Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

BÜTÜN kamuoyu araştırmaları -siyaset akıntılarını terse çevirecek bir gelişme olmazsa- AK Parti’nin önümüzdeki genel seçim sandıklarından gene “iktidar” çıkaracağını gösteriyor.
Peki...
ABD, İngiltere ve İsrail medyasında Hakan Fidan ve Davutoğlu üzerinden Erdoğan’ı hedef alan yayınlar nasıl bir senaryonun uygulaması?
Bu yayınlara ABD’nin ağırlıklı düşünce kuruluşları da eklendi.
Bunlardan birini dün iktidara yakın Star gazetesinde Fehmi Koru yazdı.
“Saldırıda yeni aşama: Abromowitz ve Edelman imzalı rapor” başlıklı yazısından kısaltmalar yaparak bazı satırlarını yansıtıyorum:
................
Bipartisan Policy Center, ABD’nin yakın döneminde önemli görevler üstlenmiş iki ana eğiliminden “demokrat ve cunhuriyetçi” bazı eski siyasilerin kurduğu bir oluşum.
Ülkelerinin Türkiye ile ilişkilerinin son durumunu inceleme görevini iki eski kurt diplomata havale etmişler:
Morton L. Abromowitz ile Eric S. Edelman‘a...
“Retorik’ten Gerçeğe; ABD’nin Türkiye politikasını yeniden biçimlendirmek” (From Rhetoric to Reality: Reframing U.S Turkey Policy) başlıklı 72 sayfalık taptaze rapor böyle ortaya çıkmış.
................
Dediği basitçe şu: Ak Parti hükümeti ‘komşularla sıfır sorun’ ilkesi eşliğinde aslında ‘mezhepçi’ (Sünni) bir dış politika izliyordu; ‘Arap Baharı’ndan etkilenen ülkelerde ilişki kurduğu siyasi kuruluşlar, daha sonra Suriye’deki iç-savaşa ve Mısır’daki gelişmelere verdiği tepkiler bunu iyice açığa çıkardı. Aslında Ak Parti ülke içinde de ‘mezhepçi’ politikalar izliyor; bunun son örneği Gezi Parkı eylemlerinde hükümetin emrindeki polisin orantısız güç kullanımıdır...
................
“Türkiye’-nin artık Ortadoğu’-daki olayları etkileye-bilecek pek az politik gücü kaldı. ‘Komşularla sıfır sorun’ vizyonunu izlediği dönem sonrasında elde yalnızca sorunlar var. Suriye’de Esad’ın gönderil-mesini istedi, Mısır’ın yeni askeri hükümetini tanımadı, İsrail ile diplomatik ilişkileri kopardı, NATO’nun radar tesislerini kabul ederek ve Suriye’deki ayaklanmacılara destek vererek İran’ı öfkelendirdi, Bağdat’taki merkezi hükümetle kavga etti, Müslüman Kardeşleri ölümüne savunarak güçlü Körfez ülkelerini sinirlendirdi, temelsiz ithamlar ve komplo teorileriyle Avrupa’yı kendinden uzaklaştırdı...”
................
Fehmi Koru, rapordan iki saptama da yapıyor.
- “Rapor yazarları, İsrail’e karşı tavrı da AK Parti’nin içeride ve dışarıda izlediği politikaların devamı olarak görme eğiliminde.”
- “Esas amaçları ABD’yi, Obama’nın Türkiye politikalarını ve ABD’deki karar vericileri etkilemek.”

Haberin Devamı


YA HEDEF NEDİR?
BUNLAR “taktik...”
Bir “strateji” olduğu da görülüyor.
Fehmi Koru’nun “çıkarımı” da bu.
Zaten Başbakan Erdoğan liderliğindeki Türkiye için bir şeylerin kaynatıldığı kokuları buram buram gelmekte.
Ama...
“Nereye varmak isteniyor?”
Kamuoyu yoklamaları “kazanın altına sürekli odun atanların” da yabancısı değil.
Onlar da ne yapsalar seçim sandıkları açıldığında AK Parti’nin yeniden tek başına iktidar olarak çıkacağını görüyor olmalılar.
O halde bu yayınlar, bu raporlar, Obama’yı ve Amerika’daki karar vericileri etkilemek çabalarından hangi sonucu çıkarmak hesabındalar?
İşte asıl önemli olan bunu sezebilmek, görebilmek.
Erdoğan’ı “bertaraf” edemeyecekleri apaçık ortadayken bu kazan neden kaynatılıyor?
Kafamın üzerinde 360 derece dönen “sezgi radarlarıma” bazı sinyaller takılmakta.
Ama henüz “fikir jimnastiği” aşamasındayım...