Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün Formula 1 McLaren/ Mercedes yarış otomobillerinin tasarlandığı, üretildiği harikulade bir sanat ve teknoloji "üssü"nde...Anlatayım.Bizde "yıldırım aşkı" derler. Fransızlar "coup de foudre" (yıldırım çarpması) diye tanımlıyor.McLaren Teknoloji Üssü'nü daha 1km uzaktan gördüğümde çarpıldım. Gördüğüm bir dizi modern mimari arasında, en iyilerinden biriydi. Londra dışında "Yeşil Kuşak" diye anılan doğa koruma bölgesindeydi. Çok ender izin verilen yapılar için doğayı korumanın altyapı ve estetik tüm koşulları en katı şekilde uygulanıyor.Etrafı, İngiltere'nin ve İngiltere dışındaki ülkelerin, en güzel ve çeşitli ağaçlarının bulunduğu orman.Sonra, belki 200-300 futbol alanı genişliğinde yeşillikler. Ortasında bir gölet. Ve göletin içinde sadece iki katı görünen, uzunluğu 800 m, tümüyle cam konstrüksiyon teknoloji merkezi. Binanın ve içerideki makinelerin, havalandırma tesislerinin su ihtiyacı göletten karşılanıyor, kullanılmış su arınma tesislerinden geçirilerek yeniden gölete akıtılıyor.Binanın elipsoidik görünümü, uzayın simgesel ifadesi olarak düşünülmüş.Mimarı Norman Foster, görünen iki katı, sanat, tasarım, şampiyon yarış otomobillerinin ve tanesi 1 milyon dolara satılan mücevher gibi McLaren/Mercedes spor otomobillerin sergilenmesi, sosyal alanlar, lokanta, kahve, toplantı salonları olarak tasarlamış.Gölet seviyesinin altında kalan ve dışarıdan görünmeyen üç kat ise çalışanların ofisleri, tasarım, araştırma-geliştirme, üretim kademeleri ile "rüzgâr tüneli"ne ayrılmış.Ne ilginçtir ki, Ferrari tesislerinde olduğu gibi McLaren Teknoloji Merkezi'nde de rüzgâr tünelinin çalışmasını ve iç görüntülerini "sır" gibi sakladılar.100 milyon dolaylarında maliyeti olan bu rüzgâr tünellerinde yarış koşullarının simülasyonu uygulanıyor. Geçen yılki Ferrari tesisleri ve test kullanımı gezimden sonra gene böyle bir nefes kesici günü Londra'da, McLaren Teknoloji Merkezi'nde yaşadım. McLaren/Mercedes tesislerinde gördüğüm teknolojiyi paylaşayım.Her şey el yapımı. Kompozit diye adlandırılan malzeme kullanılıyor. İncecik karbon yapraklarının üst üste yapıştırılmasıyla oluşan ve çeliğin 100 katı dayanıklı bir alaşım bu. Olağanüstü hafif. Formula 1 araçları ne kadar hafif olursa o kadar sürat kazanıyor.Yarış otomobillerinin kompozit motorları 24 ayar saf altınla kaplanıyor.Sebebini söylediler. "Altın, motorun hararetini en süratli çekerek dışarı atan" madenmiş. Öyle teknoloji efsaneleri dinledim ki, başım döndü.İki örnek daha...Bütün kompozit parçalar ayrı renklerde... Neden?Çünkü, Formula 1'in yapıldığı her pist farklı özelliklere sahip, her pist için ayrı parçalar üretiliyor. O pistte yapılacak yarıştan önce otomobil buraya geliyor, yarışılacak pist için değiştirilmesi gereken renkteki kompozit parçalar konuyor.Ayrıca...Bize anlatılana göre, ortalama her 20 dakikada bir yarışacak araçlara yeni buluş ekleniyor.20x3x24x365 gibi işlem yapın, teknoloji ve sürati hakkında fikir verir. McLaren de Ferrari gibi eski bir otomobil yarışları şampiyonu pilotun adı. Yarışları bıraktıktan sonra her ikisi de yarış otomobili üretimine girmişler.McLaren hisselerini sonraları Ron Dennis almış, nefes kesici tesis onun dönemine ait. Mercedes'le ortak üretim yapıyor. Bu tesislerde Mercedes'in iki uzmanı var. Her ürün onların oluruyla gerçekleşiyor.McLaren/Mercedes'in F1 yarışlarındaki sponsoru Vodafone. Biz de Vodafone'un davetlisiydik. Ve bir not: Bu konular gazeteci milleti arasında hep tartışılır. O nedenle pek de önemli değil, ama belirteyim ki... Davet Vodafone'un, ama Milliyet'in ilkesi gereği bu gezideki tüm giderler gazetemden. gunericivaoglu@milliyet.com.tr 24 AYAR ALTIN MOTOR