Bugün "2 parti" diyen bir araştırma yok. Genellikle "3 partinin gireceği" yolunda bir ortak görüş ağır basıyor. 4 de olabilir ama aslında DTP, 4. parti kadar belirleyici olabilir.DTP'liler bağımsız olarak seçime girerlerse, 25-30 dolaylarında milletvekili olan bir grup oluşur. Ancak... DTP henüz böyle bir karar almış değil. Alacağı da şüpheli.Çünkü... O kesimi iyi okuyanlara göre Abdullah Öcalan bu olasılığa çok sıcak bakmıyor.Meclis'te 25-30 milletvekili olan DTP'nin başkanı, grup başkan vekilleri, dışişleri-içişleri gibi duyarlı komisyonlarda dişli üyeleri, kamuoyunda isim yapacak, öne çıkacaklar.Yeni lider adayları olarak görünecekler. Böyle bir durum ise, İmralı'daki Abdullah Öcalan'ı "tek adam"lıktan uzaklaştırabilir. Seçim tahmini yapan araştırmacılar, DTP'lilere kontenjan öngörürken, bu faktörü, yani "bağımsız adayların bağımsız olmayacaklarını" göz önünde tutmalılar. Genel seçimlerde kaç parti Meclis'e girecek? Son zamanlarda konuştuğum evlilik çağındaki genç kızlarda bir söylem dikkatimi çekiyor:"Çocuk yapmak istemiyorum. Hatta yapmamaya kararlıyım. Çocuğumun gözünü açacağı ve ona bırakacağımız dünyanın hiç de yaşanılası olmadığını düşünüyorum." Gerçekten doğayı oburcasına yiyoruz. Hem de öksürünceye, tıksırıncaya kadar... Ozon deliği kapkara bir canavar ağzı... Sera etkisiyle dünyayı kavuruyor. Yaşamın özü havayı ve suyu yok ediyoruz. Yerkürenin akciğeri olan ormanlar, başta Amazon olmak üzere coğrafyadan kazınıyor.Kutuplar eriyor.Denizlerde sular yükselirken, karalarda nehirler, göller kuruyor, çölleşiyor.Milliyet Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nın desteğiyle "DÜNYA SU GÜNÜ" bağlamında bir özel ek yayımladı.Başlığı: "DÜNYANIN SUYU ÇEKİLİYOR..."Baş sayfadaki harikulade grafik çalışma, küresel dramı çok iyi anlatmakta."Su krizi" kapıda... Şu uygarlık çağında gelecek nesillerin yaşamını çalan barbarlarız. SU KRİZİ KAPIDA Gazetelerde Fazıl Say'ın bir röportajdaki sözleri tartışılıyor:"Son yıllarda geceleri yatakta 'bir mucize olsa da karımla boşansak' diye düşünüyordum. Herhalde o da aynı şeyi düşünüyordu..."Fazıl Say, bunu söylerken "eski eşine saygısızlık etti mi, etmedi mi" tartışmaları gazete sütunlarında sürüyor.. Say ve eşinin özel hayatları kendilerine ait. Ben, onların dışında Woody Allen'dan bir evlilik nüktesi yansıtayım..."Sleeper" (200 Yıl Sonra) adlı filminde Woody Allen, ameliyat masasında ölür, kardeşinin isteği üzerine dondurtulur.Aradan 200 yıl geçer, soğutma odasından çıkarılır, yaşamına, soğuk hava deposuna bırakılmış bir meyve gibi kaldığı yerden devam edecektir.Bir genç kadınla tanışır. Kadına bu "dondurulma" sürecini anlatır. Kadın ona sorar: Demek 200 yıldır seks yapmadın?.."Woody Allen'ın cevabı; "Evliliğimi de sayarsan 205 yıl" olur. SEKSTE 200 YILLIK YALNIZLIK Orhan Mizanoğlu da görünmez oldu.Tanıdığım en nazik, en sevecen, en beyefendi, en "adam" insanlardan biriydi.Çocukluğumuzun rol modeliydi.O İstanbul'da okurdu, Ankara'ya geldiğinde şıklığı, zarafetiyle kızların gözdesiydi.Koç grubunda önemli görevler aldı.Sıkı Galatasaraylıydı. Ertekin'in müdavimi, Hıncal'ın dostlar tarikatının çekirdek kadrosundaydı.Son günlerine kadar dostluğumuz "abi-kardeş" güzelliğinde sürdü. Son yıllarda o güleç yüzünün gerisinde bir hüzün bulutu hissederdim.O da gitti işte. Tek tek gitmekte olan diğer dostlar gibi... Üzerine ışık yağsın. gunericivaoglu@milliyet.com.tr ORHAN ABİ