Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yoksa...Ekonomik program yürüyemez. Çünkü, böyle bir açık öngörülerek hazırlanmış değil."Ya Kuzey Irakta Kürt devleti oluşumu halinde müdahale zorunluğu?O zaman ekonomi çok daha fazla sıkıntıya girer. Üstelik, Iraka olası ABD müdahalesi en fazla 6 ay sürecek gibi görünmekte.Oysa Kuzey Iraka Türkiyenin askeri müdahalesinin süresi belirsiz.Uzun da sürebilir. Kemal Dervişle dobra dobra... Dervişe göre "Olası bir ABD müdahalesi Ramazandan hemen sonra gerçekleşir. 2003 turizm sezonu büyük yara alır. İstanbul dışında turizm adeta durur. İhracatta birkaç milyar dolarlık düşme olur. Türkiye, toplam 8 milyar dolar dolaylarında bir kayıpla karşı karşıya bulur kendini. O halde ABD ve bu harekât yandaşları Türkiyeye 8 milyar katkıda bulunmalı. Keşke Cemle olsaydı Dervişle aynı masanın etrafında, açık yürekle bir söyleşiydi bu. 38 yıllık arkadaşım Mustafa Özkanın her 3 Ekimde verdiği davetlerden biriydi. Baykal da konuktu. Çoğu her yıl bir araya gelen dostlarlaydık.Derviş gene "siyasi belirsizlik değil, siyasi istikrar" söylemini vurguluyordu.Sordum: "Daha ortada seçim lafı hiç yokken siyasi belirsizlikten söz etmeye başladınız... Neden?"İlginç bir cevap geldi:"Hüsamettin Özkan hükümet işlerini götüren koordinatördü. Sayın Ecevitin rahatsızlığı sırasında dışarıya o zaman pek yansımadı ama Hüsamettin Beyle birbirlerinden kopmuşlardı. Hüsamettin Bey devre dışı kalınca işler durmuştu."Peki...CHP ile bütünleşme arayışları sürerken Cemin dışında Hüsamettin Özkana, Deniz Baykalın bir itirazı var mıydı?"Hayır... Yoktu. Bu bütünleşme için Deniz Bey güzel formüller bile düşünmüştü" cevabını verdi."CHPyi seçerken, Cemi kırdı mı" kaygısıyla Derviş çok üzülmüş. "Keşke Cemle olsaydı" diyor... Bu söylemin satır aralarında yakın gelecek için böyle bir umudu - az da olsa - sezer gibi oldum.Aynı gece Deniz Baykaldan da o izlenimi aldım. Derviş, "4 Kasımda sandıktan güçlü ve içte - dışta güven veren iktidar çıkarsa, bu kötü olasılıkları bile göğüsleyebilecek pazarlık gücümüzün olacağını" söylüyor. Tabii burada mesajı "tek başına bir CHP hükümeti." Büyük buluşma beklentisi Örneğin...Cem, bir süre sonra "solda oyları bölmeyecek" bir tavrı açıklasa, hem Türkiyeye hem kendi kariyerine çok değerli bir katkı yapmış olmaz mı?Ecevit de öyle... Gerçekten "tarihi" olabilecek kararı alabilse.Kimseye yol göstermek, siyaset mühendisliğine kalkışmak gibi bir amacım yok ama AKPnin yüzde 30 dolaylarında oyla tek başına iktidar olabileceği demokraside spastik doğum olasılığı kaygılarını paylaşıyorum. Daha sağlıklı ve "yönetebilir demokrasi" için bütünleşme sağduyusu gösterilmeli.Derviş bu bütünleşmeyi sağlamak için bir ara "politikadan çekilebileceği" mesajını bile vermiş.Olmamış.Ama kamuoyu bunu belki 3 Kasım öncesi başarabilir. Bazen "ne olur" gerçeğinin katı çerçevesinden kurtularak "ne olmalı" akıl coğrafyasına geçmekte fayda vardır. Derviş harcanır mı? "Derviş de harcanır mı?"Baykalı hiç o havada görmedim. Özgüvenli... Dervişle de omuz omuza.Örneğin..."Kemal Dervişle çift santrfor oynuyoruz" diyor. Bu söylem "hem birlikteyiz" mesajını vermekte... Hem de "kendisiyle aynı konumda tutma" inceliği var.Derviş de sık sık "Deniz Baykalın çok yerinde, çok iyi düşündüğü" gibi söylemlerde bulunuyor.Peki Derviş iç politikaya ısındı mı?"Avrupa medyasından kampanya gezilerini izleme önerileri geliyor. Şu kurbanları nasıl göstereceğiz? En son bir boğa kesiyorlardı ki dayanamadık. Deniz Beyle ikimiz de adeta camdan fırlayarak engelledik" diyor.Ya demokrasiyi de kurban etmemek! g.civaoglu@milliyet.com.tr Siyaset kulislerinden topluma dalga dalga yansıyan bir söylenti: