GAZZE ve Irak’ta/ Suriye’de “din savaşları” yaşanıyor.
O halde iki dinin rehberliğinde gözlemler yapalım.
.....................
Önce İsrail ve Gazze...
Yahudilerin kutsal kitabına göre “Dünyayı iyileştirmek herkesin ilk görevidir.” (Tesniye 14, 29)
İsrail’in Gazze’ye günlerdir yağdırdığı bombalar, füzelerle yakılıp yıkılması “Dünyayı iyileştirmek” midir?
Bırakın dünyayı, komşu topraklar böyle mi iyileştirilir?
Yahudiliğin bir başka “kutsal” kuralı daha...
“Çevrenin, ekonomik hayat etkilerinden korunmasını” düzenleyen emir şöyle:
“Ele geçirmek için saldırdığın kenti kuşatırken çok vakit kaybetsen bile, bu şehrin ağaçlarına balta vurup onları yok etmeyeceksin.” (Tesniye 20, 10-20)
Burada “ağaç” simgedir.
Üretim alanları, binaları da temsil eder.
Ağaçlar, meskenler bir yana kadınlar, çocuklar da öldürülüyor.
Ağaçlar yanar ama ekilen nefret tohumları kök salar ve yükselir.
İsrail ile Filistinliler arasındaki ihtilaf “Filistin” kelimesinin kökleri için bile binlerce yıla uzanır.
Bir grup tarihçiye göre Antik Filistinliler, binlerce yıl önce “Fenikeli tüccar” kökeninden “Filistin” adını yaşadıkları toprağa vermişlerdir.
Birçok tarihçiye göre ise Yunanca “Palestinai” İbranice “Filistinli” demek olan “Peleshet“ten gelir.
Başka tarihçiler, bu kelimenin Yunanca “Paleistes” kelimesinden geldiğini öne sürerler.
“Paleistes” ise “güreşçi” anlamındadır.
Yani “Tanrının güreşçisi”, yani “Yakup”, yani “İsrail!..”
“Filistin” kelimesi için bu iki farklı kelime kökeni iddiası bile “jeopolitik“ açıdan sorunun büyüklüğünü, İsrail ve Filistinliler arasındaki çatışma köklerinin derinliğini gösterir. (*)
......................
İslam’ın rehberliğinde Irak ve Suriye’de olduğu kadar Gazze’de de dökülen kanlar, öldürülen kadın ve çocuklar, yakıp yıkmalar, yağmalar için de notlarımı yansıtayım:
İslam’ın Peygamberi Hz. Muhammed buyruğu ile başlayayım.
“Yaşlılara, kadınlara, çocuklara, kendisini ibadete vermiş ruhbanlara, mabetlere ilişmeyiniz.
Ağaçları yakmayınız.
Hayvanlara dokunmayınız.
Ve servetleri heder etmeyin.
İslam’a göre “savaşta yaşlı, kadın, çocuk ve din adamlarının dışında düşman yanında olan hizmetçiler, işçiler, elçiler ve rehineler de öldürülmez.” (**)
Ne yazık ki İsrail gibi, Irak ve Suriye’deki “radikal silahlı İslam örgütleri” de inançlarının emirlerine uymuyor.
Oysa...
“Dini inançları” gereği çarpıştıkları iddiasındalar.
İsrail’in “seçilmiş ırktan” oluştuğu gerekçesiyle diğer din ve ırktan olanları “ezilecek böcekler” gibi gördüğü yorumu için de bir açıklama:
‘İsrailoğulları 12 kavimden oluşmuştu.
Bunlar “Tanrı tarafından dünyayı düzeltmek için seçildiklerine” inanır.
Ancak...
Daha sonraları bu 12 kavimden sadece biri “Levi”ler “seçilmişlerin seçilmişi” olmuşlardır.
Savaşların arkasında bu eski inancın izlerini de aramak ve okumak gerekir.’
.....................
(*) Yahudiler, Dünya ve Para- Yahudi Halkının Ekonomik Tarihi-Jacques Attali- Çeviren: Berna Günen- Kırmızı Kedi Yayınevi
(**) Yasin Doğan (Yalçın Akdoğan) - Seri Katil Sapıklığı - Yeni Şafak - 23/07/2014