarda filmler ve gösterilerle tangolu bir dönem geçirdik.
Tango Dersi (Tango Lesson) filminin başrolündeki Sally Potter, aynı zamanda filmin yönetmeniydi.
Film, Sally Potter'ın gelmiş geçmiş en iyi tango dansçısı ve hocası sayılan Pablo Veron'dan tango dersi alışının öyküsüydü.
Atilla Dorsay'a göre sinemada ilk tango, efsane aktör Rudolf Valentino'nun "Mahşerin Dört Atlısı"dır.
Valentino, kadınların yüreklerine harikulade tango çalımları atmış.
Tango, aşkın ötesinde, başka duyguların ve anlatımların da dili.
Fernando Salonas "The Tango" ve "Güney" filmlerinde Arjantin'in üzerindeki siyasal baskı ve dikta dönemini irdeledi.
Tangoyu siyasi metafor olarak kullandı.
Carlos Saura'nın "Tango" filminde ise, tango figürleriyle dikta baskısı ve bu baskıya tepkiler anlatılıyordu.

İstanbul'da ve Arjantin'de...

İstanbul'da iki tango grubu var.
50'şer kişilik bu iki grup, her hafta kendi aralarında tango geceleri yapıyor.
Aslında tango, ilk kez Arjantin'in liman işçileri arasında erkek erkeğe yapılan bir dans.
Bıçkın liman işçileri, karakter, güç, tavır simgelerini yansıtan bu figürlerle, kadınlara "erkeklik" gösterisi yaparlarmış.
Zamanla, sevgiyi ölürcesine, nefreti yok edercesine yakıcı kadınlar da, pazuları güçlü, yürekleri yanardağ gibi bu genç liman işçilerinin figürlerini benimserler.
Figürler dansa dönüşür.
Tango doğar.

En yüce duygu

Bu bağlamda, en uçta saygın ve yüce duyguların yani "dostluğun, arkadaşlığın, hayatla tangosunu" yansıtmak istiyorum.
Dr. Oktar Babuna'yı lösemiden kurtarmak için bir araya gelen 15 arkadaşı, adeta bir mucize gerçekleştirdiler.
Genç Babuna'nın hastalığının öğrenildiği gece bir araya gelmişler ve çalışmaya başlamışlardı.
Lösemi (kan kanseri) kan hücrelerini üreten kemik iliğinde oluşan bir hastalık.
Akyuvarlar öylesine hızla çoğalır ki, normal hücre üretimini engeller.
Vücudun enfeksiyona karşı savaşı, dokulara oksijen taşıma ve kanamayı engelleme özellikleri hasara uğrar. Ölüm yakındır.
Tedavisi kemoterapi.
Ama asıl çözüm, 6'da 6 uyum sağlayan ilik naklidir.
Oktar'ın gönüllü arkadaşları çalışmaya başladıklarında, Türkiye genelinde ilik nakli için günde 18 kişi taramadan geçiyordu.
Test bedeli 50 milyon liraydı.
Sadece 10 bin kişinin test sonuçları vardı. Günde 58 kişi taramadan geçebiliyordu.
Babuna gönüllülerinin kampanyası sonucu, 2,5 ayda 160 bin kişi tarandı.
Test fiyatları 3 milyon liraya inmek üzere. Günde 500 kişi taramadan geçiyor.
Çok etkin bir kampanyayla büyük fonlar yaratıldı.
Çapa'da tıbbi biyoloji laboratuvarları kuruldu.
Dünya standartlarında bir laboratuvar oluşmak üzere.
Dünya Kemik İliği Bankası ile ilişki kuruldu.
Dr. Oktar Babuna, için 6'da 6 uygun ilik henüz bulunamadı ama bu çalışmalarla çok sayıda lösemili hastaya umut verildi.
Ayrıca...
Kemoterapi yöntemiyle, Dr. Babuna'nın da hastalığın en tehlikeli ve saldırgan türünün üstesinden gelmesi güzel.
Hayat bir tangodur.
Ve bu olağanüstü dansın estetiği, yüce duygularla oluşur; aşk, sevgi ve - Oktar örneğindeki gibi - arkadaşlık...
Kemik İliği Bankası için herkesden 1'er milyon lira katkıyla, bu dostluk zincirinde yer alın.
...............
Tango Grubu Yöneticisi Atilla Arsan'ın anlatımı.(1)



Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr