Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Kürdistan bağımsız olsun mu... Olmasın mı?"Bu resmi olmayan referandumda, kullanılan her 10 oydan 9u "bağımsız olsun" tercihini yansıtıyordu.Yukarıdaki satırlar, dün New York Timesta Peter. W. Galbraith imzasıyla yayımlanan bir makaleden. Geride kalan pazar günü, Kürtler, Kuzey Irakta seçim büroları önünde çadırlar kurdular. Oy kullandıktan sonra çıkan Kürtler arasında bir referandum yaptılar: Galbraith, satırlarını ilginç tespitlerle sürdürüyor:Bağımsızlık referandumunu örgütleyenler, ABDnin Bağdat sivil yöneticisi Paul L. Bremerla görüşmek ve bağımsızlık isteyen 1 milyon 700 bin imzalı dilekçeyi göstermek istediler.Ama geri çevrildiler.ABD yetkilileri, Kürdistanı kendi mercekleriyle ve görmek istedikleri gibi görmeyi tercih ettiler.Condoleezza Rice da, (ABDnin o zamanki Ulusal Savunma Danışmanı, şimdiki Dışişleri Bakanı) bir yıl önce, "Kürtlerin yeni ve birleşik Irakı inşa etmek kararlılıkları nedeniyle etkilendiğini" anlatmaktaydı.Gerçi Kürt liderler, ABDnin, duymaktan pek hoşlandıkları "Irak, demokratik, federal, çoğulcu ve birleşik olmalı" nakaratını tekrarlıyorlardı, fakat kalpleri bundan yana değil.Zaten seçim günü, Barzani de karargâhında düzenlediği basın toplantısında şöyle diyordu: "Bağımsız Kürdistanın er geç kurulacağından eminim."Yani...ABD, Kuzey Irakta gidişi görüyor ama görmezlikten geliyor...Kürt liderler, fiili bir bağımsızlık statüsünü zaten kazanmışlar. Irak bayrağı, onlara Saddamı, zulmü ve katliamı hatırlatıyor. Nefret duyguları var. Kendi silahlı kuvvetleri ile bölgede egemenler. Bağdat komutalı Arap askerlerinden oluşan federal güçler, Kürt bölgesine adım bile atamaz. Uluslararası sınırların, örneğin Türkiye ve İran sınırlarının kontrolü, mali özerklik, petrol kullanımı ve Kerkük için dayatılacak...Bunlar olunca, arı kovanına çomak sokmamak için bir süre bağımsızlık telaffuz edilmeyebilir.Zaten Talabani de dünkü demecinde bunun altını çizdi...Ancak...Referandumu düzenleyen Kürt gençliği, "yaşlıları fazlasıyla ödün vermekle" suçluyor. Bağımsızlıkta ısrarlılar. Bu yılın sonunda Irakta ikinci kez seçim var... Referandumu düzenleyen "bağımsızlık yanlısı" gençler, hareketlerini "siyasi partiye" dönüştürmek sürecindeler.Barzani ve Talabani, tabandan yükselen bu dalga ile uçlara itilebilirler.Galbraithe göre Türkiye, bütün bu nedenlerle, Irakın göstermelik de olsa toprak bütünlüğünü koruyacağı "gevşek bir Irak federal devletine" razı... Hoşlanmasalar da... Fakat...Bugünden yarına gündeme gelmeyecekse bile, bağımsızlığın ayak sesleri duyulmakta.O sorun uzunca bir süre ötelense bile, Türkiye, "Kerkükün Kürtleşmesi ve bunun da ABDnin - örtülü - himayesinde gerçekleşme fütursuzluğu" ile burun buruna geldi bile.Ve ABD - Türkiye ilişkileri geriliyor:- PKKya ilişmediği ve sırası değil tavrı...- Kerkük, Irakın iç sorunudur, sizinle ilgisi yok uyarısı...........Son olarak, "İran, nükleer silahlanmaya gidiyor. Bunu engellemek için girişimlerimizde bizimle beraber olun" isteği... Belki İranda da Iraka yapılanlara benzer bir askeri dayatma süreci............Bu topraklarda huzur, daha bir süre zor.Ortadoğuyu "Yugoslavyalaştırmak" yani "parçalaya parçalaya hükmedilebilir küçük devletlere bölerek haritayı yeniden çizmek, BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ gibi bir reklam logosu altında, kendine özgü İslam demokrasileri oluşturmak, teröre karşı küresel güvence gerekçesiyle meşruiyet isterken, aslında küresel enerji coğrafyasını avuçlarına almak...".........Böyle büyük bir oyunda Türkiyenin tutarlı bir stratejisi olmalıdır.Başbakanın, Dışişleri Bakanının söylemleri böyle bir ağırlığı yansıtmalıdır. Çanakçı yarı cahil kankaların sığ alkış satırları ile içeride makyaj yapılır ama akar gider... g.civaoglu@milliyet.com.tr Belanın ayak sesleri