Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

IRAK sınırının ötesini F16’ların bombalaması... Helikopterlerle bordo berelilerin indirilmesi...
Bir süredir, Kuzey Irak’taki PKK üslerine bu çapta bir harekat yapılmıyordu.
Şimdi...
Neden?
Lego parçalarından biri olarak bu harekatı bir kenara koyalım.
Bir diğer parça ABD Ankara Büyükelçisi Ricciardone’nin sözleridir:
“El Kaide’nin lideri Usame Bin Ladin’e yaptığımız gibi PKK liderlerini de alıp Türkiye’ye verebiliriz.
Bunu Türkiye’ye önerdik.”
Bu sözler o zaman “büyükelçinin, Türkiye’deki ABD’ye karşı olumsuz psikolojiyi dağıtmak amaçlı” diye yorumlanmıştı.
“Kandil’de ve Kuzey Irak’ın diğer bazı coğrafyalarındaki PKK’lıların ABD himayesinde oralarda barındıkları” iddialarına karşın bir açıklama olarak yorumlanmıştı.
Oysa...
Bunun yanı sıra başka motivasyonlar da konuşuluyor.
Ortadoğu haritasının yeniden çizilmekte oluşu sürecinde Kuzey Irak Kürt lideri Barzani’nin yıldızı yükselişte.
Suriye’nin kuzeyinde de bir Kürt yönetimi “fiilen” oluştu.
Bu bölgede PKK etkisi ağırlıklı.
Hatta PKK’nın uzantısı olarak görülüyor.
Bu da Barzani’yi rahatsız etmekte.
Suriye ile Kuzey Irak Kürtlerinin Barzani patronajında omuz omuza vermesi ve çok da uzak olmayan bir gelecekte bütünleşmesi ABD’nin tercihi.
İsrail’in de desteğinin bu olduğu konuyla yakından ilgili olan kimsenin meçhulü değil.
Kuvvetlenen PKK pişen aşa su katmak olabilir.
Bölgede en büyük Kürt nüfusu Türkiye’de olduğu için PKK Barzani eksenli projelere bir tehdit gibi görülmekte.
Barzani iktidarını paylaşmak elbette istemiyor.
Legonun ikinci parçası işte budur.
ABD, Barzani lehine PKK’nın “ipini çekmek” değil ama tırnaklarının kesilmesi hatta belki azı dişlerinin sökülmesi için yeşil ışık mı yakıyor?
Akla ziyan bir görüş değil.
Legonun 3’üncü parçası Barzani ile Ankara arasında yakınlaşma.
Barzani ateşteki PKK kestanelerini ABD’ye işaret ediyor.
Kendi elini yakmadan Ankara’nın toplamasını istiyor.
Legonun bir diğer parçası, İsrail’in, Esad rejimine ters bakmıyor olması.
Esad’ın “Nasuri, Hıristiyan azınlıklara dayalı” bir coğrafyası...
Kuzey Suriye’de Kürt oluşumu...
Katar’daki inisiyatifle radikal islamcıların egemen olamayacakları ılımlı Sünni bir Suriye devleti...
Amerika ve AB’nin silahlı müdahaleyi gündemine almadığı/almayacağı bilindiğine göre gidiş böyle görünüyor.
Kandil daha da iddialı olursa, Barzani’nin Kuzey Irak ve Kuzey Suriye Kürt bölgelerine potansiyel “iktidar ortağı” izlenimlerinin altını çizmeyi sürdürürse ABD ve İsrail’i karşısına iyice alır.
Bütün bu lego parçaları bir araya getirildiğinde ortaya çıkacak tablo, Türkiye için “kötülerin iyisidir.”
PKK’nın zayıflaması, iç güvenlik, Barzani patronajına geçecek Kuzey Suriye Kürtleri “en yakın tehlike, en büyük tehlikedir” strateji kuralına göre tekrar ediyorum “kötülerin en iyisi” olan senaryodur.
.............................
Gazeteci için de “gündem kalabalığı” arasında boş beyin mıncıklamaları yerine en önemli sorun olan kanın durması ya da azalması adına bu konu birinci sıradadır.