Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yıkılan gene devlet binaları, görev yapamaz hale gelen gene devlet hastaneleri... Gene eksik demir, hileli beton, çürük malzeme...Devleti soydukları, soyanlarla ortaklıkları yetmiyormuş gibi yaptıkları, yaptırdıkları özürlü binalarıyla cinayet de işliyorlar.Bu hırsızları, katilleri, vicdansızları lanetliyorum.Hukuk düzeni aciz kalsa da Allah onların cezasını verecektir.Bingöl depreminde yaşamını yitirenlere rahmet, yakınlarına ve ulusumuza baş sağlığı diliyorum. Yaralananlara acil şifalar. Et kokmasın diye tuzlarlar. Ya tuz kokarsa? Afet İşleri Müdürü bile enkaz altında kalmışsa... Çocukların üstüne çöken Yatılı Bölge Okulu Pansiyonu'nu, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yasaklı müteahhit yapmışsa... Tuz kokmuş demektir. Erken alarm Birkaç gün sonra Bingöl'le birlikte İstanbul kaygıları unutulmasa.Ama...Gene de İstanbul'un bir erken uyarı sistemi var.Marmara'da fay kırılıp titreşimler başladığı anda bütün İstanbul'u kapsayan 10 istasyona sinyal gönderiliyor.Bu istasyonlar, deprem dalgalarının varışından, mesafelerine göre 8 - 15 saniye önceden uyarılmış oluyorlar.O saniyeler içinde bölgenin elektrik ve doğalgaz akımları otomatik kesiliyor. Yangınlar önleniyor.Ancak erken uyarı sistemiyle İstanbul'da siren sesleri yankılanacak sanılmasın.Bu erken uyarı sistemi, İstanbul Valiliği arkasındaki Afet Yönetim Merkezi'ne de sinyal ulaştıracak.Depremin merkezi, şiddeti vs.Afet Eğitim Merkezi bilgisayarında bu verilere göre hangi alanların, nasıl etkileneceği, o yörelerde hangi duyarlı binaların bulunduğu, ulaşım, sağlık ve kurtarma çabalarının nerelerde yoğunlaşması gerektiği görülecek. Keşke, Bingöl depremi, eli kulağındaki İstanbul depremi için erken uyarı alarmı olsa. Beyin sağlam... ya organlar? Onlara bilgi geçildiğinde 3 yıldır eğitilmekte olan ekipler, öngörülen yerlerde toplanacak ve kurtarma, sağlık merkezlerine ulaştırma ve diğer hizmetlere yönelmiş olacaklar.Şunu da belirteyim ki, çelik konstrüksiyonla yapılmış olan Afet Yönetim Merkezi'nin, Bingöl'deki gibi çökme olasılığı yok.Yani, beyin sağlam. Ya organlar?İşte orada kaygı verici sorunlar hala sürüyor.Başta demir ve karayollarının kesişme noktasında bulunan ve en büyük yükü taşımak zorunda olan Haydarpaşa Numune Hastanesi olmak üzere hastaneler ve diğer kamu binalarının çoğu, depreme karşı güçlendirilmiş değiller.Diğer kaygı verici bilgileri sıralamakta fayda görmüyorum. Afet Yönetim Merkezi ise yerel 32 afet merkezine bilgisayarla doğrudan bağlantılı. Projekolik İstanbul Özellikle kamu yapıları için kaynak sorunu var.Ancak Dünya Bankası milyon dolar dolaylarında finansman sağlayacak.Yeter ki, gerçekçi ve kapsamlı bir proje sunulsun.Paranın nasıl kullanılacağı planlanmış olsun.Bu proje hala tamamlanmış değil.Üçüncü kez hazırlanıyor.Dünya Bankası da bekliyor.Türkiye'nin projekolik olduğu, bir türlü uygulamaya koyulmayacak projelerle patinaj yapma tutkusu biliniyor.Neyse ki deprem de bekliyor.Tanrı'ya şükür şu satırların yazıldığı dakikalara kadar bekledi.Korkunç uğultusunu duyurmadı.Bilim adamlarına göre 7 - 7.5 büyüklüğünde bir deprem yaklaşıyor.Ama proje hala bitmedi. 4 yılda depreme karşı önlemleri kağıt üzerinde bile saptayamamak acı.Neyse ki bu kez iyi ellerde.Proje ve finansmandan sonra, uygulamanın yıllar alacağı bir başka sorun.Öte yandan özel yapılarda, özellikle kat maliklerinin harcamalarda anlaşamamaları nedeniyle, sağlamlaştırma yapılamıyor. Bunun da yasayla düzenlenmesi, yaptırım getirilmesi, finansman sağlanması gerek.Deprem inşallah bütün bunları bekler. g.civaoglu@milliyet.com.tr İstanbul'u depreme karşı hazırlamak kolay değil.