Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Pazar kahvesi

Televizyonda gösterildiği geceler rating tavanı yapan “Asi” nin “Asi”si Tuba Büyüküstün, “kutudan çıkmayı” öneriyor.

KUTUDAN ÇIKIN

Tuba, oyunculuğunun yanı sıra Mimar Sinan Üniversitesi Sahne Dekorları ve Kostüm Tasarımı bölümünde lisans eğitimi aldı.
Tezi, tiyatronun geleneksel sahne düzeni anlayışını değiştirmek konusunda...
Oyuncuların sürekli sahnede oluşları, izleyiciyle aralarında bir kopukluk oluşturuyor. Karşılıklı enerjilerin birbirine ulaşması gerek.
Tuba o nedenle oyuncuların gereğinde sahneden inerek izleyici sıraları arasında rolünü sürdürmesini öneriyor.
Ferhat Göçer de, “sahneden inerek seyircilerin arasında söylemeye başladığında çok başka olduğu” görüşünde.
Seyircilerin arasında hissettikleri, sesine ve beden diline de yansıyormuş. Enerjisi yükseliyormuş.
Hadise, “kutudan çıkmak...”
Ayşegül Yürekli’nin her yıl düzenlenen MARKA Konferansı’nda bu yıl konu, “kutudan çıkmak” tı.
Yani...
Yerleşik kalıpların, zihniyet duvarlarının dışına çıkabilmek...
Kabuğu kırmak...
Özgürlük önce kişinin kendisinin kutudan çıkmasıyla başlıyor.
Uluslar, hatta insanlık, bağnazlık simgesi kutuların dışındaki yaşama kavuşmalı. Tuba Büyüküstün, bu konular açıldığında gözleriyle, beden diliyle gerçek hayatını oynuyor.
Belki rolünün “kutusundan çıkıyor”.
Mantık dokusu öylesine sağlam ki, konuşmasından kısaltma yapmak, kelime çıkarmak çok zor.
Gözler bağlamından bir şey daha...
Çemberimde Gül Oya’nın ilk 6 bölümünde hiç konuşmadan oynamak ona gözüyle oynamayı da kazandırmış.
Bergüzar Korel de dikkat ediniz gözleriyle oynar.
İnsanlar karşılaştığında kısa süre karşısındakinin ağzına odaklanır.
Daha sonra gözler gözlere kayar. Diyalog, karşılıklı gözlere bakarak sürer.
Sinemada ve televizyonda da kural budur. İzleyici perdedeki ya da ekrandaki gözlere odaklanır.
O nedenle gözle oynamak önemli.
Ferhat Göçer, Urfa’nın İbrahim Tatlıses’ten sonra ikinci simge sesi...
Türkücü ile tenor arasında Urfa’da kafalar karıştı mı?
Göçer, “Kesinlikle hayır. İkimizi de seviyorlar”  diyor. Bence Ferhat sadece Urfa’nın sesi değil... Ulusal ses.
Ferhat Göçer’in yeni albümünde dinleyenleri gene birer keman teline dönüştürecek duygu titreşimleri var.
Özellikle... Yol Bitti Çoktan ve Bizim Şarkımız...
“Albümler satmıyor” iddiaları var ama işte Ferhat Göçer...
Daha ilk 3 günde 150 bini aşmıştı.
Çünkü “çağdaş yetişkinler”  müziği yapıyor. Melodisi kalıcı, sözleri ve felsefesi güçlü şarkılar...
Uçucu yaz şarkıları değil.
“Çağdaş yetişkinler” kesimi öyle internetten şarkı indirip kendine CD yapanlardan değil...
Bunlarla uğraşacak zamanı yok.
Sanatçıya saygısı var.
Gidiyor, dinlemek istediği albümü satın alıyor.
İşte Ferhat Göçer albümünün satışının nedeni... Tuba ve Ferhat, ŞEFFAF ODA’ nın bugünkü konukları...



AJDA BÜYÜSÜ

KUTUDAN ÇIKIN

Ajda gene çok iyiydi.  O kadar ki, gecenin neredeyse buz kesen ayazında herkesi yerinde tuttu, kendini dinletti.
Gerçekten Kanyon’un  2. yıl dönümü bağlamında düzenlenen konser “hava koşullarına rağmen Ajda büyüsü” dedirtti.
Kanyon, iyi bir mimari çalışma. Özellikle estetiği...
Caddede dolaşıyormuşçasına açıkhava alışveriş merkezi konsepti akılcı bir yaklaşım.
Ancak...
Oluşturulan vadiler soğukhava akımı yaratıyor.
Ürpertiyor. Ürpertiyor...
İlginçtir ki, mimari konsept hazırlanırken İngilizler, o arazide hava durumu araştırması yapmışlar.
Test sonuçları İngiltere’de olumlu sonuç vermiş.
Ama...
Testi yapan İngilizler Kanyon’a gelmiyorlar ki...
Güzel noktalayalım...
O İngilizler, cuma gecesi Kanyon’da olsalardı, soğuk hava akımına rağmen “Ajda büyüsü”yle gene orada kalırlardı.
Bir not daha...
Ben Kanyon’u seviyorum. Keyfini de çıkarıyorum.

Haberin Devamı


EMRE VAKASI

KUTUDAN ÇIKIN

Emre Belözoğlu iyi topçu olmasının yanı sıra, “efendi”  diye tanımlanan karakteriyle sevdirir kendini...
Son konuşmalarımızda tekne alacağını söylemişti.
Fakat almaya niyetlendiği tekne fazla büyüktü.
Birkaç personel gerektirirdi.
Nedenini sordum.
O afacan gülümseyişiyle anlattı:


Güneri Abi ben teknede yalnız yaşamayacağım ki, Okan Abi, Arif Abi gelirler tabii yalnız değil...
Yani en az 3 kamara lazım.
Personele gelince...
Denize tekneyle çıkıyoruz. Okan Abi, Arif Abi “Emre çay getir, Emre su getir”  diye beni koşturuyorlar.
En küçük benim ya...
Eh artık birileri getirir.


Emre akıllıdır.
Eline geçen parayı orda burda kumarda yemedi.
Okan’la birlikte değerleri çok artan gayrimenkul yatırımları yaptılar.
Bütün bunlar güzel de, Emre GS camiasında “ailenin oğlu” gibidir.
Fenerbahçeli olabileceğine inanamıyorum.
Ocaktan nasıl kopar?
Alacağı para dilerim ki ona hayırlı olsun.
Fakat...
Emre’nin yaşamında 1-2 milyon euro çok şey değiştirecek önemde değildir.
Elbette bir sözüm de GS’ye...
FB’nin verdiği kadar ya da ona yakın bir miktarı GS de Emre’ye ödeyebilirdi.
Sarı-lacivert forma içinde bir Emre’yi gene seveceğim ama galiba alışamayacağım.
Öte yandan...
FB yeni bir zihniyet yolculuğunda...
Parayı verip dünya şöhretlerini almakla, göz kamaştırmakla başarı gelmiyor.
Derleme ve ruhsuz bir takım çıkıyor ortaya...
Gençlerden kurulu ve -neredeyse-  yabancısı olmayan GS’nin şampiyonluğu bu ilhamı vermiş olabilir.
Fakat...
Gene yanlış yapıyorlar.
Emre’nin Şükrü Saraçoğlu’na taşıyacağı ruhun kodları GS ruhudur.
Hele Fatih Terim’le de teknik direktör olarak anlaşma yaparlarsa GS’lilik ruhu sahanın ortasına taht kurar.
Bunu yapacaklarına sarı-kırmızı formayla çıksınlar sahaya...