Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Parmaklarım yazı, gene yazı için kaşınıyor… Tatilden birkaç satırla “Dünyada iyi şeyler de oluyor” dedirten bir avuç gökyüzü sunuyorum.

…………..

- Hollanda’da arıları beslemek için yüzlerce otobüs durağının çatısına çiçek ve bitkiler dikiliyor.

İyi şeyler...

- Norveçliler, adaların ekosistemini korumak için -büyük petrol rezervine sahip- Lofoten Adaları’nda petrol kuyusu açmama kararı aldı.

- Malavi tarihinde Parlamento Başkanlığına ilk kez bir kadın seçildi. Başkan Esther Challenge, 1.500’den fazla reşit olmayan çocuk evliliğini iptal etti ve onları okula geri gönderdi.

Haberin Devamı

- İsveçli bağışçılar, kanlarının insanları kurtardığı her defasında “teşekkür mesajları” alıyorlar.

- Nesli Tükenmekte Olan Türler düzenlemesi sonucu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan deniz kaplumbağaları popülasyonu % 98 oranında arttı.

- Tayland süpermarketleri plastik poşetleri bıraktı. Alışverişlerde ambalaj olarak muz yaprakları kullanmaya başladı.

- Hollanda, başıboş köpeklerin olmadığı ilk ülke oldu.

- Güney Kore, demans ve yalnızlıkla mücadele etmek amacıyla 65 yaş üstü insanlar için dans partileri düzenliyor.

İyi şeyler...

Güney Kore’nin 65 yaş üstü fakir ve yalnız yaşlıları, dans pistlerinde dertlerinden kurtuluyor.

- Roma’da metroda bilet ücreti plastik şişelerle ödenebiliyor.

İyi şeyler...

Roma’da metro istasyonlarında plastik şişeleri geri dönüştüren yolcular, otobüs ve metro bileti satın almak için kredi biriktirebiliyor.

- Dünyanın dört bir yanındaki pirinç çiftçileri “pestisit” yerine tarlalarda ördek kullanmaya başladı. Ördekler, böcekleri pirince dokunmadan yiyor.

- Kanada, “yunusların eğlence sektöründe kullanılmasını yasaklayan” bir kanun çıkardı.

- İzlanda, dünyada kadın ve erkek için eşit ücreti yasallaştıran ilk ülke oldu.

- Alman sirklerinde hayvanların sömürülmesini durdurmak için hayvanlar yerine hologramlar” kullanılıyor.

- İntihar sayısını azaltmak için İsveç dünyanın ilk “psikiyatrik ambulansını” düzenledi.

İyi şeyler...

İsveç’te her yıl 1.500’den fazla intihar ve 15.000’den fazla intihar girişimi rapor edilmektedir. Stockholm, acil tedaviye yardımcı olması için Psikiyatrik Acil Müdahale Ekibini (PAM) kurmaya karar verdi. Dışarıdan bakıldığında ambulans geleneksel bir kurtarma aracına benziyor ancak içi oldukça farklı.

Haberin Devamı

- Bir Hint köyünde her kız çocuğunun doğumu 111 ağaç dikilerek kutlanıyor.

İyi şeyler...

- Kambur balina avının yasaklanması sayesinde popülasyonları birkaç yüzden 25.000’in üzerine çıktı.

- Hollanda, kuşların ve bitkilerin korunması için özel olarak beş yapay ada inşa etti. İki yıl sonrasında bu adalarda
artık 30.000 kuş ve 127 bitki türü yaşıyor.

………….

Teşekkürler Murat Vargı…

İyi şeyler...

Franz Beckenbauer ve oğlu Stephan Beckenbauer…

İmparatorun kupaları ve oğlu

Yıldız transferler ve üç büyüklerin Avrupa başarılarıyla futbola da odaklı haftalardayız.

On binlerce voltluk ışıklar altında izlediğimiz bu efsanelerin iç dünyalarından bir yazı…

………………..

Almanya’nın “Kaiser” ya da “İmparator” lakaplı, ünlü Alman futbolcu, teknik direktör, yönetici Franz Beckenbauer yeşil sahaların ilahıydı.

103 kez terlettiği Federal Almanya milli forması altında 50 kez kaptanlık yapmıştı.

Haberin Devamı

1976’da Avrupa’da yılın futbolcusu seçilmişti.

