Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

BERLİN Duvarı’nın yıkılması Avrupa’da barışın önünü açmıştı.
Yüzyılın “güzel” haberiydi.
IŞİD’in dün simgesel olarak Suriye-Irak sınırındaki duvarı yıkması ise Ortadoğu’nun geleceğini karartacak haberdir.
Zaten yaptıkları açıklama da bunu gösteriyor:
“Ortadoğu haritasının sınırlarını siliyoruz.”
Yüz yıl önce, I. Dünya Savaşı’nı izleyen günlerde cetvelle çizilen sınırlar zaten “tarihi, etnik, mezhep” derinliği olmayan yapay devletler/devletçikler ortaya çıkarmıştı.
Savaşın galiplerinin ve özellikle İngiltere’nin iradesini yansıtıyordu.
Bir süredir zaten o sınırlar sürekli sarsılan deprem fay hatları gibiydi.
Şimdi çökmekte.
Öyle görünüyor ki Irak’tan 3 devlet çıkacak.
Kuzeyde Kürt devleti.
Ortada bir Sünni devleti.
Güneyde ise büyük abi İran’ın himayesinde Şii devleti.
Böylece...
Ülkenin kuzeyindeki petrol zenginliği Kürtlerin elinde kalacak.
Güneydeki büyük petrol yatakları ve akaryakıt ihraç limanı ise Şiilerin kontrolünü perçinleyecek.
............................
Suriye’den de en az 3 devlet çıkması büyük olasılık.
Esad kontrolünde “Nusayri (Alevi)” ve “Hıristiyan” nüfus ile sisteme bağlı Sünni azınlık Akdeniz kıyısına yaslanan bir devletçiğe dönüşebilir.
Ortadaki büyük coğrafyanın çok karışacağı şimdiden görünüyor.
“Özgür Suriye Hareketi” diye adlandırılan “ılımlı” Sünniler ile El Kaide’ye yakın radikal Sünni El Nusra Cephesi ve hepsinden daha keskin IŞİD bu bölge için kapışacaklar.
Bu çatışmalar yıllarca bile sürebilir.
Ne olursa olsun İran’dan Suriye’ye uzanan Sünni karşıtı kuşak koparılmak isteniyor.
Suriye’nin kuzeyinde “Rojava” zaten şimdiden “özerk...”
Aslında hangi Suriye şemsiyesi altında “özerk” statüsü olabilir.
Devletin ve yasaların olmadığı o coğrafyada “Rojava” uluslararası resmen tanınmış olmasa da “bağımsız” bir devletçik.
Rojava’nın sınırın ötesinden dokunduğu Kuzey Kürt bölgesiyle hiç değilse “federe” devlet olarak bütünleşmesi uzak ihtimal değil.
Federal bağların sıkı ya da gevşek olması çok şey değiştirmez.
Ama...
“Kuzey Kürdistan” dedikleri Türkiye’nin Güneydoğu bölgesine de iştahların açık olduğu söylenebilir.
...........................
Küçük bir krallık olan Ürdün bu hengâmede nasıl ayakta kalacak?
İçi karışık olan Lübnan ve Filistin de üzerlerine karabulutların çöktüğü coğrafyalar.
Bu devirde hâlâ krallar, şeyhler, dünyanın en zengin enerji yataklarının üzerinde oturmayı sürdürebilecek mi?
İran bir yandan IŞİD tehlikesine karşı ABD’yle yakınlaşmaya girerken ve IŞİD’i İran’ın Maliki’ye göndereceği seçme birliklerle durdurmak planları yapılırken Tahran nükleer silahlanmada ayağını frenden çeker mi?
Öyle ya bu hengâmede “fırsat bu fırsattır” diyebilir.
Yazarken bile “kâbus” yaşıyor gibiyim.
Sizin de herhalde içiniz kararmış olmalı.
Türkiye için kaygım, “bütünlüğümüzü korumak” odaklanmamız gereken tek hedefken, sürekli “ötekileştirmek”, sürekli gererek “toplumu bölmek” politikalarının sürmesidir.