Anlatayım...Profesör Dr. Ziya Sezgin Amerika'ya gider. New York'ta bir hastanede çalışmaya başlar.Aynı hastanede bir Porto Rico göçmeni genç kadın hizmetliyle tanışır.Kadın kocasından ayrılmıştır. Yahudi mahallesinde küçük bir evde yaşamaktadır.Adı... Ester Maria Santez...Bir de küçük kızı vardır. Adı Estelle Susan Rodriguez'dir.Genç kadın ile Türk profesör birbirlerine yaklaşırlar, sevişirler, evlenirler.İstanbul'a gelirler.Küçük Estelle Susan Rodriguez de onlarla beraberdir.Ve artık büyümüş, koca kız olmuştur.Onu Amerikan Kız Koleji'ne verirler.Orada okurken, Robert Koleji'nde okuyan Ahmet Kutman adlı bir gençle tanışır.Onlar da yakınlaşır, sevişirler, evlenirler.Ahmet Kutman'ın babası Nihat Kutman, Doluca şaraplarının kurucusudur.Oğul Kutman da şarapçılık eğitimi alır. Ailenin şarap işinin başına geçer. Büyütür........................Ahmet Kutman ile Estelle'nin bir erkek ve bir kız çocukları olur; Ali ve Sibel.Sibel, New York'ta ve Londra'da dans eğitimi alır.Porto Rico gençleri gibi "dans" onun da kanını fıkır fıkır kaynatmaktadır.Hayatını dans ekseninde döndürmeye kararlıdır.Ama İstanbul'a döndüğünde her şey değişir.Kendini sahnede değil, şarap kadehinde dans ederken bulur.Yaşamının ekseni şarap olur. Doluca'nın yönetimindedir. Lezzet üretir.......................İşte yazının ilk satırlarındaki genç kadın...Karşımdaki o Porto Rico'dan da çizgilerle güzel şarap prensesi... Sabancı Müzesi'nde Boğaz'a tepeden bakan restoran... Kadife gibi bir Şili şarabı ve karşımdaki genç kadından dinlediğim harika bir aşk hikâyesi... Ve bir şarap öyküsü daha...Garanti Bankası'nın eski genel müdürü Akın Öngör -kendi söylemiyle- "emekli" olunca, aile köklerinin olduğu Akhisar'da bir yeni yaşam yeşertmiş.Şarap üretiyor... Nasıl da iyi şarap...Biz daha tatmadan Ertuğrul Özkök sesleniyordu: "Gerçekten güzel" diye...Ben de katılıyorum.Henüz çok genç bir bağdan böyle bir şarap sürpriz oldu.Akın ne yaparsa "tam" yapar. Bu yeni uğraşı da öyle.Merlot, Cabernet Sauvignon ve Shiraz üzümlerinin karışımı hoş tadımlı, dolgun bir şarap... Adını, üretildiği bölgeden almış; Selendi... Asmaların sıralandığı bağ, Fransa'daki, Kaliforniya'daki gibi... Taş yapı bir bağ evi ve şaraphane...Fıçılar Fransa'dan, önologu Fransız.Bağbozumunda ve şaraphanede çalışan gençlerden, üniversite sınavlarını kazananlara "burs" veriliyor.O asmalar, üzümler arasında tertemiz havada Gülin, Akın ve dostları keyifle yaşam parantezleri açıyorlar.Akın Öngör, iki toprak daha almış. Şimdi onları da bağ haline getirme çabasında... Yani işi büyütüyor...Evet... İyi ediyor.Çünkü bu bağların "Selendi" şarap gelirleri ile eşi Gülin Öngör'ün adını taşıyacak olan Akhisar Kız Meslek Lisesi'ni yaptırıyor. Gelecek yılların şarap gelirleri ile de o lisenin kaliteli eğitim yapması için fon oluşturacak. Selendi Russell Crowe'un "İyi Bir Yıl" filmi, Fransa'da işte böyle bir bağ ve şaraphanede geçer."Coin perdu" (Kayıp köşe) adlı en kaliteli fakat "kimin ve nerede" yaptığı bilinmeyen şarap, aslında bu bağların -gizli- ürünüdür..................Dansçı Sibel'in, bankacı Akın'ın "kayıp köşeleri" nasıl da güzel bir yaşam buldukları "köşeler...".................Bu da bir "kesişen öyküler senaryoları" gibi bir yazı oldu.Severek yazdım. g.civaoglu@milliyet.com.tr Kayıp köşe
