Ankaradakinin şalteri inmişse de, İnönü Stadı skor levhasında, ulusal onurla belki kaşılaşabiliriz. Taksimden kopacak bir heyecan rüzgarı, Ankarayı örten ölü toprağını söküp atabilirse.Bu gece hepimiz Beşiktaşlıyız.Damardan Galatasaraylı ben de bu gece tribünlerdeyim.En kökten Beşiktaşlıyım. Savaşın alacakaranlığında titrek ve kararsız adımların ardından yazabileceğim şudur: Ferini kaybetmiş coğrafyada, gözlerim sadece İnönü Stadındaki ışıkları algılıyor. Kalıcı olabilmek... Popülizm mi?Hayır...İlk bakışta dönemlerinden manzaralarda hafif kalıyor gibi algılansa da futbol, zamana ağırlığını koymuş, nice devleri gömerek bugünlere gelmiştir.Örneğin futbolu en güzel yazan adam Eduardo Galeano GÖLGEDE VE GÜNEŞTE FUTBOL yapıtında şöyle anlatır:"Dünyanın en yoksul iki ülkesi Bolivya ve Paraguay, Standart Oil ve Shell adına birbirlerini yiyorlardı. Mao büyük yürüyüşü başlatarak Çin devrimi için düğmeye basıyordu. Hitler kendini Führer ilan ediyordu. Saf Irk yasası parlamentoda onaylanıyordu.1934 Dünya Futbol Şampiyonası Faşist Mussolini İtalyasında başlıyordu."O manzaradan bugünlere ulusların hala onur duydukları ne kaldı?İtalyanın 1934 Dünya Futbol Şampiyonu olarak onur kürsüsündeki yeri... Hepsi o. İtalyan ulusunu yeni başarılara yönelten özgüven simgelerinden biri oldu.Oysa o tabloda yer alan Mao artık sadece bir duvar dibi... Mussolini, Hitler ve Stalin ise tarihin çöp tenekesindeler.O nedenle, Ankarada şalter inmişse de gözlerim bu gece İnönü Stadı skorborduna yansımamasını dilediğim ışıklarda olacak. Abartıyor muyum? Kırmızı beyaz BJK Temelleri Abdülhamid Sultan döneminde atılmış...Bir avuç çağdaş ve heyecanlı Türk genci...Hafiye jurnalleri...Neler.Beşiktaşın asıl renkleri kırmızı beyazdı.Ancak Balkan Savaşından yenik çıkan Osmanlı, koskoca Balkan topraklarını kaybetmişti.Özellikle gençler bu ağır yenilgiyi içlerine sindiremiyorlardı.Beşiktaş Balkan toprakları geri alınıncaya kadar formasındaki kırmızıyı, siyaha bırakmaya karar verdi.100 yıldır BJKnın renkleri bu asil jest nedeniyle siyah ve beyaz...Ama bu gece siyah beyaz Türkiyeyi de temsil ediyor.Onu 1903te kuruluş yıllarının kırmızı beyaz renkleriyle algılayarak alkışlayacağız.Bastır Kartal...1903ten kalan sensin... 2003te onurumuzu yaralayanlar, bizi üzenler değil, 100 yıl sonra yine sen anılacaksın. O Beşiktaş ki... Ayrıca Genç ve başarılı başkan Bilgilinin ve ona sağ eli kadar yakın Demirörenin takımın, genç Türkiye esintisiyle bütünleşmesinde etkileri büyük.İlhan Mansız ve Ahmet Dursun da Beşiktaşa bu yıl genç kesimden çok taraftar kaydırdı.Prag maçı boyunca tribünde aralarındaydım. Sonrası, kutlama yaptıkları mekanlara da gittim. Coşkulu ve çağdaştılar.Aşka geldiklerinde futbol coşkusunun mezesi birkaç çerez söylemi de çok görmemek gerek. g.civaoglu@milliyet.com.tr Bu yıl BJK - genelde - iyi top oynuyor. Lucescunun deneyimi ve sade bilgeliği takıma kimlik ve oyun estetiği kazandırdı.