Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fatma Girik ile ana kız mutlular.Annesi, Ahu henüz 3 aylıkken, göğsünün üzerine nüfus kâğıdını koyup bırakmış. Ahuyu küçücük yaşta Fatma Girik kucaklamış. Ama, Ahu röportajda, kimsesiz çocuk yetiştirme yurtları için iç sızlatıcı izlenimler de yansıttı. Ama ne o ne biz TV yayınına yansımasını istedik... Neden?Çünkü... Dünyanın her yerinde olabilen birkaç çirkinlik, kimsenin geleceğine gölge düşürmemeli. Kimsesiz çocuklara yardım sistemi gelişerek, yaygınlaşarak sürmeli. 100 binlerce böyle çocuk var. Onları, kapkaç, tiner çetelerine, sokağa, sapıklara terk edemeyiz. Geçen hafta pazar günü yayımlanan Şeffaf Odada konuğum Fatma Girik, 9 yıl önce "koruyucu anne" statüsü ile bir kız evladı olduğunu anlattı. Bu açıklamayı yaparak sırrını kamuoyu ile ilk kez paylaşıyordu. Kızı Ahu, ciddi meslek eğitimi almış, disiplinli, güzel ve akıllı... Bunları, son haftalarda, bir çocuk köyünün, ahlak zabıtası olayı haline getirilerek hedef gösterilmesi ve haberlerinin karbonatlanarak teşhiri bağlamında yazdım. Önce altını çizmekte yarar var. Reşit olmayan çocuklarla ilgili bazı haberlerde, "teşhir yasağı" uyguluyor. Yasa gereğı adları verilmiyor. Fotoğraflarında gözleri bantlanıyor. Peki, bir çocuk köyü nasıl en çirkin iddialarla teşhir edilir. Burada kalmakta olan çocuklar isimleri ile değilse bile defterdeki kayıtlarıyla pislik iddialarının zanlılar siciline geçirilmiş olmuyorlar mı? İddia edilen çirkinlikleri varsa saptamak ve cezalandırmak yargının görevi. Fakat bu "teşhir" üzerinde de düşünülmeli. Göze çizgi Adını vermediğim Çocuk Köyünde taciz" iddiaları, çirkin ve üzücü. Ancak daha da üzücü olanı, bunların "inanç" ekseninde kullanılıyor izlenimi verecek gibi karbonatlanması... Köpürtülmesi. Hadisenin özü...Bu köyün kökeninde "SOS Kinderdof International" adlı kuruluşun bulunması... SOSin İncildeki "Save Our Souls" (Ruhlarımızı Kurtarın) duasının baş harflerinden oluştuğu... "Vakfın Hıristiyanlığı yaymayı amaçlayan misyoner örgütü" olduğu iddiası.O halde... Bu çocuk köyünün yapısı değiştirilmeli imiş... SOS Bunca çocuğa yuva olan köyün temeline kazma vurmadan iyi düşünülmeli:1 - Bu çocuk köyü, SOSin de katkısı olan ama asıl kaynakları Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocukları Koruma Vakfı İzmir Şubesi tarafından sağlanan ve inşa edilen bir kurumdur. Bir protokolle tümüyle işletmesi devlete bağlı Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumuna (SHÇEK) devredilmiştir. Müdürü, her evde bulunan anneleri, teyzeleri, tüm personeli SHÇEK tarafından görevlendirilmiştir. 2- Bu durumda, tek sorumlu SHÇEKtir. 3- Bir an için, SOSin Hıristiyanlık misyonerliği yaptığı düşünülürse, köy ile devirden sonra artık hiçbir ilgisi kalmayan o vakfın böyle bir şansı sıfırdır. Herhalde SHÇEK, bu misyonerlik için personel görevlendirmiş olamaz. Öyle olsa, örneği genişletelim... Kızılayın da hiçbir Kızılhaç yardımı kabul etmemesi gerekir.4-SOSin çocuk köyü modeli, içlerinde 5 - 6 çocuğun kardeş duygularıyla yaşadıkları ve her bir evin çok iyi seçilmiş anneleri, sadece gündüzleri gelen teyzeleri olan bir sistem. Bu sistemin AB ile uyum yasaları gibi kalın klasörlerden oluşan bir uygulama kurallar bütünü var. İddialara konu olan çocuk köyünde, ne yazık ki bunların yüzde 90ı uygulanmıyor. Örneğin... 16 yaşındakiler bile köye alınmış. Buna karşılık, aynı sistemle yapılanan İstanbuldaki çocuk köyü, SHÇEK ile Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı tarafından birlikte yönetiliyor. Kuralların yüzde 90ı uygulanıyor. Aynı örnek verilirse, 12 yaşını dolduran çocuklar derhal köyden Gençlik Evlerine" gönderiliyor.Hadise de yok........Bir yandan AB doğrultusunda dini inanç özgürlüğünü kabul etmek, öte yandan Beyoğlunda İncil avcılığına çıkmak, kimsesiz çocukların dal gibi bedenlerine ideoloji yüklemek... Olmuyor. g.civaoglu@milliyet.com.tr Vurmadan önce