Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Kuzey Kıbrıs Güvenlik Güçleri'nde bir albay, tuğgeneralliğin eşiğinde.
İlk kez KKTC yurttaşı ve Kıbrıs kökenli bir paşa...
"KKTC'den gelen neden, bizim güvenlik güçlerinde KKTC'li subaylar, albaylıkta bırakılıyor... Neden general yapılmıyorlar" sorusunun cevabını araştırırken, bu bilgiyi Genelkurmay'dan aldım.
KKTC Güvenlik Güçleri'ndeki Kıbrıslı subaylar, Türkiye'deki harp okullarında eğitim alıyorlar. KKTC'de subay olarak görev yaparken kurmaylık sınavlarına katılıyorlar. Başarılı olanlar İstanbul'da Harp Akademileri'nde eğitim alıyorlar. Kurmay subay çıktıktan sonra adaya Güvenlik Güçleri'ne dönüyorlar.
Öngörülen sürelerde rütbeleri yükseliyor.
Aralarında, artık kıdemleriyle general olmaya yaklaşmış gerçekten yetenekli albaylar var.
Onlardan biri tuğgeneral olacak.
Türk komutanın kadrosu da bu nedenle tümgeneralliğe yükseltildi.
Şimdilik bu kadroda bir tuğgeneral var ama KKTC'li albay generalliğe terfi edince, kuvvetin komutanlığına da TSK'dan bir tümgeneral atanacak.
TSK, Adada değişen sosyal ve psikolojik yapıya esneklik gösteriyor.
Bu çok önemli.
Çünkü dış dayatmalar öylesine yoğunlaşmakta ki... Ada içinde psikolojik bütünlük ve Türkiye ile dayanışma ruhu sürmeli.

Kıbrıs'ta Türk ve Rum kesiminin liderleri Denktaş ve Klerides biraraya gelip çözüm arayacaklar. Çözüm demek, iki tarafın da karşılıklı adımlar atarak bir ortak çizgide uzlaşmaları.
Ama bakınız, AB, bu görüşmeyi ister görünürken nasıl sabote etmiş oluyor.
İşte Örnekleri:
AB Parlamento Başkanı Nicole Fontaine "bundan sonraki AB genişlemesi Kıbrıssız düşünülemez" diyor. Yani Kıbrıs Rum yönetimin bütün adanın temsilcisi olarak AB üyesi olacağını peşinen kayıtsız şartsız ilan ediyor.
Klerides, bu söylemden sonra artık Denktaş'la uzlaşma için neden adım atsın?. Zırnık ödün vermez.
Denktaş, "evet" de dese "hayır" da dese bütün Ada Rum yönetiminde AB üyesi yapılmayacak mı?
Geçelim...
AB'nin Genişleme Sorumlusu Verheugen, "Türkiye Denktaş'ta neden hala ısrar ediyor... Anlamıyorum. Denktaş için Türkiye'nin çektiği acılar yetmiyor mu?" diyor.
Yani Türk tarafının bunca yıllık liderini görüşme masasından adeta siliyor.
O gidicidir mesajını veriyor.
Geçelim...
AB Karma Komisyonu bugün TÜSİAD'la toplandı. Cohn Bendit "Kıbrıssız genişleme olmaz, Kıbrıs'ta çözüm bulun, bir çözüm oluşturamaz ve Kıbrısı ilhak ederseniz. Yani, Kuzey Kıbrısı Türkiye ile birleştirirseniz, Avrupa topraklarını ilhak etmiş olursunuz" diyor.
Şu üç örnek ortaya net fotoğraf koymakta.
Klerides karşısında Denktaş'ın sözlerinin bir ağırlığı olamaz. Türkiye'de, Denktaş'a sahip çıkarsa kendi zarar verir.
Hele Kıbrıs'ın bir bütün halinde AB'ye tam üyeliğine taş koyar ve Kuzey Kıbrısı Türkiye'ye bağlarsanız Avrupa topraklarına tecavüz etmiş sayılırsınız.
Bütün Avrupa'yı karşınızda bulursunuz.

Sormak gerek...
AB Kıbrıs'da gerçekten çözüm istiyorsa, bunu artık Denktaş - Klerides görüşmesinden bekleyebilir mi?
Bu görüşme anlaşmazlık dışında ne sonuç beklenir?
Peki, Rum kesimi kiminle diyalog kuracak? Türk kesimini kim temsil edecek?
Bu durumda "siz aranızda çözüm yolunu bulun, biz AB olarak anlaşmanızı kabul ederiz" sözlerinin pratiği nedir?
Türkiye açısından da bakalım.
En son söylenecek sözü daha başta söyledik. AB, "Kıbrıs'ı tam üye yaparsa biz de Kuzey Kıbrıs'ı ilhak ederiz" demeçleri verdik.
Şimdi ne olacak?
Üstelik daha sırada Avrupa Güvenlik ve Savunma politikası, Kopenhag kriterleri gereği anadilde eğitim ve radyo televizyon yayın hakları gibi duyarlı konular da var.
Bakalım pirincin taşları nasıl ayıklanacak.