Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ela henüz 2 buçuk yaşında. Annesi ona bir erkek kardeş doğurmuş.
Adı Ali.
Ela müthiş kıskanmaya başlamış.
Ali kucağa alındığında tepkisi tavan yapıyormuş.
Geçen gün annesine “Ali’yi iptal et” demiş.
“İptal etmek” söylemini nerden biliyor?
Bilgisayardan.
Daha 2 yaşındayken tabletten çocuk oyunları oynamayı öğrenmiş.
“Delete” tuşuna basmayı da...
Annesi, bunun “iptal” demek olduğunu ve “iptalin tuşa basınca görüntünün silinmesi” anlamına geldiğini öğretmiş.
Ela, Ali’yi “görüntü gibi algılayıp iptal edilebileceğini” düşünüyormuş.
......................
Yukarıdaki olayı bir arkadaşımdan dinledim.
Gezi Parkı gençlerini anlamanın “simge anahtarı” olarak anlattı.
Dijital devrimin “örnek grubu” denebilecek “Gezi Parkı gençleri” için “(+) nesil” tanımını yapabiliriz.
Geleneksel insan profilinde, dijital devrim çocukları ve gençleri “(+)” donanımlı.
Belki de, Gezi Parkı “komün yaşamı” onların “delete” tuşu...
Elbette “Ela” örneğindeki gibi “çocuksu” değil.
Ama... Bir o kadar tertemiz, doğal ve dijital devrimin kültür beslenmesiyle “bilinçli...”
Kendilerince yanlışlıkları, haksızlıkları, yaşam tarzlarına müdahaleyi “iptal edecekleri” inancındalar.
Kategorik bir tavır almak yerine onları anlamak aynı dilin frekansında diyalog kurmak gerekirdi.
Hâlâ büsbütün geç değil.
Duyumlara göre Gezi Parkı grubu diyalog için bir temsil heyeti oluşturuyor.
Onlara destek veren sanatçılar da öyle.
“Sert” hatta “tehditkar” üslup terk edilerek bu diyalog olasılığına psikolojik zemin sağlanmalı.
“Yumruk olarak sıkılmış ellerle tokalaşmak mümkün değildir.”

İŞADAMININ BAKIŞI
CUMARTESİ bir işadamı dostla karşılaştık.
Yanımdaki reklamcı arkadaşımı da tanıyormuş.
Bakın ne dedi?
Siz reklamcıların yapacağı en iyi şey sloganları üreten, tweetleri atan, Çarşı grubundan o parlak zekalı gençleri bulup şirketlerinizin yaratıcı gruplarına almaktır.
Bunu yapsanız da, yapmasanız da ben Çarşı grubuyla temasa geçip o zeka şimşekleri çaktıran gençleri bulacağım, onların yaratıcı zekasından faydalanacağım.
Reklam dünyasına yepyeni esintiler kazandıracaklarına inanıyorum.
Konuşma bu minval üzerine devam etti.
Gerçekten...
Lazer gibi keskin ve zihin bariyerlerini delip geçen “kara mizah” örneği yüzlerce, binlerce zeka şimşekleri çakıyor Gezi Parkı platformunda.
...................
Ancak...
Burada bazı noktalara da işaret etmekte fayda var.
Birincisi o platformdan olmayan birilerinin “küfür” mesajları ve tweetleri...
Gezi Parkı platformunun insan profili büyük çoğunlukla mevcut siyasi partilerin üstünde.
Politikanın dışında...
Zekalarının ve kültürlerinin yaratıcı gücü öylesine keskin ki zaten “küfür etmeye” hiç ihtiyaçları yok.
“Küfür” edenler Gezi Parkı’na eklemlenmek görüntüsü verenler.
İkincisi...
“Gezi Parkı”na az ötedeki Taksim Meydanı’ndaki bazı siyasi parti ve ideoloji örgütlerinin eklemlenme görüntüsüne de işaret edeyim.
Yasa dışı örgütlerin posterleri, bayrakları, pankartları, duvar yazıları, olayı “siyasete monte etmek çabalarını” gösteriyor.
Toplum da bunun farkında.
Gezi Parkı’na gidip, Taksim’e de uzananlar, görüntülerle tedirginlik yaşamakta.
Bu da Gezi Parkı’na bir “artı” getirmiyor.
Aynı gözlemi, Türkiye’nin diğer illerinde de yapmak mümkün.
Gezi Parkı gençlerinin “ruh ikizleri” oralarda tertemiz ifade özgürlüklerini kullanırken, bu “özgün” tarzlarına, siyasi partilerin ve yasa dışı şiddet örgütlerinin eklemlenmiş gibi görüntüleri rahatsızlık veriyor.
Gezi Parkı gençlerinin ve Türkiye’nin diğer illerindeki “ruh ikizlerinin”, kendi hareketlerini bunlardan arındırmaları gerekmekte.
Nasıl mı?
Hareketin içindeki o lazer keskinliğindeki zeka pırıltılarının, bunu da başaracak potansiyele sahip olduğuna inanıyorum.