Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Muhalefet seçimleri yitirirse, radikal bir değişim olmayacak. Ancak...
1983'te Özal'ın seçimleri alması gibi bir sonuç çıkarsa sandıklardan, Annan'ın yol haritası pratikte de önem kazanacak.

1.sınıf üniversite, 2.sınıf adam
Kıbrıs'ta çözümü öngören bu planın fiyatı 3 milyon dolar.
Maliyet böylesine yüksek.
Binlerce görüşme sonrası oluşmuş.
Ana metin 190 sayfa... Anlaşmalarla birlikte 6 bin sayfa.
Kısacası içeriği tartışılsa da, bugüne kadar gerçekleşen en ciddi çalışma.
Dostlar alışverişte görsün kabilinden değil... Sonuç almayı amaçlayan bir metin.
BM, AB, NATO vs. deki yüksek ücretli memurlar için "dünyanın birinci sınıf üniversitelerini bitirmiş ikinci sınıf adamlar" tanımı yapılır. Tabii istisnalar elbette var.
Onlar da, uluslararası sorunları güya çözmek için bol seyahatli, lüks otellerde ikametli, ziyafetlerde bulunmalı bir uzun süreçte günü gün ederler.
Sorunları daha da güçleştiren, gerçeklerden uzak dosyalarla zaman geçirirler.
Bu dosya ise bazı eksileri, fantezileri olsa da genelde ciddi bir çalışma.

İlk adım; Eş Başkanlar
Eşit statülü iki kurucu devletin oluşturacağı Birleşik Kıbrıs Devleti'ni öngörüyor. Tek bir uluslararası kişiliğe ve egemenliğe sahip bu devlet, feshedilemez ortaklık diye niteleniyor.
Bir Başkan ve bir Başkan Yardımcısı olacak.
Ancak, anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle geçiş sürecinde, Rum ve Türk tarafının liderleri eş başkan olacaklar.
Bir yarışma düzenlenerek saptanan, Birleşik Devlet'in Bayrağı - öneri olarak - sunulmakta.
Başkent Lefkoşa olacak.
Okullarda da zorunlu olacak resmi diller Rumca ve Türkçe.
Birleşik Kıbrıs Devleti'nin kuruluş günü resmi bayram ilan edilecek. Yılbaşı günü, İşçi Bayramı ile Hıristiyan ve Müslümanların dini bayramları da olacak.
Kurucu devletlerin kendi Anayasaları da olacak.

İki kilit bakan
Bu Anayasa, iki tarafta da referandumlarla hayata geçecek.
Başkanın altında Hükümet gibi de görülmesi gereken 6 bakanlı bir Başkanlık Konseyi yürütme görevini üstlenecek.
AB ile ilişkilerden sorumlu bakan ile dışişleri bakanı aynı devletten olmayacak. Biri Rum'sa, diğeri Türk..
6 bakandan 2'sinin Türk olması öngörülmekte.
Temsilciler Meclisi ve Senato 48'er üyeden oluşacak.
Ancak Millet Meclisi'nde Türk Devleti'nin üye oranı yüzde 25, Senato'da ise yüzde 50 olarak önerilmekte.
Moronit, Latin ve Ermeni azınlıklar da 1'er milletvekili kontenjanına sahip olacaklar.
Başkanlık ve Başkan Yardımcılığı görevleri her 10 ayda bir üyeler arasında dönüşümlü olarak yürütülecek. Başkan ve Yardımcısı aynı dönemde aynı devletten olamayacak.
Kıbrıs Yüksek Mahkemesi eşit sayıda üyeden oluşacak.
Türkiye'nin AB üyeliğine Kıbrıs'ın "veto" oyu kullanması kilit altına alınmakta.
Türkiye'nin Kıbrıs'ta asker bulundurması, AB'ye tam üye oluncaya kadar sürebilecek.
Merkez Bankası, Sayıştay, Başsavcılık gibi özerk kurumlarda da Türk devleti için güvenceler var.

Dış kirler
Bu yol haritasının daha yeni tartışılmaya başlaması yanlış.
Böylesine önemli bir belirleyici etken seçim sandıkları kurulduğunda mı kamuoyu gündemine gelmeliydi?
Oylar alacakaranlıkta ve yeterince bilgilenmeden, hislerin rehberliğinde kullanılacak galiba.
Ayrıca başta AB'nin genişleme'den sorumlu komiseri Verhaugen olmak üzere, dış dayatmalar çirkinlik boyutuna tırmandı.
Hele "muhalefet kazanırsa tanırız, sandıklardan bu yönetim çıkarsa, hileli seçim yapılmış olur" söylemi tam bir beyin tutulması...
Üstelik, seçimi muhalefetin alması halinde de, sonuçlar üzerine "dış parmak" kuşkularını verecek.
KKTC'ye Gürcistan modelini mi uygulamak hayalleri var?