Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir süre onunla aynı mekânı paylaşmak keyifli olabilirdi. Ancak onun gittiği San Lorenzo'nun tam karşısındaki Lübnan restoranına gitmiştik.Maydanoz salatası, humus, acı soslu hellumi, çeşit çeşit Lübnan mezeleri ve rakısı..."Londra'ya gidip de Lübnan lokantası mı?" diyebilecek olanlara iki cevabım var:Bu lokantanın mezeleri gerçekten güzeldir. Gelenleri de karşıdaki San Lorenzo'yu aratmayacak kadar ilginç sinema, tiyatro, yazar-çizer takımındandır.İkincisine gelince, Londra'da tatsız İngiliz yemeklerinin dışında her ülkenin yemekleri yenir. Fransız, İtalyan, Çin, Japon (sushi barlar), Hint, Tai, Türk, Yunan, Arap... ................................Bizim Lübnan lokantasına gidişimizin bir diğer nedeni de yaşam sarkacını tekrarlamaktı.Daha önceki saatlerde Jack Daniel's viskilerinin bir rock konserindeydik.Üzerimizden gürül gürül Thames Nehri'nin aktığı koca bir köprüyü de omuzlanan tarihi ve köhne bir mahzendeydik.İngiliz Rock'çıları ABD viskisinden sonra ters bir hareketle Lübnan lezzetine yöneltilmiştik..................................Gece yatmadan önce yanıma aldığım yol kitaplarının arasında -bir gecede bitebilecek- en incesini okudum. İyi yapmışım.Abidin Dino'nun "Ne Güzel Çocukluktu" adlı anılarını yansıttığı bir kitap...Yemek muhabbetini Dino'nun satırlarından sürdürelim...................................Abidin Dino'nun babası varlıklı bir ailenin evladıdır. Kendi deyimiyle "Anadolu ve Rumeli'de memleket gibi geniş otlaklarından" her yıl muazzam gelir akar aileye...I. Dünya Savaşı patladığında aile, İsviçre'nin Cenevre kentine göçer ve savaş yıllarını tarafsız ve tehlikesiz bir ülkede geçirmeye karar verir.Dino'nun en büyük ağabeyi, sonraki yılların şair Arif Hikmet'i renkli bir adamdır.İlgi ve derinlik kazandığı alanlar şöyle: aşçılık, sosyoloji, antropoloji, renkli fotoğraf, yerçekimi, paranoya, pedagoji, resim... Arkadaşları Yeniköy'den Cevat Şakir, Cenevre'den Cemal Reşit Rey, Ekrem Reşit Rey, Nurullah Ataç...Ünlülerden tarihi yemekler yapmak gibi bir merakı oluşur.................................Örneğin, Üç Silahşorlar'ın yazarı Alexandre Dumas'nın tarifini yaptığı, Alcantara Kekliği adlı İspanyol yemeği... 1850 yıllarına ait bu yemek tarifinin özelliği, kekliklerin teker teker ve günlerce ayrı ayrı şaraplarda iyice yatmalarıydı.Bu şarapları harp yıllarında bulmak ve cephelerden geçirterek Cenevre'ye getirmek hem servet hem beceri işi...Bu masraf için Abidin Dino'nun babası dahil savaş yıllarını aşçıları, halayıkları, Rum hizmetçileri, arabacıları, Arap dadılarıyla birlikte İsviçre'de geçiren Osmanlı paşalarından bir Alcantara Kekliği konsorsiyumu oluşturulur. Limonge porselen takımlar, gümüş çatal bıçaklar... Dinolar'ın Cenevre Gölü'ne bakan muhteşem konaklarının salonunda uzun sofra kurulur. Başlangıçlar, tatlılar, içilecek şaraplar, yemek sonrası purolar, konyaklar gibi ikincil sorunlar da paşalar konsorsiyumunun toplantılarında kararlaştırılır.Peki yemek nasıl olmuş?Abidin hatırlamıyor...Hazırlanış sürecinin heyecanı, lezzetini bastırmış. g.civaoglu@milliyet.com.tr Loş sokak ansızın TV kameralarının ışıklarıyla aydınlandı. Flaşlar patlamaya başladı. Pencere kenarında oturduğum lokantadan, karşıdaki İtalyan restoranının merdivenlerinden Liz Hurley'in inmekte olduğunu gördüm. Zaman zaman durarak ve gülümseyerek gazetecilerle söyleşiyordu. Beden dili de zarifti.