Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Feyyaz Tokar, birden çıkışmıştı: "Ne bu haliniz yahu! Kendi ülkemizde beyaz Türklere mi d"nüştük? Kendi ülkemizde Türkiye sılası mı çekiyoruz?"Tokar' ın bu s"zleriyle sarsılmış kendimize gelmiştik.™yle ya... Buruk Türkiye nostaljisi de ne oluyordu.Bu şarkı "Onuncu Yıl Marşı" gibi güvenle, neşeyle çoşkuyla s"ylenmeliydi. Tokar' ın sesi bir kez daha yükselmişti: "Hadi bakalım canlanın.Sürgün falan değiliz." Kalbimiz ısındı, içimizi neşe sardı. Ona sevgiyle baktık. G"zlerimizde umut ışıltıları ile "Bir başkadır benim memleketim" i tadını çıkara çıkara s"ylemeye başladık. Piyanoda İlham Gencer... "Bir başkadır benim memleketim" şarkısına bizler, g"zleri buğulu, yürekleri kaygı yüklü, boğuk sesle eşlik etmekteyiz. Kabus yıllar Sol ve sağ çarpışmalarında kan oluk oluk akıyordu. Abdi İpekçi' den, Nihat Erim' e, Gün Sazak' a, Kemal Türkler' e kadar aydınlar "ldürülmekteydi.Kanlı pazarlar yaşanıyordu. 1 Mayıs mitinginde "meçhul failler" Taksim meydanındaki halk yığınlarının üzerine yaylım ateşi açacak kadar azıtmışlardı. Bülent Ecevit suikastten kıl payı kurtulmuştu. İstanbul boşalıyordu. Apartmaların pencerelerinde "satılık kat" levhaları 10 binlerceydi.Umutsuzluk alaca akşam karanlığı gibi ç"kmüştü.Ve işte "yle bir ortamda arkadaşımızın evinde toplanmıştık. "Bir başkadır benim memleketim" i, o ortamın psikolojik baskısı altında b"yle bezgin s"ylemiştik. Feyyaz Tokar' ın sesiyle yeniden umut çoğrafyasına geçmiştik. O 1970' li son yıllar kabus gibiydi. Türkiye' nin üzerine sanki kan lekeli bir kara "rtü çekilmişti. Bir başkaydı F. Tokar Zarif gülümseyişi, çok güzel kullandığı Türkçesi, kalbi sarıveren kelimeleri ve sesiyle "terapi" yapardı.Tüm karanlık kavşaklarda "güneşe açılan yolu" bulup, g"stermenin ustasıydı. Tokar bir bilgeydi de...Yaşamın zorlukları yaşanırken, - şu satırların yazarı dahil - pek çok dostu ona gider, dertleşirdi.Deneyiminden, zekasından, pozitif üretimininden yararlanırdı.Çok değerli bir "zelliği de sır tutmasıydı.Kendisinin tanık olduğu ya da kendisine emanet edilenleri hiçbir zaman dile getirmedi... Satırlara d"kmedi.Vefalıydı.Eğer işinizi, sağlığınızı, bir yakınınızı yitirmişseniz... Maddi ya da moral alanda üzüntünüz varsa...Bilirdiniz... Feyyaz Tokar veya onun kadar insani değerlere sahip olan eşi Berna Tokar' ın sesi, ilk çalacak telefonda size destek verecektir.Sohbetinin ve yazılarının lezzeti hala sürüyor.Onun gibi dosta sahip olmanın şansını ve yitirmiş olmanın şanssızlığını yüreğimde taşıyorum. Feyyaz ağbi, insanlara "ışık" gibi yaklaşırdı. Meydan okumak Dostlar arasında keyifli bir yemekte, ansızın susmuştu.Daha sonraki süreci burada yansıtmak istemiyorum.Ama... Onu yeniden yürütmek ve konuşturmak için eşi Berna Tokar' ın "yarışmalık bir sanat filmine senaryo olacak" kadar derin, yürekli, heyecanlı ve umuda asla küsmeyen çabasını vurguluyorum. Feyyaz Tokar, g"zleriyle bu çabayı algılıyor, alkışlıyordu.Dostlarının da dualarıyla iki Tokar ailesi "- neredeyse - bu k"tü şakayı yendiler" denebilir.Artık birbirimizi daha çok g"rüyor, birkaç kelime s"yleşiyorduk. G"zlerimizle de konuşuyorduk.Fakat o tesellimiz bile çok sürmedi.Yazık. Damarlarından kopan bir parça beyninde "nemli bir merkezin kan ulaşımını "nleyecek vahim tıkanma yapmıştı. Eski dostlar Davetiye azizliği nedeniyle çok sevdiğim ağbimi anma gecesinde bulunamadım. šzgünüm. Yoksa... Kayan yıldızın, yıllar sonra sevgi sonsuzluğunda hala süren parlaklığını, dostlarıyla birlikte izlemek güzelliğini paylaşabilirdim. Sınıf arkadaşım Şevket Uğurluer' in piyanosunda "eski dostlar" şarkısına sesimle, g"nlümle, yüreğimle eşlik ederdim. g.civaoglu@milliyet.com.tr O da "birer... birer... eski dostlar" dan oldu.