Genelkurmay Başkanı Müşerref'in yönetime el koymasından sonra
Pakistan Büyükelçisi'nin söyleşi yemeğindeydik.
Konuşmasını şu cümleyle açtı:
"Ülkesinde darbe yapılan bir Pakistan Büyükelçisi'nin bu durumu izah ederken, en iyi anlaşılacağı ülke Türkiye'dir."Aynı yemekte, bazı arkadaşlar,
"Pakistan'da, General Müşerref'in müdahalesiyle Türkiye arasında bir paralel olup olmadığını da" sordular.
Bu tür sorular,
Ekim 1999 Türkiyesi için kuşku rüzgarlarını taşımaktaydı.
Özellikle...
Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülmesi ile eski senaryoların anımsanması...
Yargının en üst kurumlarından tepkiler...
Parlamento'nun, siyasi partilerin ve yönetim zirveleri tarafından eleştirilmesi, bazı
"acaba"ları gündeme getirmişti.
Başsavcı Vural Savaş'ın son konuşması ve
Parlamento'yu
"önerdiği yasaları çıkartamayacak olmakla" suçlaması, bu açıdan yorumlanabilir.
"Parlamento çıkaramazsa kim çıkaracak?" platformuna kayan tartışmalar,
"özü" kaybettirmiştir.
O
"öz"e birkaç paragrafla eğilmekte fayda var.
Batı ve terörle mücadele
Hemen hemen bütün
Avrupa ülkeleri terör ve anayasal suçlara karşı, yasalarında son zamanlarda değişiklikler yaparak, özel hükümler getirmiş bulunuyorlar.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de, o hükümlerin uygulanması bağlamında
"karşı başvuruları" reddetmiştir.
Örneğin...
1- Almanya'da terörist eylemler için örgüt kurmaktan, tutuklu avukatların getirdikleri yazılı belgelerin hakime gösterilmeden, sanığa iletilmesine izin verilmeyeceği kuralı konmuştur.
Ayrıca...
Sanığın avukat sayısı
3'ten fazla olamıyor.
Teröristlere yakınlığı saptanan avukatlar, hakim tarafından görevden men edilebilir.
2- İngiltere'de, yakalanan terör suçu sanıklarının, polis tarafından
7 güne kadar gözaltında tutulması kabul edilmiştir.
Poliste ifade süresinde avukat bulundurmaları yolu kapatılmıştır.
İngiltere'de bu gruba giren tutuklu ve hükümlüler, bir cezaevinde on beş günden fazla bırakılmıyorlar.
İngiltere'de bazı durumlarda vatandaşların seyahat özgürlüklerine örneğin bir kentten diğerine gitmelerine kısıtlama konabiliyor.
3- Belçika'da ise bu tür hükümlüler tek kişilik hücrelerde yatırılmaktalar.
Bütün eşyaları hergün aranıyor ve hücreleri gece de aydınlatılıyor.
Bu tür suçluların çalıştırılmaları kabul edilmemiş, ziyaretçileri ile görüşmeleri ve mektuplaşmaları engellenmiştir.
Trol- a metodu
Batı kanunlarında yeni uygulanmaya başlanan
Trol - a metodunun özelliği şöyle...
Belli kriminojen özellikler bilgisayara yükleniyor...
Ve bilgisayar bu belli kriminojen özellikleri taşıyan kişilerin bilgisayardan taramasını yapıyor.
Tarama yapıldıkça sayı
yüzbine, yirmibine, onbine, beşyüze iniyor.
Böylece...
O
beşyüz kişinin hayatı izlenmeye başlanıyor.
Bu kişiler
potansiyel terör eylemcisi olarak kabul ediliyor.
Bu kişinin
hareketleri takip ediliyor... Telefonları dinleniyor... Evinin önü 24 saat kameraya alınıyor... Bir olayda ilk gözden geçirilenler o grup arasından seçiliyor.
Daha sonra bu kişi şüphe sebebi bulunarak gözaltına alınırsa, onunla temas eden herkes de şüpheli durumuna giriyor.
Polise kaynak
ABD'deki özel polisler, özel suçlara karşı mükemmel teknolojik donanıma sahip.
Bunun sebebi, kendi kendilerini finanse ediyor olmaları.
Yani...
Eğer bir mafya patronu yakalanırsa, paranın büyük bir kısmı polise gider.
Polisin araç gereç teknoloji ve uzman çalıştırma giderleri bu kaynaktan karşılanır.
Mafyayı şikayet eden bir vatandaş, polis tarafından
24 saat özel korumaya alınır.
Şikayet ettiği şahsın bütün telefonlarına, bilgisayarlarına, evlerine dinleme başlatılır.
Hareketleri
24 saat izlenir.İhbarı yapan vatandaşın adı kesinlikle gizli tutulur.
Özel olarak alınan ifadesi
"Bay X" olarak mahkemeye gönderilir.
Bizde
Abdi İpekçi cinayetinin tanığı bile can korkusuyla konuşamıyor.
Bunlar da birer gerçek.
Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr