Anayasa’nın 117. maddesine göre “Genelkurmay Başkanı, Başbakan’a bağlıdır.”
Bu durumda, Başbakan yazılı bir talimat vererek GATA’ya ve askeri kurum sayılan diğer askeri hastanelere, hatta orduevlerine “başörtülü ve türbanlıların” girişlerinin serbest olmasını isteyemez mi?
Hukuki durum nedir?
“Başörtü ve türbanlıların” askeri kurumlara girişlerini engelleyen bir yasa var mı?
Yoksa...
Sadece idari bir karar ve yönetmelik işlemdeyse, Başbakan bunun iptalini Genelkurmay Başkanı’na bildiremez mi?
Sadece “polemik” ekseninde dönmek yerine Anayasa Hukuku ve İdare Hukuku ışığında konuyu irdelemek gerekir.
GATA olayı
Başbakan Erdoğan’ın eşi Sayın Emine Erdoğan’ın GATA’ya hasta ziyareti için gidişinin engellenmiş olması ve sonrası hâlâ gündemde...
Meclis’teki kavga, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, Güldal Mumcu’nun odasına “davetsiz misafirliği” ile oluşan gerilim kaygı vericiydi.
Ancak...
Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un “Yaşanmamalıydı, savunulamaz” söylemi buzlanmayı önledi.
Devlet Bakanı Cemil Çiçek’in “barış yemeği” -CHP katılmasa da- siyasetin ısıtma turudur.
Eğer bu durum Sayın Emine Erdoğan’ın karşılaştığı bir tavrı yansıtmasaydı belki bilmediğimiz aynı tip pek çok uygulama dizisi sürerdi.
Ama...
Konunun köpürtülerek siyaset malzemesi yapılması yerine artık çözümün hayata geçirilmesi zamanıdır.
BAŞBAKAN, ASKERE TÜRBAN TALİMATI VEREBİLİR Mİ?
T24 hukukçulara soruyor:
“Genelkurmay Başkanı Başbakan’a bağlı olduğuna göre, Genelkurmay Başkanı’na, askeri hastanelerde türban engelinin kaldırılması için gerekli idari düzenlemeyi yapması” talimatını verebilir mi?
* Askeri Yargıtay Onursal Üyesi Ali Fahir Kayacan’a göre “Başbakan, bu konuda Genelkurmay Başkanı’na talimat veremez.”
Kayacan bu görüşünü şöyle açıklıyor:
Anayasa’nın 117. maddesindeki “Genelkurmay Başkanı ile Başbakan arasındaki -BAĞLI- olma durumu klasik amir-memur ilişkisi dışındadır.
Genelkurmay Başkanlığı’nın kanunla görev ve yetkilerinden dolayı Başbakan’a karşı sorumluluğu, özel ve kendine has bir düzenlemedir.
“Sorumlu” olmak kavramı, amir-memur emir verme-emir alma kavramının ifade ettiği anlamdan çok daha sınırlı bir bağlılığı ifade eder.
Anayasa’nın bu hükmü karşısında askeri sosyal tesislere giriş usul ve esasları gibi konularda Başbakan’ın Genelkurmay Başkanı’na emir verme yetkisi yoktur.
Bununla beraber hizmet alacak ve ziyaret edecek siviller için uygulama her zaman değiştirilebilir.
* Prof. Ülkü Azrak’a göre ise “GATA’ya ziyaret yapacak kişinin başörtülü/türbanlı olduğu için engellenmesi o kişinin sağlık hizmeti alamaması gibi bir durumdur.”
Azrak şöyle diyor:
“Bu tip ayrımcılıklar kabul edilemez. Çünkü orada bir kamu hizmeti veriliyor.
Anayasa’nın 117. maddesi Başbakan’a, Genelkurmay Başkanı’na yeni bir düzenleme yapması için talepte bulunma/talimat verme olanağı sağlıyor.
Başbakan böyle bir yazıyla uygulamayı değiştirebilir.”
* Prof. İbrahim Kabaoğlu da kalın çizgilerle Prof. Ülkü Azrak’ın doğrultusunda düşünüyor.
* Doç. Osman Korkut Kanadoğlu farklı görüşte.
Sabih Kanadoğlu’nun oğlu olarak da, dikkat çeken görüşü şöyle:
Genelkurmay Başkanı’nın Başbakan’a karşı sorumluluğu kendisine kanunla tanınan görev ve yetkileri bakımındandır.
O alana giren bir konuda Başbakan’ın doğrudan işlem yapması düşünülemez.
Yönetmelik yetkisi doğrudan ve münhasıran TSK’ya aittir.
Ancak bu yetkinin kullanılmasından siyasi sorumluluk Başbakan’a aittir.
...............................
Bütün bu hukuki görüşlerin ötesinde zaten GATA’daki hadisenin vicdani izahı ve savunması olamaz.
Sanıyorum gerekli yönetmelik değişikliğinin süratle yapılacağını düşünmek için çok neden var.