Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Zaten görüşme falan yapıldığı yok ki... Taraflar karşılıklı oturuyor, birbirlerine kağıtlar veriyorlar... Geri adım atamayacakları kırmızı çizgileri tekrarlayıp duruyorlar. Sonra o kağıtları inceliyor, bunları asla kabul edemeyeceklerini birbirlerine döne döne söylüyorlar."
Yani, bu durumda "görüşme" dediğimiz şey aslında "patinaj" mı?
Buna aldığım cevap "Şimdilik evet" oldu...

Sonra?...
Anlatıyor:
"İki toplumun da bu görüşmelerden sonuç almakta fazla istekli olmadıkları görünüyor. Topu, Ankara ve Atina'ya bırakacakları sezilmekte."
Soru:
"Ankara ve Atina'nın da kendi kamuoyları var. Duyarlı kurumları var. Bol keseden ödünler veremezler."
Cevap:
"Doğru... Son sözü Annan söyleyecek. Anlaşılmayan noktaları, boşlukları Annan dolduracak. - Geri dönüşü olmayan bir yola girildi - sözünün anlamı da bu.
Ancak, anlaşmazlık, özellikle e g e m e n l i k gibi alanlarda, Annan Planı felsefesi geçerli olacak. Bu ön uzlaşmanın daha New York sürecinde oluştuğu söylenebilir."
Golü hakemin atması "kurallara uyuyor" denemez.

Ancak...
Denktaş, dün Ankara'da "görüşmelerden çekilme olasılığı işaretini" verdi.
Çekilirse bu "Annan'a gol attırmak senaryosu yürür mü?
Cevap:
"Zamanlamaya göre değişir...
Hesaplar, - son haftaya kadar Denktaş masada tutulabilirse varsayımına - dayalı.
Bu, hala ağırlıklı olasılık.
Denktaş Bey, bir kez daha - masayı terk eden adam - olmak istemez.
Ama...
Olur a... Masadan erken kalkarsa, Serdar Denktaş da, Başbakan Talat ile görüşmeleri sürdürmeyebilir.
O zaman b u n a l ı m olur."
Bakın işler karışıyor.
Sadece masadan kalkmak değil, bunalım sorumluluğu faturası da yazılabilir.

Soru:
"KKTC'de seçim mi gündeme gelir?"
Cevap:
"Mümkün... Ama zor. Daha yeni sandıktan çıkmış olan milletvekili, 3 ay sonra, bir daha seçilmemek riskine rağmen seçim yenilenmesine oy verir mi?
Bireyleri bırakın, partileri düşünün. Partilerin ötesinde Ankara'daki kuvvet dengelerindeki farklı kutupları düşünün. Taraflardan hangisi, kazanacağına gönül rahatlığıyla inanarak seçimlerin yenilenmesini isteyebilir?
Meclis'ten yeni seçim kararı çok zor çıkar.
Çıksa bile, 1 Mayıs zaman sınırına kadar çözüm getirmez ki!"
Soru:
"Peki ne olur?"
İlginç bir cevap:
"Bu hükümet sürecektir.
Yeni hükümet kuruluncaya kadar Talat hükümeti görevde kalır. Bu hükümet kurulmasaydı, bunalım daha o zaman başlasaydı... Eski Derviş hükümeti görevde olacaktı. Derviş hükümeti ile süreç gerçekten tıkanırdı. Talat hükümeti ise görüşmeler tıkanmış gibi görünse bile - d ö n ü ş ü o l m a y a n y o l d a adımlar üretmek çabasında olacaktır. Ankara'da Erdoğan hükümeti ile ayrı yollarda değiller."
Soru:
"Şansları nedir?"
Cevap:
"AB ve Avrupa da - çözüm seçeneğine - destek veriyorlar. Ülkelerinde kamuoyu çoğunlukları ve küresel rüzgarlar onlardan yana görünmekte."

Peki referandum?
Cevap:
"İş o aşamaya gelirse, Rum tarafı üzerinde ağır baskı var. E V E T oyu çıkması için bastırılıyor. Türk tarafında H A Y I R oyları için ise, öyle görünüyor ki, Denktaş Bey, kampanyasını başlattı bile.
Türkiye'de de dayanışma içinde olduğu sivil örgütlerden ve d u y a r l ı k u r u m l a r d a n güç almakta. Türkiye'de son iki günün manzaraları, ayrıca yoruma gerek bırakmayacak kadar açık..."
.....
Kıbrıs, sadece bir vitrin olayı...
Vitrinin gerisinde, siyaset mutfağında pişen başka kokular da geliyor burunlara.
Kar yağışına aldanmayın, hararet yükseliyor.