Önce, "dokunulmazlık zırhı" içindeki siyasetçilere...Hikmet Uluğbay için, 6 Mart 2003 günü TBMM Genel Kurulu'nda Devlet Denetleme Kurulu'nun raporu okunmuştu. Bu rapor gereği TBMM'de araştırma komisyonu oluşturulmuş ve sonunda Hikmet Uluğbay için soruşturma komisyonu önerilmişti.Gerekçe "üç sorunlu bankaya zamanında el konulmaması" idi. Hikmet Uluğbay 2 yıl, Soruşturma Komisyonu'nun kurulmasını, kendisi hakkındaki suçlamaların incelemesini ve sonucu açıklamasını bekledi.Ancak... Ne komisyon kuruldu, ne de bu yolda bir girişimde bulunuldu.Sonrasını, Hikmet Uluğbay'ın yeni yayımlanan "SİYASİ LİNÇ" kitabından birkaç satırla yansıtıyorum:".......... Dolayısıyla hakkımda iddialar ileri sürülme süreci, bir yargısız infaza dönüşmüş bulunmaktadır. Zira, bu suçlamalara basın ve yayın kuruluşlarında geniş yer verilmiş, hakkımda şüpheler yaratılmış, karalama yapılmış ve siyasi açıdan amaca ulaşıldığı sanılmıştır.Aradan bu kadar süre geçmesine rağmen, soruşturma komisyonu kurularak bana yasal süreç içinde savunma hakkı verilmemesine daha fazla sessiz kalmam beklenemezdi........."Ve böyle durumlarda çoğu siyasetçi "Aman ne iyi" diye düşünerek "arazi olurken" bakınız Hikmet Uluğbay ne yapmış?Gene onun satırlarıyla yansıtayım:"Sonuçta, eğer benim hakkımda bir soruşturma komisyonu kurulmuş olsaydı, bu komisyona sunuş yapma şeklinde ve üslubuyla hazırladığım yanıtımı kamuoyu ile paylaşmaya karar verdim.Elinizdeki kitap, eğer kurulmuş olsa idi, o soruşturma komisyonuna sunacağım bilgileri içermektedir."..........................Hikmet Uluğbay'ı, onun dürüst ve güvenilir siyaset kişiliğinin yanı sıra, onurunu lekelemeye dönük tezgâhlar ve intihar girişimiyle hatırlarsınız.Kurşunun Allah'ın bir mucizesiyle sapması, Uluğbay'ın hayatını kurtarmıştır. Bunun ötesinde de 2005 Türkiye'sine bu kitabıyla "dürüst siyasetçi" örneğini vermeyi sağlamıştır.Şimdi...Kurşun, pişkinlik zırhlarını deliyor............................Kitabın 2005 Türkiye'sine ikinci mesajı, "dünü unutmamak..."Uluğbay, o üç bankaya neden el konulmadığını, dönemin ekonomisini bir anda çökertebilecek çok duyarlı koşullarını anımsatarak anlatıyor...Bakınız kitabın son 96 sayfasından alıntılara:- 9 Aralık 1998 Milliyet: Önlem alınmazsa batarız. - 10 Aralık 1998 Milliyet: 550 deri firmasının 500'ü kapandı. - 11 Aralık 1998 Milliyet: Denizli mucizesi dibe vurdu. 1000 fabrika iflasta, 10 bin kişi işsiz. - 14 Ocak 1999 Hürriyet: Brezilya'dan kötü olduk. - 16 Ocak 1999 Hürriyet: Faiz 3 günde yüzde 22 fırladı. Yüzde 140'ı buldu. - 21 Ocak 1999 Milliyet: 300 bin kişi işsiz kaldı. - 25 Mayıs 1999 Hürriyet: Turizm can çekişiyor. - 14 Mayıs 1999 Hürriyet: Yılmaz'dan "bu yaz kriz var" mesajı. Ekonomi çakıldı, inşaat sektörü durdu................................Bütün bunlar çok şükür geride kaldı. Ancak Türkiye netameli ülkedir. İstikrar bize batar. Sığ siyasetin ayak oyunları, yapay gündemleri ve popülist söylemleriyle her şeyi gene berbat etmeyelim. "O kafa"ya dikkat!.. g.civaoglu@milliyet.com.tr 55. ve 56. hükümetlerde M. E. Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olan Hikmet Uluğbay'dan "SİYASİ LİNÇ" kitabıyla 2005 Türkiye'sine iki önemli mesaj...