Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ABD'nin gerçekten Irak'ı vurması halinde bunun Türkiye'ye yükü ne olurdu?Kemal Derviş, ekonomi patronluğu koltuğundan yeni kalkmıştı. Hesaplar, hala belleğindeydi."1 yılı aşmayacak bir süre için ABD'nin Irak harekatı Türkiye'ye 8 milyar dolar ek yük getirir" demişti.Ya o 100 milyar dolar iddiaları?Derviş gülümsemekle yetinmişti.Aradan 6 aya yakın süre geçti.Türkiye tarafı, ABD ile pazarlıklarda kapıyı 100 milyar dolardan açtı.Tabii isteyenin bir yüzünün rengi değişmekle kaldı.Vermeyenin ise iki yüzü renk değiştirdi sanılmasın.Çünkü istek ciddi bulunmamıştı ki! Yaz ortalarıydı. Bir dost davetinde, Kemal Derviş ile aynı masaya oturtulmuştuk. Karikatür siyaset Kalça kıvıran Türk dansöz ve göbeğine, göğüslerine sıkıştırılan dolarlar.Gözleri fıldır fıldır dönen, gözbebeklerine dolar simgesi yapıştırmış halı tüccarı...Böyle bir dizi karikatürü, ABD Başkanı Bush'un, Türkiye Dışişleri Bakanı ile görüşmesindeki "bizim buralarda sizin yaptığınıza at pazarlığı derler" söylemi izledi.Sanki savaş rantı peşinde bir ülke görüntüsü çizmiştik.Birinci Dünya Savaşı'nın ürettiği ve dünyanın en zengin adamı yaptığı Sir Basilof'dan rol mü çalmalıydık?Aradan zaman geçti.Ayaklar suya erdi.Ve anlaşma oldu: "Türkiye'nin olası savaş zararı 6 milyar dolar olacaktı. ABD, bunun 2 milyarını askere olmak üzere hibe olarak serbest bırakacaktı. Türkiye dilerse 4 milyar dolar karşılığı 24 milyar dolar kredi alabilecekti."Artık para konusunu uzatmamak ve Türkiye için çok daha önemli olan "savaş sonrası Irak'ın toprak bütünlüğü, Kürtler, Araplar ve Asurilerle birlikte Türkmenlerin de yeni Irak'ta asli unsur sayılmaları, yeni ve üniter Irak'ın yapılanması ve sonrası için Türkiye'nin ağırlıklı rolü" tanımlanmalıydı.Irak'tan sonra, bölgenin yeniden düzenleneceği görünüyordu. Filistin'e yeni bir "baş" girişimi olacakların habercisiydi.İşte Türkiye bunları konuşmalıydı.Ankara'da parlamentosundan, devlet kurumlarından makul kararları çıkartacak güçte, sözüne inanılır bir siyasi iktidarın varlığı kanıtlanmalıydı.Krallıkların, şeyhliklerin, aşiret devletlerinin, kum ve petrol karışımıyla çamurlaşmış şu coğrafyada, büyük devlet geleneği olan, demokrasisi, dışişleri, askeri ile deneyimli, sağlam basan, saygın ve güvenilir bir stratejik ortak önemlidir.Türkiye birkaç olumsuzluk dışında bu imajı çizerek 21. yüzyıla gelmiştir. Ve ardından Türkiye için karikatürler görünmeye başladı dünya medyasında... Hesabını bilmek Mehter yürüyüşü politikasıyla tren kaçırılınca o 6 milyar da "serap" oldu.Yani kayıp hiç abartılmasın. Hepsi hepsi bu kadar. Keşke ıskalanmasaydı.Yine de Türkiye'yi yönetmek iddiasında olanlar akıllarını başlarına toplar, ekonominin gereklerini ödünsüz yerine getirirlerse, Türkiye, bu dalgayı - zorlanarak da olsa - göğüsleyebilir.Ama... Hiç ders alınmamışsa, Erbakan ruhu başlarında dolaşıyorsa o zaman yandı gülüm keten helva.Çünkü... 11 Eylül sonrası ABD, nasıl batmakta olan Arjantin'den elini çekiverdi... Türkiye'ye de aynı şeyi yapabilir.Ve bir şey daha...Türkiye, artık Kıbrıs, AB, Kuzey Irak Kürtleri gibi konularda da hakkını "T" cetveli ile çizilmişçesine ölçülü saptamalı ve almalıdır.Ölçüyü aşarsa arkasında gene ABD'yi bulamayabilir.Çok kısa sürede çok kredi yitirildi.Kendi yağımızla kavrulmayı deneyeceğiz. g.civaoglu@milliyet.com.tr Sonuç... Türkiye'nin zaten hiç sapmalar yapmadan masaya otursaydı, alabileceği en fazla katkı 8 milyar dolar hibeydi. Dolambaçlı yollardan giderken ABD'ye kaybettirdiği her dolar o 8 milyardan düşüldü. 6 milyar dolara el sıkışıldı.