Pazar kahvesi
Televizyonda gösterildiği geceler rating tavanı yapan “Asi” nin “Asi”si Tuba Büyüküstün, “kutudan çıkmayı” öneriyor.
AJDA BÜYÜSÜ
Ajda gene çok iyiydi. O kadar ki, gecenin neredeyse buz kesen ayazında herkesi yerinde tuttu, kendini dinletti.
Gerçekten Kanyon’un 2. yıl dönümü bağlamında düzenlenen konser “hava koşullarına rağmen Ajda büyüsü” dedirtti.
Kanyon, iyi bir mimari çalışma. Özellikle estetiği...
Caddede dolaşıyormuşçasına açıkhava alışveriş merkezi konsepti akılcı bir yaklaşım.
Ancak...
Oluşturulan vadiler soğukhava akımı yaratıyor.
Ürpertiyor. Ürpertiyor...
İlginçtir ki, mimari konsept hazırlanırken İngilizler, o arazide hava durumu araştırması yapmışlar.
Test sonuçları İngiltere’de olumlu sonuç vermiş.
Ama...
Testi yapan İngilizler Kanyon’a gelmiyorlar ki...
Güzel noktalayalım...
O İngilizler, cuma gecesi Kanyon’da olsalardı, soğuk hava akımına rağmen “Ajda büyüsü”yle gene orada kalırlardı.
Bir not daha...
Ben Kanyon’u seviyorum. Keyfini de çıkarıyorum.
EMRE VAKASI
Emre Belözoğlu iyi topçu olmasının yanı sıra, “efendi” diye tanımlanan karakteriyle sevdirir kendini...
Son konuşmalarımızda tekne alacağını söylemişti.
Fakat almaya niyetlendiği tekne fazla büyüktü.
Birkaç personel gerektirirdi.
Nedenini sordum.
O afacan gülümseyişiyle anlattı:
Güneri Abi ben teknede yalnız yaşamayacağım ki, Okan Abi, Arif Abi gelirler tabii yalnız değil...
Yani en az 3 kamara lazım.
Personele gelince...
Denize tekneyle çıkıyoruz. Okan Abi, Arif Abi “Emre çay getir, Emre su getir” diye beni koşturuyorlar.
En küçük benim ya...
Eh artık birileri getirir.
Emre akıllıdır.
Eline geçen parayı orda burda kumarda yemedi.
Okan’la birlikte değerleri çok artan gayrimenkul yatırımları yaptılar.
Bütün bunlar güzel de, Emre GS camiasında “ailenin oğlu” gibidir.
Fenerbahçeli olabileceğine inanamıyorum.
Ocaktan nasıl kopar?
Alacağı para dilerim ki ona hayırlı olsun.
Fakat...
Emre’nin yaşamında 1-2 milyon euro çok şey değiştirecek önemde değildir.
Elbette bir sözüm de GS’ye...
FB’nin verdiği kadar ya da ona yakın bir miktarı GS de Emre’ye ödeyebilirdi.
Sarı-lacivert forma içinde bir Emre’yi gene seveceğim ama galiba alışamayacağım.
Öte yandan...
FB yeni bir zihniyet yolculuğunda...
Parayı verip dünya şöhretlerini almakla, göz kamaştırmakla başarı gelmiyor.
Derleme ve ruhsuz bir takım çıkıyor ortaya...
Gençlerden kurulu ve -neredeyse- yabancısı olmayan GS’nin şampiyonluğu bu ilhamı vermiş olabilir.
Fakat...
Gene yanlış yapıyorlar.
Emre’nin Şükrü Saraçoğlu’na taşıyacağı ruhun kodları GS ruhudur.
Hele Fatih Terim’le de teknik direktör olarak anlaşma yaparlarsa GS’lilik ruhu sahanın ortasına taht kurar.
Bunu yapacaklarına sarı-kırmızı formayla çıksınlar sahaya...