CIA'nın uzun süre Türkiye istasyon şefliğini yapan Graham E. Fuller'e göre "AKP ve İslam" ilişkisi şöyle:
Ben AKPyi sadece ılımlı değil, aynı zamanda ve daha önemli olarak da dini değerlerin siyasi yaşamla bütünleştirilmesinin ne anlama geldiğini keşfetmeye çalışan İslamcı bir parti olarak görüyorum.
........................
AKP, İslamcı partilerin düşünüş biçiminde yeni bir sayfa açmaktadır. Bu anlamda Müslümancılık (Muslimhood) kavramı, açık bir dini gündemi, partinin siyasi programından çıkarırken, İslamın doğasından gelen değerleri dışlamayan yaratıcı bir kavramdır.
Fuller, konuştuğu AKP'lilerin şu söylemlerine de yer vermiş:
Dinin temelde kişisel bir şey olduğunu kabul etmekle birlikte, "seküler (laik) devlet sisteminden taviz vermeden din kamusal ve siyasal alanlara eklemlenebilir."
Fuller'in dinin 5 yasal alana yararı konulu görüşü şöyle:
Bu tartışmanın sonunda gelip düğümlendiği nokta "özerk ile kamusalın, kişisel, sivil ve siyasal olanın yeniden tanımlanmasıdır."
Bireyin dini kimliği, "kişisel etik ve manevi bir duruş ilave edilmek suretiyle, siyasi alana yarar bile sağlayabilir."'
Bir dizi "neden"
Fuller, "AKP'yi bir tür İslamcı parti saymaktayım" diye yazıyor. Nedenlerini sıralıyor:
1- AKP liderlerinin geniş bir kesimi, Erbakan ve onun partileriyle ilişkili olmuşlardır. Burada bir evrimle birlikte devamlılık da söz konusudur.
2- Kendini "muhafazakâr parti" olarak tanımlarken AKP, aslında İslam ve Osmanlı mirasının bastırılması yerine tanınması ve takdir edilmesi şeklinde, Türk müminlerinin çoğunda bulunan yaygın bir arzuya karşılık vermektedir.
3- AKP inançlı Müslümanlar tarafından hararetle destekleniyor.
4- AKP -şu ana kadar başarılı olmasa da- birçok sosyal-dini politikalar izlemiştir. (Kamu kuruluşlarında, üniversitelerde başörtüsü... Zinayı suç haline getirmek... İmam hatip okullarının akademik sisteme tam entegrasyonu çağrısı.)
5- Radikal laikçiler AKP'nin gerçekte Türkiye'nin İslamileştirilmesine -buna inanmak zor olsa da-, şeriatı getirmeye yönelik derin bir gündemi gizlemekte olduğunu iddia etmekteler.
6- AKP liderleri, öteki Müslüman ülkelerle acilen iyi ilişkiler kurulması ve bu ülkeleri izole edip radikalleştirmeye son verilmesi ihtiyacının altını çizmekteler.
AKP geniş Müslüman dünyanın standartlarıyla açık şekilde ılımlı İslamcı kategoriye girmektedir.
İyi anlamda
Fuller şöyle sonuçlara varıyor: AKP'yi sadece bir hizmet partisi olarak nitelemek, bütün ayırt edici özelliklerden soymak demektir.
"İslamcı" terimi -Batılı görüş açısından- sadece "kötü adamlara" değil,"yelpazenin pozitif kanadına" da atıfta bulunmak için kullanılmalıdır.
Türkiye İslamcıları, İslam ve siyaset konusunda daha gerçekçi ve sofistike bir görüşe doğru ilginç bir evrilme sürecinden geçmişlerdir.
İslamcı entelektüel Mehmet Metiner'e göre:
"İslam -nasıl yorumlanırsa yorumlansın- sadece şeriat hukukuna bağlı olmaya indirgenemez."
SONUÇ
Graham Fuller Amerika'da üniversite öğretim üyesidir.
Büyük düşünce üretim kuruluşlarının Türkiye-Ortadoğu uzmanıdır.
Yukarıdaki satırları onun "Yükselen bölgesel aktör yeni Türkiye Cumhuriyeti" adlı kitabından yansıttım. AKP'nin ABD'de nasıl algılandığı ve neden desteklendiği eksenindeki tartışmalara ve soru işaretlerine bir katkıda bulunabilir.
Beyaz Saray'a Türkiye raporları, Graham Fuller ve benzerleri tarafından yazılmakta.