Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

CHP’yi de İnan Kıraç üzerinden vurmak için bir şeyler pişirildiğinin kokuları geliyor.
İnan Kıraç “FIAT” ekolüne yakındır.
Siyasete ilgisi tek partiyle sınırlı değildir. Partilerin tümünü kapsar.
“Siyasetçi düzeyinin bütün partilerde çıta yükseltmesi gereğine” inanır.
“FIAT’ın efsane Başkanı Agnelli’den esinlendiğini” söyleyebilirim.
İnan Kıraç’ın Koç grubu CEO’su olduğu yıllarda bana anlattığı “Gianni Agnelli modeliyle siyasete katkı” düşüncesi bu ifademin kanıtıdır.

AGNELLİ’NİN BAYİLERE ÇAĞRISI
İnan Kıraç anlatıyor:

Haberin Devamı
İnan Kıraç’ın siyaset modeli

Geçmiş yıllarda İtalya sürekli hükümet krizleri ve yolsuzluk skandallarıyla sallanıyordu.
Siyasetçi düzeyi hayli düşmüştü.
Aklı başında ve ciddi mesleği olanlar siyasetten uzak kalmaya çalışıyordu.
İşte o dönemde FIAT grubunun başındaki Agnelli, İtalya’daki bütün bayilerine birer mektup yazar.
Altına kendi imzasını atar.
Mektupta kısaca şu istek vardır:
“FIAT’ın İtalya’daki yüzlerce yerel bayii bulundukları coğrafyanın en seçkin aileleridir.
Tahsilli, kültürlü nesillerdir, itibarlı ticaret kurumlarına sahip, çevrelerinde sevilen ve sayılan bu aileleri seçtik, bayilik ağımızı onlarla kurduk.
Birlikte kazandık, büyüdük.
Vergilerimizle ülkemize katkıda bulunduk.
Fakat...
Şimdi bizleri ülkemiz için bir görev daha bekliyor.
Her bayimizin, evlatlarına çok iyi eğitim yaptırdığını biliyorum.
İtalya’nın ve Avrupa’nın, Amerika’nın köklü ve saygın üniversitelerinden diploma aldılar.
Aile işlerini başarıyla yönetiyorlar.
Şimdi onların birikimlerini ve deneyimlerini İtalya’ya hizmet için sunmalarını istiyorum.
Erkek veya kız evlatlarınızın bulundukları yörede mutlaka bir partiden aday olmaları ve seçilerek Roma’ya gitmeleri İtalya politikacı düzeyini yükseltmekte önemli katkı olacaktır.
Şu ya da bu partiye girsinler demiyorum.
Hangi partiye olursa olsun -hatta bu komünist parti bile olabilir- hiç fark etmez.
Yeter ki politikaya girsinler.
Belki, işlerimiz aksar diyebilirsiniz.
Bunu da düşündüm.
Seçilmeye uygun çağdaki evlatlarını siyasete sokacak bayilerimize biz de FIAT merkezi olarak ek imkânlar vereceğiz.”
Agnelli’nin bu çağrısı umduğundan da fazla sonuç sağladı.
İşçi konfederasyonları da parlamento burjuvanın/ sermayenin eline geçiyor diye düşünerek harekete geçti.
İyi eğitim almış seçkin işçi kökenliler de siyasete soyundular.
Böylece siyasetçilerin çıtası yükseklere tırmandı.
Siyaset kalite dönüşümünü gerçekleştirdi.
İtalya’nın bir süre çok daha güçlü olduğu görüldü.

İnan Kıraç’ın kafasındaki model
Bunları anlatırken İnan Kıraç “FIAT modeline inandığını” kuvvetle hissettirmişti.
Hatta “SABANCI grubu da bu modelde KOÇ’u yalnız bırakmaz” diye fantezi yaptığımızı hatırlıyorum.
İnan Kıraç’ın gönlünde şu veya bu parti yoktu.
“Keşke Agnelli’nin yaptığını KOÇ da yapsa, bütün partilere bayilerimizin evlatları aday verse. Politikanın bütün partileriyle insan kaynaklarına ihtiyacı var” demişti.
Bu durumda en az 35 yıldır tanıdığım İnan Kıraç’ın tek bir partiyle bağ kurarak politikaya kafa uzatacağını hiç sanmam.
Onun hayalleri çok daha kapsamlıdır.
Zaman zaman bir partiye yakınlık duymuş olması doğal.
Fakat bu konjonktüreldi.
Zamanın ruhu, buna göre Türkiye’nin yararları konusunda bazen şu, bazen bu partinin iktidara gelmesini ya da iktidarı paylaşmasını istemiştir.
Fakat “partili” hiç olmamıştır.
Merhume Sevgi Gönül’ün -kısa bir süre de olsa- ANAP’ta aktif politika yapmasını doğru bulmadığını kendisinden dinlemiştim.
KOÇ grubunun partiler dışında kalması gereğini savunmuştu.
İnan Kıraç’ın “Seçim sonucu için iddiaya girmiş olması” bir partiyi desteklemek değildir.
Bu bir partiye “mensubiyet, aidiyet, destek” anlamına gelmez.
Sonuç...
Benim savunmama hiç ihtiyacı yok ama, gene de görüşümü yazayım.
“İnan Kıraç’ın ilgi alanının perakende değil siyasetin tümünü kapsayan zihniyet coğrafyası olduğunu” düşünüyorum.
Ayrıca tek partiye destek vermek istese bunu da hiç çekinmeden yapacak tabiata sahiptir.
İktidar da “İnan Kıraç” bahanesiyle “işadamları siyasete bulaşmaz, sonra zararlı çıkarlar” diye işadamlarına aba altından sopa göstermesin.