Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ünlü bir dizi TV vardı. Adı “Mission impossible (imkânsız misyon/görev)...”
Her bölümde ayrı hikâye...
IŞİD’den vatandaşlarımızın kurtarılması bu diziyi hatırlattı.
Gerçekten -neredeyse- imkânsızdı.
Alman strateji uzmanı ve eski Dışişleri Bakanı Steinmeier dün 49 rehinenin kurtarılmasını şöyle yorumladı:
“IŞİD büyük hata yaptı. Türkiye bugüne kadar ABD’ye IŞİD’in elindeki 49 rehine sebebiyle, aktif tavır alamayacağını söylüyordu. Rehineler kurtulduğuna göre artık eli rahatladı. Artık ABD’nin ve Batı’nın Arap ülkeleri ve emirlikleriyle birlikte IŞİD’e karşı oluşturduğu koalisyonda yer almamak için bir gerekçesi kalmadı.”
IŞİD’in Türkiye’yi de koalisyona dahil etmenin önünü açan bu hatayı neden yaptığını anlayamıyorum.
Bu sözler bile “kurtarma misyonunun” nasıl da imkânsız sınırında olduğunu gösteriyor.

ALMAN BAKAN ‘IŞİD HATA YAPTI’

Medyada kurtarma operasyonunun ayrıntıları yer almaya başladı.
Din adamları, IŞİD’e destek veren Iraklı aşiretler devreye sokulmuş.
Ama en önemlisi ve belki de en zoru Suriye’de çarpışan başka grupların elindeki “IŞİD’li rehinelerin, özellikle de önemli bir IŞİD komutanının eşi ve çocuklarının serbest bırakılmalarını” sağlamak.
Çünkü...
Musul Başkonsolosluğumuzda rehin alınan 49 kişiyle işte onlar “takas” edildi.
Hatta...
Suriye’deki “IŞİD’li rehinelerin” kesin serbest kalmaları anına kadar “49 rehine” bizim sınıra çok yakın bir yerde uzun süre bekletildi.
Yani...
“IŞİD’li rehineler” Türkiye’nin elinde olsaydı “takas” çok daha kolay olurdu.
Sadece Ankara’nın iradesi yeterliydi.
Fakat...
Türkiye’nin tamamen dışında Suriye’de çarpışmakta olan bir başka grup elindeki “IŞİD rehinelerini” bu takas için serbest bıraktırmak...
Beceriye şapka çıkartılır.
O gruplar IŞİD’lileri ne karşılığı serbest bıraktılar?
Bilinmiyor.
Ayrıca...
Alman Bakan Steinmeier’in işaret ettiği gibi IŞİD gerçekten “Türkiye’nin elini rahatlatan ve kendi karşısında aktif rol almasının önünü açan” bir hata mı yaptı?
Asıl IŞİD’in bu kadar “saf” olduğuna inanmak “saflıktır.”
Ankara IŞİD’e bir güvence vermiş olabilir mi?

PYD’YE KARŞI IŞİD KARTI
BURADA ince hesap hissediliyor.
“IŞİD’e karşı PKK’yı ve PYD’yi silahlandırmak, hava saldırılarıyla yetinerek Kürtleri karada piyade gücü olarak kullanmak” diye özetlenen ABD ve Batı planına Türkiye’nin karşı olduğu sır değil.
PYD’nin güçlenip güneyimizde devlet oluşturmasını Ankara istemiyor. PYD’yi sıkıştıran, hırpalayan tek güç ise IŞİD...
O halde IŞİD’in büsbütün silinmesine omuz vermesi -bu hesaplarla- örtüşmüyor.
IŞİD de bunun farkında olmalı.
“Zımni” bir durum.
........................
Ankara’nın bu değerlendirmesi doğru mu?
Tartışılır...
İçeride “çözüm süreci” yaşanırken güneyindeki Kürt akrabaların IŞİD tarafından kırılması “psikolojik engel” oluşturmaz mı?
Geçmişte Kuzey Irak Kürt yönetiminin oluşmasına karşı Türkiye “kırmızı çizgiler” açıklamıştı.
Sonuçta o çizgiler silindi.
Kuzey Irak Kürt yönetimiyle beyaz sayfa açıldı.
Başta enerji olmak üzere ekonomik entegrasyon tırmanışta.
PYD’yi dışlayan politika da acaba Kuzey Irak’ta yapılan yanlışın tekrarı mı?
Bunlar iyi düşünülmeli. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerika’da yaptığı ‘Işİd’e karşı ABD’ye destek’ açıklamısının içi nasıl dolacak? Bu yazıdaki irdelemenin duyarlı ince ayarı için önemli.