………………

Franz Beckenbauer 11 Eylül 1945 tarihinde Münih’de doğmuştur.

Almanya’ya 1974 Dünya Kupası’nı getiren takımın yıldızıydı. 1976 Avrupa Kupası’nda hat-trick yapmıştı. Almanya Milli Takımı’nın hocası olarak efsanelere de imza atmıştı.

O çağdaş “libero kavramının yaratıcısı”dır. “Takım kaptanı” ve “teknik direktör” olarak Dünya Kupası’nı ve Şampiyonlar Ligi’ni kazanan tek futbolcudur. Almanya’da düzenlenen 2006 Dünya Kupası’nın Organizasyon Komitesi Başkanı da Beckenbauer’dir.

“Bayern” formasıyla “4 lig, 4 kupa şampiyonluğu, 3 Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası Şampiyonluğu”, milli takım formasıyla 1 Avrupa (1972) ve 1 Dünya Kupası (1974) şampiyonluğunu yaşadı.

……………..

İmparatora “Hepsi bir yana oğlum bir yana” dedirten dramını da yansıtayım…

İyi şeyler...

Franz Beckenbauer

BABA’NIN DRAMI

Franz Beckenbauer, erken evlenmiş, üç çocuğu olmuştu.

Oğlu Stephan da başarılı bir futbolcuydu.

Ancak  yoğun temposu nedeniyle babası onu izleyememekte, alkışlayamamaktaydı.

Zamanla Beckenbauer, futbol yaşamından zaman ayırıp ailesine de yoğunlaştı. Stephan, babasının kokusunu ilk defa yeterince hissedebiliyordu.

Ancak…

Bundesliga’da sadece 12 kez boy gösteren Stephan, sakatlığı nedeniyle oyunculuğunu henüz 28 yaşında noktalamak zorunda kaldı. Kısa bir süre sonra da Bayern Münih altyapısında antrenörlüğe başladı.

Stephan, “Burada çocuklarla çalışırken, bir babanın önemini daha fazla anladım” diyordu. Futbolculuğunu başarılarla taçlandıramayan Stephan, altyapı hocası olarak kısa sürede şöhret oldu.

Her yaş kategorisinden, bugün dünya yıldızı olan birçok ismin yoluna rehberlik etti.

Ancak bu mutlu aileye çok geçmeden hüzün gölgesi çöktü.

Beckenbauer “oğlu Stephan’ın kanser olduğu” haberiyle sarsılır.

MERDİVENDE GÖZ YAŞLARI

İmparator, Avrupa’dan Amerika’ya dostlarının sahiplenmesiyle oğlunu en seçkin doktorlara götürür.

En son Fransa’da bir hastanenin merdivenlerini çıkarken Stephan fenalaşır, merdivenlere yığılır.

Oğlunun ağzından dökülen şu sözler baba Beckenbauer
için çok ağırdır:

“Biliyor musun baba, senin kupalarını biz hiç sevmedik. Sen maçları kazanıp kupa kaldıracağın zaman açık olduğunu fark ederse annem televizyonu kapatırdı…”

Fransa’da bir hastane merdiveninde Beckenbauer bu sözler üzerine dakikalarca ağlar.

MADALYONUN ÖBÜR YÜZÜ

Gittikleri doktorlar “çare yok” deseler de, Franz Beckenbauer oğluna hep umut vermişti.

Baba, oğul dünyayı gezip birlikte yaşam mücadelesi verirken  birbirlerine çok yakınlaşmışlardı.

Ailenin bir yakını, Bild gazetesine “Bu hastalık kötü oldu ama Franz ile Stephan’ın birbirine büyük sevgiyle bağlanmalarını sağladı” yorumunu yapmıştı.

Stephan yaşam mücadelesini kaybetse de, son iki yılda babasına kavuşmuş ve ona, “Baba, seni affettim” demişti.

Ve sonunda kaçınılmaz kader…

Stephan hayata veda eder.

Uzun süre kimseyle görüşmeyen İmparator sonraları “kazandığım bütün kupalarımı alın, bana, Stephan’a sarılabileceğim iki dakika verin” demiştir.

………………..

Teşekkürler Kağan Gökalp...

Not: Bu satırlar için İsmet Koyuncu’nun değerli yazısından yararlandım.