Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ab - ı hayat - ı sohbet - i ahbabtan cüda (dost sohbetinin can suyundan uzakta) kalmayarak, meslek sohbeti.
Ama...
Kimseye gazetecilik dersi vermeye kalkışmayız.
Yargısız infaz ya da hakaret de bu sütunun dışında kalır.
Zaten, o işlerin uzmanları çok.
Aşağıdaki sohbet satırlarının amacı, 40 yıla ulaşmakta olan gazetecilik yaşamından bir bakışı yansıtmaktır.
O halde başlayalım.

Hangi mürekkep?

"Gazeteciler tarihin müsveddesini yazar" denir.
Acaba basın tarihi için gelecek kuşaklara nasıl müsveddeler sunuluyor?
Zaman zaman mürekkep yerine ne kullanılıyor?
Jean Lacouture'ün "Mürekkepten Bir Kan" adlı kitabı, bizim gazetecilik dünyasının simgesi sayılır.
Simge, hiçbirimiz için "mürekkepten bir çamur" olmamalı.

Güncel

Çukurova ve Kepez şirketlerine, SPK müfettişleri baskın yaptılar.
Olay gazetelere yansıdı.
Ve bir anda kişiselleşerek, hiç de onaylanmayan bir medya savaşları başlangıcına dönüştü.
Oysa...
Hadise, yalın ve nettir...
1- SPK müfettişleri, o şirketlerin kar - zarar açıklamaları nedeniyle, defterlerini ve belgelerini incelemek üzere istiyorlar.
Öngörülen süre içinde bunları alamayınca baskın düzenliyorlar.
Mesai saati dışında, baskınla ve kasa açtırarak defterlere ve belgelere ulaşma operasyonu, isim ve adres ne olursa olsun haberdir.
Doğal olarak gazetelere ve TV'lere yansımıştır.
Ayrı ayrı yayın gruplarından Hürriyet ve Milliyet'in yanı sıra Sabah'a da...
Yalan, saptırılmış unsurlar, karalama, hakaret, özel yaşam teşhiri olmadıkça, hadisenin yadırganmaması gerekir.
2- Her iki şirket de çok ortaklıdır.
Hissedarların menfaatleri ve şirketlerin piyasa değeri nedeniyle, yönetimler tarafından belge ve defterlerin teslimi...
Dahası...
Paniğe meydan vermemek için kar - zarar bağlamındaki iddialara karşı açıklamalar yapılması...
Bunlar yerine, kişileri hedef alan yayınlar, kaygı ve kuşkuları dağıtabilmiş midir?
Soruların cevap yeri bu sütun değil.

Sermaye - yayın ilişkisi(zliği)

3- Küreselleşme sürecinde, medyanın, finans kapitalle ve farklı sektörlerle sermaye bütünleşmesi artık bir zorunluk ve gerçektir.
Ama...
Sermayedeki bütünleşme, yayına taşınmamalıdır.
Westinghouse'un ya da Johnson and Johnson'ın, dünyaca saygın Washington Post Gazetesi'nin yönetim kurulunda sermayedar olarak yer almaları, sadece finansal çerçevededir.
O şirketlerin kendi sektörlerindeki rekabet boyutları, Post'un sayfalarında hissedilmez bile.
Çağın, medyadaki bu yeni sermaye yapısı kadar, sermaye - yayın farklılaşmasına dayalı model de göz önünde tutulmalı.
4- Deyim olarak kullanılması bile rahatsızlık veren... Her defasında "Bu son olsun. Okuyucu da, izleyici de istemiyor" denilen medya savaşlarına bakınız.
Müthiş bir karalama kasırgası eser.
Alın teriyle yoğrulmuş, özenle korunmuş meslek yaşamlarını ve değerli isimleri, dostlukları vurur.
Akılcılık?.. "Evet..."
Ama ya haksızlığa, grup ve kurum kimliğine yapılan insafsız saldırılara tepki, - kendini elbette savunacak güçte olsalar bile - aynı çatıyı paylaşanların dayanışma ruhu, üzülen aileler, hedef alınan onurlar?
Kasırga, böylece büyüyerek bir süre eser.
Gider...
Geride kalan...
Medyanın kamuoyunda gene yıpranan imajı.
Yara alan 40 yıllık hatır, hukuk.
Yazık...
Gene olmamalı.
Bu pazar daha keyifli şeyler yazmak isterdim.
Ama "yalan" olurdu.


Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr