IMF'den Plasebo
Haberin Devamı
Güneri CIVAOĞLU
Plasebo, Tıp Bilimi için yararlı hiçbir özelliği olmayan, ama psikolojik etkiyle tedavi rolü verilmiş "sözde" ilaçtır.
Ağrıları olan bir şahsa bir kaşık un yutturulur, ardından uyarılır.
"Aman dikkat et. Ağrıyı keser, ama çok uyku yapar. Uyanık kalmaya çalış, seni kontrolümüzde tutmak istiyoruz..."
Bu uyarıdan az sonra, hasta göz kapaklarının ağırlaştığını, uykunun bastırmakta olduğunu hisseder. Biraz direnmeye çalışsa da genellikle uyur.
Uyandığında artık ağrısı zaten geçmiştir.
Bu "Plasebo" söyleşisi, dün bankacılık çevrelerinde yapılıyordu.
Faizlerin zembereği boşanmıştı.
Dışarı oluk oluk döviz çıkıyordu.
Bu ortamda, IMF Başkanı, Türkiye ekonomisini destekleyen bir açıklama yaptı.
Ayrıca...
Türkiye'ye "FRF" diye anılan ek kaynak kolaylığı fonundan 4 - 5 milyar dolar acil yardım önereceğini söyledi.
Türkiye'nin döviz rezervi zaten 19 milyar dolar.
Yani, bu para gelmezse Türkiye ekonomisi için dünyanın sonu değil.
Gelse de hayat öpücüğü değil.
Ne var ki... Daha kendisi gelmeden, acil yardımın sözü bile "Plasebo" etkisi yapmaya başladı.
Gerçi... Dün, repo faizleri gene tavandı... Yüzde 1000'leri dahi geçmişti.
Ama, döviz giriş ve çıkışları arasındaki fark, bir haftadır ilk kez artıya dönüştü. Girişler, çıkışların 350 milyon dolar üzerinde oldu.
Diğer göstergelerde de kötü gidiş fren yaptı.
Şimdi bekleme dönemine giren Türkiye ekonomisinde sinirlerin daha da yatışacağı, rahatsızlanan sistemimizin uyumamak için epey direnç göstereceği ama sonunda sakinleşeceği söylenebilir.
Yeter ki, bu arada Türkiye'yi yönetenler vahim bir hata yapıp, "Plasebo yutmuş ekonomiye çivi batırmasınlar."
IMF Yönetim Kurulu, dün acil toplantıya çağrıldı.
Geçen hafta da 3 kez toplanmış ve Türkiye'yi konuşmuştu.
Nabzımız parmaklarının ucunda.
IMF Yönetim Kurulu, önce kendi kaynaklarıyla acil ek yardım için kaç dolarlık bir olanak sağlayacağını saptayacak.
Sonra... Diğer büyük ülke ekonomilerinden acil yardım paketine katkılarını isteyecek.
Söz gelişi... ABD'den 1 milyar dolar, Federal Almanya'dan, Fransa'dan, Japonya'dan 500'er milyon dolar gibi...
Bu paketin oluşup açıklanmasına kadar, Türkiye'ye gönderilen IMF'ciler, incelemeler yapacak.
Son ekonomik kararların uygulanırlığı ve sürekliği konusunda izlenimler alacak.
Bunları bir rapor halinde IMF'ye bildirecek.
Ayrıca... Program ilavelerini kapsayan ek niyet mektubu da Ankara'da imzalanmış ve IMF'ye gönderilmiş bulunacak.
Herhalde çok uzatmadan ek kaynak kolaylığı fonunun gelmesi beklenebilir.
600 milyon dolarlık, daha önce anlaşması yapılmış katkının da, Aralık'ın 3.haftasından daha öne çekilmesi kararlaştırıldı.
Yılbaşından sonra Türkiye'ye döviz girişlerinin yeniden açılması, büyük olasılıktır.
Faizler yeniden düşerken "tam kağıt alma zamanıdır" denerek, kaynaklar dibe vurmuş borsaya yönelecektir.
Kriz aşılacaktır.
Aslında, bütün bunlara hiç gerek yoktu.
Ekonominin sinir sistemiyle oynamanın faturasını ödüyoruz.