Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Şeffaf Oda konuklarım Olur İnşallah filmiyle Mesut Yar, Yorum Farkı II albümüyle Linet ve keman virtüözü Canan Anderson... Üçü de keyifli.

Programa Linet ve Canan’dan düetle başlıyoruz. Linet’in sihirli sesiyle, Canan’ın sihirli parmakları güzel bir harman oluyor. İkisi de müzik gurusu.

Sesini annesinden alıyor. Annesi Türk Sanat Müziği icracısı.

Sadettin Kaynak ölümsüz eseri “Leyla Bir Özgecan’dır”ı annesine yazmış. Linet ilk sahne deneyimini 5 yaşında yaşamış. “Kemancı, başımın tacı” şarkısını söylemiş.

Haberin Devamı

İlk albümünü 10 yaşında yapmış. 17 yaşındayken Orhan Gencebay’ın şarkılarından oluşan albümüyle ise iki altın plak kazanmış.

Linet konservatuvar eğitimli...

Sahnede Türkçe, İbranice, Yunanca, İspanyolca, İngilizce ve Arapça şarkılar söylüyor.

..............................

Canan Anderson’ın babası Amerikalı. İtalya’da dünyaya gelmiş. 5 yaşında konservatuvar sınavını birincilikle kazanmış. İlk konserini 6 yaşında vermiş.

Harika çocuklardan...

7-8 saat keman çalışıyormuş. Mimar Sinan Konservatuvar mezunu.

Canan’ın sahne performansı müthiş.

Olur İnşallah

Mesut Yar, İstanbul Üniversitesi “Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi” bölümünü mezunu. Aynı üniversitede “müzecilik ihtisası” da yapmış.

Mesut Yar başarılı sunucu ve gazeteciliğin ötesinde oyunculukta da var.

Dizilerde izliyoruz. Şimdi de “Olur İnşallah” filminin başrolünde yer alıyor. Filmde bir belediye başkanını canlandırıyor.

..............................

Mesut’un CNN Türk ekranlarında uzun yıllardır devam eden programı oldukça keyifli.

Milliyet

“HOŞ GELMİŞEN” TÜNZALE

TÜRKİYE ve Azerbaycan için “tek millet iki devlet” söylemi sadece “politikacı
retoriği” değildir.
Halkların duygularıyla altı doludur.
Sovyetlerin dağılmasından ve Azerbaycan’ın da bağımsızlığını kazanmasından sonra yakınlaşma, komünist dönemin koyduğu mesafeyi yok edercesine hız kazandı.
Özellikle Azerbaycan bağımsızlığının mimarı Haydar Aliyev’in vatandan ayrı kaldığı zor yıllarını Türkiye’de geçirmesi, Süleyman Demirel ve Prof. İhsan Doğramacı’nın onu kucaklayan
destekleri önemliydi.
Haydar Aliyev başa geçince iki ülke arasında bağlar daha da sıkılaştı.
.........................
Azeri kardeşlerimiz özellikle edebiyat ve müzik alanında derindir. Her evde bir müzik enstrümanı vardır.
Gelir durumuna göre ut, akordeon, keman hatta piyano...
Müzik akademileri, konservatuvarları
çok iyi sanatçılar yetiştirdi.
Bunlardan biri de Azerbaycan’ın
“çok ödüllü” devlet sanatçısı Tünzale...
O kendi yaptığı müzikleri çalıyor, yorumluyor. Piyanoda da usta.
Azeri şiirlerine beste yapmayı seviyor.
Şimdi de Türkiye’de albüm çıkarmanın eşiğinde. İlk adımı bir single olacak.
Sanıyorum Ahmet Kutsi Tecer’in bir şiirine yaptığı beste bu ilk single olabilir.
Gerçekten muhteşem bir ses, yorum ve hiç bitmeyecek gibi akan soluğu dikkat çekici. Tünzale ile Boğaz’daki Ottomans’ın kıyısında bir masada toplandık.
Akşam yemeği sohbetinin yanı sıra zaman zaman şarkılar söyledi alçak sesle...
Ses kayıtlarını da dinledik. Yerel tınıları caz renkleriyle de harmanlıyor.
Ona buradan “Hoş gelmişen” diyorum.
MUHTEŞEM ŞANGHAY
YERKÜRENİN ekonomik çekim merkezi Uzakdoğu’ya kaymakta. Amerika’nın yeni gözdesi bir süredir Uzakdoğu.
İsrail ve onun arkasındaki büyük Amerikan sermaye lobisi olmasa ilgi alanını Pasifik kıyılarına kaydıracak.
Ortadoğu’dan olabildiğince çekilecek.
Hong Kong ve Şanghay bu yeni manyetik alanın odakları.
Dünya geleceğinin nabzı oralarda tutuluyor.
Haftanın başında İstanbul’da Şanghay’ı tanıtmak etkinlikleri başladı. İstanbul, “bir kuşak-bir yol” projesi bağlamında tarihi İpek Yolu’nun en önemli durağı...
.........................
Etkinlik startı Özdilek AVM’de “Muhteşem Şanghay” sergisiyle verildi. Başta Çin’in İstanbul Başkonsolosu Gu Jingqi olmak üzere diplomatlar Şanghay Belediyesi’nden üst düzey yöneticiler “China Today” dergisi, Şhanghay “East Radio”
temsilcileri de sergi açılışındaydı.
Ayrıca... Şanghay kütüphanesi, Atatürk kitaplığına Çin ve Şanghay temalı 500 cilt
kitap hediye ediyor.