Toplumdaki tepkilere karşın Bülent Ecevit ısrarlı oldu... Ortaklara da bu bağlamda çiçekler sunuldu.Ama...İki engel vardı. 1- Anayasa'nın 14. maddesi bazı suçların affını engellemişti. Kimi siyasetçiler için suistimal iddiaları ve ter"r suçları bu kapsamdaydı. 2- Ayrıca... Abdi İpekçi' nin katili Ağca ile 7 gencin katilleri arasında yer alan Kırcı' nın da af kapsamına girmeleri kamuoyunda büyük duyarlılık yaratacaktı.Ç"züm arandı.Çıkacak yasaya "af" yerine "Şartlı Salıverme ve cezayı erteleme" gibi bir ad verilirse birinci engel aşılıyordu.İkincisi? Anayasa Mahkemesi' nin iptal kararı alacağı açıktı.İptal kararından sonra, toplum duyarlığına karşı günah topu b"ylece Anayasa Mahkemesi' nde kalmış olmaz mıydı? Anayasa Mahkemesi kararında yer alan 6 aylık süre sonuna kadar beklenir, yasa son gün çıkardı. Cumhurbaşkanı veto etse bile artık çok geç olurdu. Yasa boşluğu nedeniyle tahliyeler başlardı. "Her şey tamı tamına bu senaryo içinde kuruldu ve uygulandı" iddiasında değilim.Ama "hukuk diye diye hukukun ne hale geldiğini" düşündürüyor. Yanlışlıklar dizisinin başından alalım. Hukuk diye diye... (2) Anayasa Mahkemesi iptal edilen hükmün yer aldığı yasayı "toplu "zel af..." diye tanımlamış. (Sayfa 234. Paragraf 5. Satır: 7 ve 8.)2001'deki Anayasa değişikliği ile Anayasa 87. maddesine "af yasalarının TBMM'nin beşte üç oy çoğunluğunu gerektirdiği" hükmü eklenmiştir.Cumhurbaşkanı Sezer de son yasayı veto ederken Anayasa Mahkemesi' nin "bu bir toplu "zel af yasasıdır" hükmüne ve 87'in yeni haline dayanmakta.O nedenle 5'te 3 çoğunluk şartını aramakta.Ama gene de...Adalet Bakanı Türk, Cumhurbaşkanı Sezer için "kendisini Anayasa Mahkemesi yerine koymakta" diyor.Cumhurbaşkanı Sezer de Türk' ün Anayasa Mahkemesi kararını okumasını tavsiye ediyor.Bu arada bazı savcılar şakır şakır tahliyeleri başlatıyorlar. Ancak 6. ayın sonuna sarkıtılan yasayı hazırlayanlar bir şeyi atlamış olabilirler. Hukuk diye diye... (3) Sonra...Dışarı... "Türkiye seninle gurur duyuyor" diye alkışlansınlar mı?™yle g"rünüyor ki... Yasa aynen çıkarılacak ve Cumhurbaşkanı'na g"nderilecek. Tabii - bulunamayacağı - için 5'te 3 oy çoğunluğu ile değil...Bu durumda Sezer ne yapacaktır?Anayasa Hukuk Profes"rü Ergun ™zbudun' a g"re "Sezer'in g"rüşü doğrudur. 5'te 3 oy çoğunluğu yeni yasa için gereklidir. Ancak, şekil şartı eksikliğini saptama yetkisi de Anayasa Mahkemesi'ndedir. Sezer, yasayı onaylar, ama Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açar." Ağca ve Kırcı için hapishane kapıları, diğer adi suçları nedeniyle sadece birkaç yıl için açılmayacak... Hukuk diye diye... (4) Zaten tahliyeler sürüyor.šstelik Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez.Çıkan, tekrar içeri alınmaz.Peki, ne düşünülüyor?Adalet Bakanlığı, savcılardan "kanun "nünde eşitlik ilkesi gereği beklemeleri" genelgesi yayınlayamaz mı?Kanun, ekspres hızla aynen çıkarılarak Sezer' e g"nderilir. Sezer, sabahın ilk saatlerinde onaylar, mesai saatinin başladığı saat 9'da Anayasa Mahkemesi' ne "yürütmenin durdurulması tedbiri istemiyle iptal davası" açar. Anayasa Mahkemesi, derhal toplanarak "yürütmeyi durdurur." Dışarı çıkmış olan az sayıda mahkum ayrı bir inceleme konusu olur.Peki ya umutları kapartılan gerçek kader mahkumları?Onların aileleri?...... Dünkü yazımda GS'lıların eleştirilerde bile üslup düzeyine "rnek olarak Sayın Necdet Çobanlı ağabeyimizin, bir GS'li kardeşine şu satırını yansıtmıştım:"Başarısızlığının devamını diliyorum."Elbette, bu başarısızlık iğnelemesi GS'nin başarısı için değildi. GS'nin finans anlaşması yaptığı bir yabancı firma bağlamındaydı.Yanlış anlaşılmalara neden olmaması için açtım. G.C. g.civaoglu@milliyet.com.tr Anayasa Mahkemesi iptal kararı verinceye kadar hapishaneler boşalmaz mı?