DÜNYA gerçekleri olan savaş, terör, açlık hatta susuzluk ülkelere insanlığın karanlık yüzünü gösterirken lüks daima var olmuştur.
Bu da insanlığın bir diğer gerçeği.
İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi “Pers İmparatorluğu’nun 2500’üncü yıldönümünü” kutlayan görkemli davetler veriyordu.
Acaba İran şahı bu davetleri için 1971’de dünyanın en seçkin lezzetlerinden olan “first vintage of Dom Perignon Roselerini (the1959) yudumlarken, dostlarıyla kadeh kaldırırken 10 yıl geçmeden ülkesinden kovulacağını, sürgünde öleceğini” aklından geçirmiş miydi?
O seriden şişelerin biri bile sonraları “2008 yılında” 24 bin 758 euro’ya satıldı.
1981’de ise Prenses Diana ve Prens Charles’in düğünlerinde tercih gene Dom Perignon Vintage 1961’di.
Düğün için özel üretilmişti.
Dom Perignon aslında 1638-1715 yıllarında bu adı taşıyan Benedictine rahip tarafından üretilmişti.
Sonraları Moet&Chandon tarafından üretildi.
İlk kez 1921’de Dom Perignon adıyla üretilip 1936’da satışa çıkarıldı. Amerika’ya gönderildi.
Geçtiğimiz hafta Vintage Dom Perignon Rose’nin 2003 serisi dünya sunumu İstanbul Esma Sultan Yalısı’nda yapıldı.
Kuruluşun özel şefinin Türk mutfak ustalarıyla birlikte bu şampanyaya eşlik edecek menüsü de özenliydi.
Uzun iki masa...
Önümüzdeki tahta masanın üzerinde balıklar yüzüyor, köpüklü mavi denizde tekneler yelken açmış yol alıyor.
Bütün bunlar tavandan ışık oyunlarıyla gerçekleştiriliyor.
Fotoğraflardan birinde gördüğünüz yemek kabı aslında düz beyaz porselen.
Ancak bu ışık oyunlarıyla üzerine renkli desenler yansıyor.
Daha açık anlatmak için bu ışık oyunlarının altına ellerimi koydum.
Menüde gene ışıklarla aşağıya masa üstüne yansıtılıyordu.
Yanımdaki Fransız hanımın ellerindeki yazıların ve benim elimin fotoğrafını sunuyorum.
Ferhat Göçer: Hocalardan çok kafa yedim
MESLEĞE 19 yaşlarında başlamış iki başarılı isim... Nazlı Tolga ve Ferhat Göçer...
İkisi de mesleğinin zirvesinde...
Ferhat Göçer 4 buçuk yaşında okula, 15 yaşında Tıp Fakültesi’ne, 19 yaşında müziğe başlamış. Konservatuar mezunu Tıp doktoru bir sanatçı.
Ferhat Göçer bisturiyi ilk eline veren uzmanını unutamıyor.
“Ben asistanlık dönemlerimde çok kafa yediğimi bilirim hocalarımdan. Hocanın iki eli hastanın operasyon alanındadır. İstediği şeyi yapamıyorsundur mesela. Yaa evladım deyip çat diye kafa atar. Başındaki bone teriyle ıslaktır. Kafayı vurduğu anda teriyle size nüfuz eder. Orada bir kendinize gelirsiniz. Ama şimdi yok tabii böyle şeyler. Biz ve bizden önceki kuşak cerrahide bu tarz usta çırak mantığıyla yetiştik.”
Ferhat, doktorluğa 4 ay önce ara verdi.
Ferhat’a aşk sanatı nedir diyorum...
Anlatıyor. Ama siz gidin görün.
“Aşk Sanatı” her ay Tiyatro Kedi sahnesinde... (19 Şubat 2013)
....................
Nazlı Tolga da 19 yaşında stajyer muhabir olarak başlıyor ve bir bayram tatilinde spiker boşluğunda ilk TV sunumunu yapıyor.
Ve o günü şöyle anlatıyor:
‘Kanal D’de hafta sonu gece bülteniydi. Bayram olduğu için bazı spikerler izin yapıyordu. Ben de o sırada spikerlik sunuculuk kursuna gidiyordum. Boşluk oluşunca, “madem kursa gidiyorsun hadi bir deneyelim” dediler.
Ayakta sunuluyordu. O kadar çalışmışım ki bütün haberleri artık ezberlemişim. Mimiklerimi kontrol edemiyorum, bacaklarımın titremesini kontrol edemiyorum. Asla unutmayacağım bir anı tabii ki hayatımda.”
Ve sonra bol ödüllerle dolu FOX Ana Haber spikerliği...
FOX Haber Genel Yayın Yönetmeni usta gazeteci Doğan Şentürk’ün FOX Ana Haber’i en çok izlenen haber bültenlerinden...
Nazlı ekliyor:
“6 yıldır birlikte çalışıyoruz. O kadar güzel bir ekiple çalışıyoruz. Doğan Şentürk’ün kurduğu bu ekiple. Çok güzel başarılara imza attık.”