Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

KOLYA, bu yıl en başarılı yabancı film Oscar ödülünü aldı.
Kolya, bir Rus çocuğu ve çapkın müzisyeninin bağımsızlık öncesi Çekoslavakya'daki duygu yüklü serüvenleri.
Filmin sımsıcak bir sevişme sahnesinde, kadın, müzisyene "kocam öldüğünden bu yana, ilk kez bir erkekle beraber oluyorum" der.
Erkeğin yanıtı, "kötü şeyleri takvim başlangıcı gibi kullanmak, ne fena" olur.
Gerçekten öyle.
Ölümler, kazalar, ayrılıklar, savaşlar, sanki alternatif takvimin röper noktalarıdır.
Düşünün...
İnsan ilişkilerinin en büyük haz anlarına bile, "kocanın ölümü ile başlayan alternatif takvim yapraklarının gölgesi" düşüyor.
DEMOKRASİ yaşamında da, böyle bir alternatif takvimimiz var.
"İhtilalden..."
"Askeri müdahaleden..."
"Muhtıradan..."
"Mektuptan sonra..."
Bazı şeyleri önlemek mümkün değil.
Örneğin ölümü...
Ama...
İhtilali, muhtırayı, müdahaleyi, mektubu önlemek ise olasıdır.
Çünkü bunlar, doğanın ya da Tanrı'nın buyruğu değil.
İnsan iradesi, rejim bilinci, sağduyu, devlet adamlığı, karanlık takvim başlangıçlarını önleyebilir.
O zaman...
Toplumun demokrasiyle en sıcak sevişme anlarına, bir önceki ihtilalin takvim yaprağı gölgesi düşmez.
RP yönetimi, sağduyu yana dikişlerinin - hadi dikiş demeyelim - teyellerin attığı şu günlerde, bir iyi düşünmelidir.
" - MGK'nın 17 maddelik kararı SON mudur?
Yoksa...
Bir BAŞLANGIÇ mı?"
Açayım...
MGK kararlarının alınması, bir sürecin sonunu mu işaretliyor?
O kararın alınmasını sağlayanlar, şöyle mi düşünüyorlar?
"Eh... 17 maddelik bildirimi yaptık. Bundan sonra top hükümette. İster uygular, ister uygulamaz. Hükümetin ve sahip olduğu Meclis çoğunluğunun neşesi bilir.
Biz yapacağımızı yaptık. Zaten yakında emekli olup, pijamalarımızı, terliklerimizi giyeceğiz. Köşemize çekileceğiz."
Oysa... Türkiye'de Anayasal kurumların, bu arada ordunun doğası için biraz fikir sahibi olanlar, 28 Şubat'ı 1 Mart'a bağlayan MGK toplantısının, SON değil, BAŞLANGIÇ olduğunu bilirler.
BİR başka parametre daha yansıtayım.
"Türkiye'de Cumhurbaşkanı ile Silahlı Kuvvetler'in ilişkileri arasında, geleneksel bir uyum vardır.
Genelkurmay Başkanları, Anayasa gereği Başbakan'a bağlıdırlar.
Ama, Başkomutan olarak gördükleri Cumhurbaşkanı'na daha yakındırlar.
Belki de, Başbakanlar'ı - siyasi taraf - olarak gördükleri için, - tarafsız ve partiler üstü - buldukları Cumhurbaşkanı'na kendilerini en yakın hissederler.
MGK toplantısı gündemine, eğer Silahlı Kuvvetler bir madde koymak istiyorlarsa, bunu kendilerine yakın bildikleri MGK Başkanı Demirel aracılığıyla çok rahat yaptırabilecekleri açıktır.
O halde... - MGK gündeminde 8 yıl kesintisiz eğitim konusu yok. Bu nedenle Genelkurmay konu tartışmaya açmayacak - sözünün anlamı açıktır.
Silahlı Kuvvetler, 31 Mart MGK toplantısını bu konunun tartışılması için erken buluyor.
Ama... Nisan sonunda yapılacak toplantı da, takvim yapraklarının, hatta saatlerin ayarlandığı bir röper noktası olacak.
RP ve ortağı DYP, önlerinde açılan bu ek zamanı sağduyuyla kullanmalıdırlar."
SAĞDUYUNUN ışığında başka SON ve BAŞLANGIÇ görüntülerine de işaret edeyim.
Örneğin...
"Aydın Menderes ve arkadaşlarının RP yönetimine yapmış oldukları çağrı, bir SON muydu?...
Yani...
- Eh... Biz uyarımızı yaptık. Bundan sonrasını RP zirvesindeki sayın büyüklerimiz bilir. Biz geriye çekilir, bundan sonrasına karşımayız - düşüncesinde midirler?...
Yoksa, RP yönetimi aymazlığını sürdürürse...
Gerilim kopma noktasına doğru ilerlerse...
O zaman demokrasi ile parti arasında bir seçim zorunluğu doğarsa...
Menderes ve arkadaşları, demokrasinin yanında yer almayacaklar mıdır?
RP yönetimini, aymazlığı ve kaderiyle başbaşa bırakıp, bu hükümeti çökertecek tavrı koymayacaklar mıdır?"
Topraktan gelen Aydın Menderes "Çatal kazık toprağa batmaz" ilkesini iyi bilir.
Demokrasi ile parti arasında tercih gerektiği zaman, ağırlığını demokrasiden yana koyacaktır.
DYP içinde bugün "Refah Partisi'yle hükümeti bozmak pahasına" diye yükselen seslere de dikkat.
Bunlar da, SON değil, birer BAŞLANGIÇ'tır.
İpler gerildikçe, bu sesler çoğunluk korosuna dönüşür.
Bütün bu satırlardan sonra, RP yönetimine KOLYA'yı görmelerini öneririm.
Görmek istemeyen yazının başındaki alternatif takvim satırlarını okusun.