Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Güneri CİVAOĞLU

Kıbrıs'ta, kıvılcımlar uçuşta...
Savaş provaları yapıldı.
Gerçekten böyle bir çılgınlık yaşanabilir mi?
Belirteyim ki, Yunanistan ve Kıbrıs'ta yöneticiler "delirium tremens" haline girmezlerse, bir savaş mümkün değil.
Yunanistan
ve Güney Kıbrıs'ta fert başına milli gelir 15 bin dolar dolaylarında.
Savaş olursa kaybedecekleri şey büyük.
Rum ve Yunan halklarının psikolojileri de çok değişti.
Savaş olursa erişmiş oldukları bu yüksek yaşam düzeyini, en az bir nesil için yitirecekleri bilincindeler.
Bundan kısa bir süre önce Kanal D'deki DURUM programında Yunanistan'ın itibarlı başyazarlarından Nikos Marakis konuğumdu.
Programa katılan bizim diplomatlar ve emekli generaller, onun hırçın ve saldırgan olacağı varsayımıyla, yapacakları konuşmayı iyice bilemişlerdi. Kelimelerini bıçak gibi keskinleştirmişlerdi.
Fakat sonra görüldü ki, başyazar hiç o havalarda değildi.

Şu mesajı vermekteydi:
"Siz eski ve alışılmış sert söylemlere bakmayın. Bu politika ve bu tür yazılar devrini doldurmakta.
Çünkü, halk artık savaş istemiyor.
Avrupa Birliği'ne girdiğimizden bu yana ekonomimiz çok gelişti. Fert başına milli gelir birkaç kez katlanarak büyüdü.
Halk, bu refahın keyfini sürmek istiyor. Kıbrıs da bu refah düzeyindedir.
8 - 10 yıl öncesi gibi değiliz.
Biz artık savaşta kaybedecek şeyleri olan bir Avrupa ülkesiyiz.
Sizin de öyle olmanızı temenni ediyoruz."
Bu sözler düşündürücüydü.
Çünkü, görünüşteki Rum hırçınlığına, saldırgan uslubuna, silahlanmaya hiç de uyumlu değildi... Ama, dış görünüşün arkasındaki asıl gerçeği yansıtmaktaydı.
Dün Kıbrıs'ta sözümona Girne'nin işgali provasını yansıtan hava ve deniz gösterileri, Ege sularında dog - fight denen Rum uçaklarının, Türk setlerine kanat sürtmeleri, hedefe elektronik kitlenmeyle diklenmeleri, sokaktaki Rumun gönlünü yelpazeliyor, manevi doyum veriyor... Fakat bu söylem ve eylemin, sıcak savaşa dönüşme olasılığı korkudan tüylerini diken diken ediyor.
Yunan yönetimi de bunu iyi bilmektedir.
Türkiye ile sıcak çatışma sorumluluğunu asla göze alamazlar.
Türkiye de politikasını buna göre çizmelidir.

Peki, Türkiye - Yunanistan çatışmasının eşiğinden dönüldüğü hiç olmadı mı?
Oldu elbette...
Bunlardan sonuncusu, Kardak kayalıklarına Yunan bayrağı dikildiğinde yaşandı.
Devrin Başbakanı Çiller, komutanlar ve Dışişleri kurmaylarıyla gizli toplantıda "tiz" bir sesle emir veriyordu:
"Gideceksiniz... O bayrağı indireceksiniz. Oradaki Yunanlıları kulaklarından tutup atacaksınız."
İşte bu, - halklar ne denli istemeseler de - sıcak savaşın şalterini indirmek olacaktı.
Büyükelçi İnal Batu'dan kurtarıcı formül gelmişti:
"Hemen yandaki kayalığa da bizim denizciler çıksın... Bayrak diksinler. Sonra iki taraf da çekilir."
Bunalım böyle aşılır.
Kaybedecek şeyleri olan Ege'nin iki yanındaki ve Kıbrıs'taki uluslar için, en kritik anlarda dahi sağduyu sahiplerinin çıkacağına ve duruma egemen olacağına inanmalıyız.
Avrupalı olmanın ön koşulu budur.
Darvin'in "çevreye en uyumluların hayatta kalacakları" kuralı gereği, Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs da, çevreye uyumlu olmak zorundadırlar.
Çevre de Ortadoğunun kum ve petrol çamurunda çırpınan bölge diktatörlükleri, şeyhlikleri, krallıkları değildir.
Avrupa'da Avrupalı olma kurallarıdır.
Avrupa,
savaşla çözümü çok - önceki karanlık yıllarda - bıraktı.

Pekala, ya Kıbrıs'ta uçuşturulan savaş kıvılcımları?...
Sorunun cevabı daha önce de bu sütunda verildi.
Türkiye tahrikedilmek isteniyor. Ayranlar kabarsın... Tehditlerde bulunalım... ki AB, Türkiye'nin işgalinden korumak için Kıbrıs'ı kanatları altına alsın. Kıbrıs'ta tam üyelik müzakerelerini Ocak'ta başlatsın... Rauf Denktaş'ı, Rum tarafıyla masaya oturtmak için ABD ve AB baskıları yoğunlaşsın. Bunlar olursa, bir sonraki aşama, Kuzey Kıbrıs'ta plebisit girişimidir.
Konu:
"Güney Kıbrıs'la birlikte AB üyesi olmak."
Yani... "AB ülkelerinde serbest dolaşım... AB yardımlarının akması... Yakın geçmişteki Rum kirli yöntemlerine karşı Avrupa insan hakları ve adalet güvenceleri...
Fert başına 15 bin dolarlık refahın paylaşımı..."
Kuzey Kıbrıs'
ın bir bakıma satınalınması...
Oyun budur.
Bugünün savaş provası görüntüleri kimseyi aldatmasın.
Bunlar savaş oyunudur.
Jetlerle sirtaki dansıdır.
Sirtaki'de ileri adımlardan sonra mutlaka bir adım geriye çekilir.

Yazara EmailG.Civaoglu@milliyet.com.tr