Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

O, Kasımpaşa’da dolmuş şoförü bir baba ve sigara fabrikasında çalışan annenin kızı...
Çocukluğunda babasının yanında muavinlik yapıyor, müzikteki ilk hocam dediği müzik eğitimli annesiyle şarkılar söylüyor.
Futbol oynuyor, soba tutuşturmak için istediği tahta kasayı vermeyen bir erkek çocuğunu dövüyor.
“En güzel yıllarım, çocukluk yıllarım” diyor.
Genç kızlık döneminde tezgahtarlık yapıyor.
Sokak düğünlerinde şarkılar söylüyor...

Kasımpaşa’dan “ekselanslığa...”
Adı: Yıldız Levent...
Sonra 22 yaşında Pembe Köşk’te çıkacağı zaman Cahit Çeki, Muazzez Ersoy ismini koyuyor ve “bu isimle bu meslekte, bu yolculukta yürüyeceksin” diyor.
Ve gerçekten de 22 yaşında aldığı bu isimle hayatlarımıza katılıyor. Ve bir daha hiç çıkmıyor... 2006 yılından beri tüm dünyada sadece 14 kişinin katıldığı bir grubun içinde...
Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi...
“Bir Türk sanatçısı olarak böyle bir görevle onurlandırılmak benim için hakikaten büyük mutluluk” sözleriyle duygularını paylaşıyor.
....................
4 yıl aradan sonra yeni bir albüm.
“Şarkılarla Gel...”
Muazzez Ersoy Şeffaf Oda’ya “Şarkılarla Gel”di...
Şarkılarda zaman zaman mikrofonu bana da uzatıyor. Bu mini konserde düet yapma şansını yakalıyorum.
Kalbimiz, Rabbimizdir
Muazzez Ersoy’a “Sayın Başbakan Erdoğan’ı Kasımpaşa’dan tanır mıydın?” diye soruyorum.
Şöyle anlatıyor:
“Beyefendi de Kasımpaşa’dan... Tanıyordum çünkü o zaman benim o ufak olduğum dönemde onlar delikanlılar akşamüstü hep mahallede köşede toplanıyorlardı. Ve bütün gün içinde yaşadıklarını sohbetlerle paylaşıyorlardı. Oradan hatırlıyorum tabii. Mahallemizin en yakışıklı delikanlılarından biriydi.”
Muazzez Ersoy, Başbakan ve eşiyle zaman zaman bir araya geliyor. “En son eşi hanımefendinin de olduğu Somali ziyaretinde birlikteydik” diye ekliyor.
.......................
Muazzez Ersoy, kalp hariç tüm organlarını bağışlamış.
Nedenini şöyle açıklıyor:
“Kalbimiz, rabbimizindir...”

ŞEFFAF ODA’YA YILDIZ
Davutpaşa’ya bu ikinci gidişim. İlki çok yıllar önce yedek subayken 1. Ordu Basın Bürosu’ndan, Davutpaşa Kışlası’na sürgün gidişiydi.
Geride kalan hafta Davutpaşa’daki Yıldız Teknik Üniversitesi Kampüsü’nde Şeffaf Oda’ya verilen “Yılın Yıldızları” ödülünü almak için gittim. Bu da ikincisi...
Öğrencilerin oylarıyla Şeffaf Oda yılın “En İyi Kültür ve Sanat Programı” seçilmiş.
Bu 4’üncü yıldızımız oldu.
Öğrencilere ve bu ödülü kurumlaştıran İşletme Kulübü’ne teşekkürler.
Ve elbette Şeffaf Oda çalışma arkadaşlarıma da.

KÂĞITTAN KALE ÇÖKERKEN
SERDAR Turgut’un son kitabı “Yeni Medya...” Bu meslekte yeni başlayanlar kadar, kalıcı olmak isteyen yıllanmışlar da okumalı.
“İnternet devrimiyle” basılı medyanın “kağıttan kalesinin” çökmekte olduğunu anlatırken, geleceğe kapılar açıyor.
Altı çizilerek okunması gereken ilginç tabelalar asıyor bizim medya mahallesine...
“İnsan beyninin değişimi...”
“F Tipi Okuma... (İnternette haberleri yeni nesil nasıl okuyor?)”
“21. Yüzyılda Gerçek Kral İçeriktir... (‘Huffingtonpost.com’ örneği)”
.....................
Serdar Turgut bizim mahallenin yenilik üreten, kendini yenileyen, okuyan ve içi dolu düşünen gazetecisidir.
Bu kitap medyanın geleceğine daha bir süre geçerli olacak yol haritası.