Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

MUSTAFA Balbay’a ait olduğu iddia edilen bilgisayar kayıtları için -yargıyı etkileyecek ifadelerden kaçınmaya özen göstererek- “genel” izlenimlerimi yansıtayım.
Önce gazeteci sonra da hukukçu şapkalarım altında şöyle düşünüyorum.

Gazeteci bakış açısıyla
1- BÖYLE bir internet kaydı bana gelseydi ve ben de gazetenin sorumlusu olsaydım, yayımlar mıydım?
Sanıyorum “EVET.”
2- Tempo 24, gazeteciliğin misyonu, kuralları ve meslek heyecanı gereği bunu yapmış. Peki sadece yayımlamakla yetinir miydim?
Hayır...
Mutlaka objektif gazetecilik ihtiyat notunu koyardım; “Mustafa Balbay’a ait olduğu iddiasıyla bize ulaşan bu satırların gerçek olup olmadığı kesin değildir. Bir kanıt yok. O nedenle yayınımız bir suçlama ve infaz gibi algılanmasın. Satırlar gerçekten Mustafa Balbay’a ait olmayabilir ya da üzerinde oynanarak, eklemeler, çıkartmalar yapılmış da olabilir.
Balbay tutuklu olduğu için kendisine ulaşmamız ve görüşlerini almamız mümkün olamadı. O nedenle bu haliyle yayımlıyoruz.”
Tempo 24 de taraflara “açıklamalar yapmaları” çağrısıyla bu doğrultuda özen göstermiş bulunuyor.

Hukukçu şapkası
HUKUKÇU kimliğimle izlenimlerim ise şöyle:
1- Bu bilgisayar notları yasa gereği gizli kalmalıdır. Sızdırılması ve yayımlanması yasaktır. Ancak, ne yazık ki bu gizlilik -tam- korunamıyor. Özellikle Ergenekon davası süresince bu madde pek çok kez sızıntılarla delik deşik oldu.
2- Dinleme bantları, bilgisayar notları, günceler ortalıkta uçuşuyor. Bunların bir kısmı kanıt niteliğinde, bir kısmı ise değil.
Ama...
Önemli bir “boşluk” var. Bu dinleme bantlarının gerçek olup olmadığı, üzerine montaj yapılıp yapılmadığı, ekler, kesintiler için devreye bazı ellerin girip girmediği gibi sorular, kuşkuların alacakaranlığında kalıyor. Bu alanda güvenilir bir “inceleme-araştırma” kurumuna ihtiyaç var.
Nasıl ki Adli Tıp, imzaların gerçekliğinden tutunuz da kan, doku, tırnak tahlillerine, balistik bulgulara kadar, yüzlerce kanıt iddiasını ileri teknoloji kullanarak sonuçlandırıyorsa, dinleme bantları, bilgisayar günceleri ve notları için de bağımsız ya da özerk bir bilimsel kurum oluşturulmalıdır. Son söz orada söylenilmelidir.

Haberin Devamı

GRİ BÖLGE
BİR gazeteci, haber almak, bir dizi ya da kitap yazmak için bazı örgütlerin içine sızabilir, onlardan görünebilir mi?
Yani, MİT’in, Jandarma’nın, Emniyet İstihbaratı’nın yaptığı gibi, kendi adına ya da gazetesi adına onlardan göründüğü izlenimini verecek özel ve gizli çalışmaları olabilir mi?
Örneğin... Bilgisayar notları doğru ise... Mustafa Balbay bir dönemin perde arkasını, sırlarını yansıtacak bir kitap için çalışmış olamaz mı?
Böyle bir yöntemin, gazeteciliğin etik kuralları içinde tartışılması önemli ve duyarlı konudur. Hukuk açısından da öyle. Yani her ikisinin örtüştüğü gri bölgedir bu. Balbay olayı böyledir diye bir iddiam yok ama gazetecilik “bütün” olasılıkların araştırılmasını gerektirir.

Haberin Devamı

İki şapka altında

BEŞİKTAŞ SAVAŞLARI
YEREL seçimlerde AKP’nin, küçük fakat ağırlığı büyük seçim yörelerini kazanmak hedefi, Beşiktaş için de geçerli.
Kadıköy, Çankaya, Şişli, Bakırköy, Bodrum da öyle...
AKP, Beşiktaş’a aday olarak, İstanbul cemiyet hayatının ünlü ailelerinden Sibel Çarmıklı’yı Beşiktaş’ta aday gösterdi.
İstanbul kremasından ailelerin, ünlü isimlerin katıldığı bir davette “Beyaz Türklere” mesaj verildi.
Ahu Aysal da, Beşiktaş’ın CHP’li Belediye Başkanı İsmail Ünal için sahibi olduğu Hotel Les Ottomans’da ünlüleri ağırladı.
Davetin Ahu Aysal farkı, İstanbul burjuvasının yanı sıra yazarların, çizerlerin, sanatçıların, diğer aydınların da çağrılı olmalarıydı. Daha ince düşünülmüş ve harmanlanmış konuk listesiydi bu ve de “içten...”
İsmail Ünal zaten hayli ileride ama böyle dostluk çemberlerinde oluşan sinerji de önemli.