Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


ABD Başkanı Cheney, neden Başbakan Ecevit'in yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvrıkoğlu ile de görüşmekte ısrarlı oldu?
Bu sorunun yanıtı "Cheney'nin ziyaret şifresini" çözebilir.
1991'i hatırlayalım.
Merhum Turgut Özal, TBMM çoğunluğunu da yanına almaktaydı.
Türkiye'ye Musul petrollerini hedef gösteriyordu.
Silahlı Kuvvetler'i, Irak'a karşı kuzeyden harekatın eşiğine getirmişti.
Bu serüven dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay'ın görevden istifasıyla direkten dönmüştü.
İstifadan sonra Özal, Kuzey Irak federasyonla Türkiye'ye bağlamak tutkusundan vazgeçmişti.
ABD Başkan Yardımcısı Cheney o günleri yaşamıştır.
Türkiye gerçeklerinin - artıları eksileri ayrı bir tartışma konusu olsa da - Irak'a harekatta askeri katkının Genelkurmay'dan geçtiği bilincindedir.
Peki sorun nedir?
ABD ve dünyada, Türkiye'nin yumuşak karnının Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti olduğunu bilmeyen yok.

Bunun yazılmış, çizilmiş, söylenmiş nedenlerini tekrarlamak gereksiz...
Ama...
Dile getirilmediğini sandığım birini yansıtayım.
Kuzey Irak'ta bir Kürt devletinin oluşması ve BM üyeliğini alması ciddi kaygı nedeni.
O zaman Kürt sorunu iddiaları BM kürsüsüne taşınacaktır.
İran, Türkiye, Suriye'deki Kürtler için istekler BM kürsüsünde ve diğer bütün uluslararası kurumlarda dile getirilecektir.
Türkiye, Barzani'nin, Talabani'nin kabileler gibi kendine özgü kuruluşlarıyla değil, eşit statüde bir Kürt devleti ile muhatap olacaktır.
Türkiye eğer, Irak'a karşı bir harekatın kuzey coğrafyasında yer almazsa, ABD'nin şimdiden kullanabileceği kart şöyledir:
"Ne yapalım... Siz istemediniz. Kuzey boş kalırsa, orada bir Kürt devleti kurulursa ve bunu önleyemezsek bizi sorumlu tutmamalısınız."
Kuzey Irak'ta zaten bir devlet oluşum süreci yaşanmakta.
Habur'dan girenlerin pasaportuna şimdiden"Kürdistan" damgası basılıyor.
İşte askerin, sivilin herkesin duyarlı olduğu bu böyle bir duruma karşı ABD, Türkiye'yi içeriye çekme kozunu elinde tutmakta.

Türkiye ve özellikle Silahlı Kuvvetler neden direniyor?
Bir eski askerden dinlediklerimi yansıtayım:
1- Habur'dan Musul'a kadar olan denetlenmesi gerekli alan 30 bin kilometrekaredir. Orada bir buçuk milyon Türkmenin ötesinde 6 milyon Kuzey Irak'lı Kürt yaşıyor.
Böylesi geniş bir alanı denetim için bir ordu bile yetmez.
2- Denetimi bir an için sağladığımızı düşünelim... Dünya bu işgali ve hele petrole el konulmasını kabul etmez.
Kıbrıs'ta... en haklı olduğumuz ve kaynağını anlaşmalardan aldığımız harekat nedeniyle bile dünyada işgalci gibi görülüyoruz. 25 yıldır uğraşıyoruz.
....
Bu iki neden bile yeterli.
Sorun, müdahalede aktif olarak yer almadan Kuzey Irak oluşumunu denetim altına alacak bir formül...
Ve tabii...
Müdahale olmaksızın bunalımı aşmak.
Zor.

Türkiye Genelkurmayı, ABD'nin müdahalesi gerekçeleri için de ihtiyatlı.
Neden müdahale?
Biyolojik ve kimyasal silah stokları nedeniyle mi?
Gerekçe buysa, dünyada biyolojik ve kimyasal silahı olmayan hangi ülke var?
Nükleer silah hazırlığı iddialarına gelince.
Irak'a nükleer enerji santrali için Batı bütün donanımları vermişti.
Santral tamamlandı.
Tam üretime geçecekti...
İsrail "bu santral Irak'ın nükleer bomba üretimi için kullanılacak" dedi... Uçaklarını kaldırdı. Santrali yerle bir etti.
Ama nükleer silaha sahip ya da sahip olmak üzere bulunan yörede başka ülkeler
yok mu?
Saddam elbette onaylanamaz ama terörle ilişkisinin kanıtları nedir?
İsrail - Filistin arasında oluk oluk kan akarken, bu müdahale İslam alemine nasıl anlatılır?
Tabii ABD hesaplarında, müdahale olmadan Saddam'ı devirmek de var.
Eski İstihbarat Başkanı Samarai, eski Genel Kurmay Başkanı Harzai ve başka sürgündeki generallerle bunun olanakları araştırılıyor.
Bu pilav daha çok su kaldırır.
Türkiye, ne ocağa çok yaklaşıp yanmalı, ne çok uzağında kalıp dışlanmalı...