Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Doğu duygusaldır. Batı rasyonel... (akılcı) O nedenle şiddet, köklerini Doğunun duygusal kültür altyapısından almıştır.Şiddetle savaşım politikaları dini inançları ve duyguları geri plana iten soğuk ve salt akılcı olmamalı.Özellikle, İslama dayandırılma iddiasını taşıyan teröre karşı, - tüm etkin güvenlik önlemleri ve küresel dayanışmanın yanı sıra - dinlerin ve Batı - Doğu kültürel farklarının değil, dinlerin, insancıl ve barışçıl ortak noktalarının öne çıkarılması gerekir."Uygarlıklar Çatışması" gibi Batı ve Doğu arasındaki kültür ve inanç farklılıklarına çağrışım yapan teorilerin, şiddeti hormonladığı gerçeği, artık anlaşılmalıdır.Vurguluyorum...Bundan böyle yapılması gereken, Batı ve Doğu dinleri ve kültürleri arasında yaklaşımı sağlamaktır. Bazı kesişme noktalarını örtüşme coğrafyası haline getirmektir.Türkiye, Doğu ve Batı dairelerinin birbirlerine yaklaştığı, kesiştiği, örtüştüğü işte "o coğrafya" olabilir.11 Eylül, insanlık adına çok acı, fakat Amerikadaki kafalara "uygarlık çatışması" yanlışının dank ettiği tarihti. "Türkiyede uygarlıkların buluştuğunu" gösteren tarih kavşağıydı. "Madrid kıyımı" ise gene bir insanlık dramıdır. Fakat, ABDden sonra ABdeki kafalara da bir şeyleri dank ettirebilir. Türkiyeye AB üyelik sürecinin hızlandırılması, Doğu - Batı ilişkilerinde de tarihin akışına makas değiştirtebilir. Doğudan peygamberler çıkar, büyük dinler doğar... Batıdan ise filozoflar, küresel felsefeler... İspanyadaki rezil katliamın arkasında eğer, El Kaide varsa...Sicilini tekrar yansıtmakta fayda var.El Kaide, soğuk savaş döneminde, Sovyetler Birliğine karşı kullanılmak üzere ABD, Pakistan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından kurulmuştu.Taliban hareketi, Rus istilasını, Afganistandan böyle sökebildi.El Kaideyi yaratanlar, şimdi elleriyle büyüttükleri bu canavarın tehdidi altındalar.11 Eylülden sonra, El Kaidenin bütün kaynakları ve Batıdan teknoloji destekleri kesildi.Fakat buna rağmen, canavar, dehşet eylemlerini sürdürüyor... Demek ki, ya müthiş bir maddi, teknolojik, lojistik güce erişmiş. Küresel ağ oluşturmuş... Ya da arkasında - bir olasılıkla - hala bazı "haydut devletler" desteği var.Ama... En önemlisi, şeyhlerin, kralların, diktatörlerin ve onların sağladıkları olanaklarla terör örgütlerini kullanmasının artık çıkmaz yol olduğu görülmüştür. Frankeştayn yazgısı El Kaide eylemleri, Türkiyeyi ABye de yaklaştırmıştır.Türkiye dinler ve kültürler diyaloğu için İslama bir model olma yolundadır.Belki ABDnin "Büyük Ortadoğu Projesi" için bölgede "kendilerine özgü" demokrat/İslam cumhuriyetleri oluşturulurken Türkiye "referans" rolünü alacaktır.Ama, El Kaide ve o zihniyetin teorisyenleri, bu süreci görmüyorlar mı?Tanrı korusun ama..."Madem iki uygarlığın ve dinlerin buluşma, örtüşme coğrafyası Türkiye olucak... O halde bu buluşma kundaklanmalı... Türkiye, ABnin içine almayı çok riskli bulacağı bir çatışma, İslami terör ve kaos coğrafyası haline getirilmeli, referans kimliği yok edilmeli" diye düşünemezler mi?Son üç eylem bunun ilk adımları mı?Yoksa, düşünüyorum da... Iraka müdahale tezkeresine, parlamentosu ret oyu vermiş bir Türkiye, neden El Kaidenin hedefi olsun?Bakınız son baskınla üçlediler.İşte yazgımızın iki maskesi...Bu yazgılardan olumlu olanını Türkiyeye kazandırmak için AKP, "dine dayalı terör üzerine" buldozer gibi gitmeli, bu sorunu duyarlıklarının ilk sırasına koymalıdır. g.civaoglu@milliyet.com.tr Korkunç şüphe