Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

UEFA'ya Beşiktaş'ın katılımı kesin.Trabzonspor veya Gençlerbirliği de bu yarışta...Avrupa'da oynayacaklar.Yani... Ortadoğu'da İran, Suudi Arabistan, Körfez Emirlikleri, Yemen, Suriye, Ürdün, Lübnan ve Mısır coğrafyasında değil.Şu satırlar yazılırken Trabzonspor-Fenerbahçe ve Galatasaray-Ankaraspor maçlarının başlama düdüğü henüz çalınmamış, düğüm çözülmemişti.Benim gönlümün hangi renklerde olduğunu bu köşenin okuyucuları bilirler.Ama...O sevdiğim renklerin şampiyon olup kupayı kaldırmasından ve Türkiye'yi bir kez daha Avrupa'da temsilinden daha ötede bütün yüreğimle isteğim inanınız ki başka bir ufuktur.O da Türkiye'nin bütün görüntüleriyle Avrupa'da temsilidir.Açayım..................................Galatasaray elbette tercihim ama Fenerbahçe de laik Atatürk Türkiye'sini Avrupa Şampiyonlar Ligi karşılaşmalarında en iyi şekilde temsil eder. Bundan kimsenin kuşkusu olamaz. Her şeyiyle ve yaşam ölçütleriyle Fenerbahçe de Avrupalıdır.UEFA Kupası'nda Beşiktaş'ın yanı sıra Trabzonspor ya da Gençlerbirliği'nin Atatürk Türkiye'sini dört dörtlük temsil edeceği de açıktır..................................Türkiye'nin pek çok kurumu ve pırıltılı kişileri de Atatürk'ün çağdaşlık hedefleriyle örtüşen Avrupa ölçütlerindedir.Doktorlar, mühendisler, hukukçular, bankacılar, ressamlar, müzisyenler, futbol dışındaki alanlarda da sporcular ve diğerleri...................................Buna karşılık... Türkiye'den öyle görüntüler yansıyor ki, onlara bakarak zaman zaman kendimizi, "Acaba burası Atatürk'ün kurucusu olduğu ve bağrında yetişmekle gurur duyduğumuz laik ve çağdaş Türkiye mi?" diye sorguluyoruz. Dün Milliyet'in "salon orkestrası" diye adlandırılabilecek yazı işleri olağan toplantısı yerine, bazı hafta sonları daha dar kadroyla hemen yandaki odada yapılan "oda orkestrası" denebilecek küçük toplantısına bir süre katıldım. "Aile içi" söyleştik.Bilgisayar ekranındaki görüntüler, şaşkınlık hatta ürküntü vericiydi.O fotoğraflardan bazılarını -sanıyorum- siz bu satırları okumadan birinci sayfada görmüş olacaksınız.Beni en çok etkileyeni, tiyatro görüntüleri oldu.Giriş, insan boyu yüksekliğinde bez perdelerle ayrılmış. Kadınlar bezin bir tarafından giriyorlar, erkekler diğer tarafından... Oturma düzeni haremlik selamlık ayrımında...Sahnede takkeli öğrenciler oynuyor..................................İşte o görüntülerden sonra iç dünyamda kendimle yeniden bir yüzleşme yaşadım.Galatasaray-Fenerbahçe-Beşiktaş-Trabzonspor ve diğer renklerin üstünde gönlümün Cumhuriyet bayrağının "Kırmızı-Beyaz"ına ve Atatürk'e odaklı olduğunu hissettim...................................Yıllar önce İslamabad'da Cambridge mezunu Pakistanlı bir gazetecinin, "Bir zamanlar İslamabad caddelerinde şortlu kadınlar, kızlar bisikletle gezerlerdi. Bir de şu örtünmüş kadınlarımıza bak. Elbette bir gecede olmadı fakat sandığın kadar uzun da sürmedi. Kendi kendimize, 'n'oluyoruz, nereye sürükleniyoruz. Galiba paranoya yapıyoruz' diye korkulu rüyadan uyanmaya çalışırken resim tamamlanmıştı bile" dediğini ürpererek hatırladım.Geçenlerde bir gazetede okudum. Türkiye'yi gözlemleyen bir Batılı şöyle buyurmuş:"Merak etmeyin, Türkiye İran olmaz, olsa olsa Malezya, bir süre sonra da Pakistan olur."Ben hâlâ Atatürk Türkiye'sinin kendini savunacak laik antikorlara sahip olduğu inancındayım. g.civaoglu@milliyet.com.tr Ligin ilk 2 takımı Fenerbahçe ve Galatasaray Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde Türkiye'yi temsil edecekler.