Aralıkta tarih alınmasını izleyen görüşmeler sürecinde, makasın daha da açılacağı görülecek.Yeni Şafakta, Ali Bayramoğlu bu konuda şöyle yazıyordu:".....İkinci önemli nokta, AK Partinin kimliği ve değerleriyle izlediği yol arasındaki makasın birey, ahlak, gelenek gibi bazı konularda ve bazı anlarda aşırı şekilde açılmasıdır."Bayramoğlu, böyle durumlarda "düşüncenin" yerini, "reflekslerin, içgüdülerin" aldığına işaret ediyor.Zaten "zina" krizi böyle çıkmadı mı?Bayramoğlu, teşhisi şöyle koyuyor.........krizin nedenleri de, atlatılma gerekçeleri de sağlıksızdır. Hem zihinsel hem politik bir kaosu akla getirmekte, ileriye yönelik güven duygusunu tahrip etmekte, en önemlisi aşırı - pragmatizmin - içerdiği tutarsızlıklara gönderme yapmaktadır."Aynı gazetenin başyazarı Ahmet Taşgetiren ise daha Başbakan Erdoğanın Brüksel gezisinin başında, olacakları öngördüğünü yazdı:"Biliyorum, Başbakan Erdoğan, dün başlayan Brüksel gezisinden dönerken, AB ile ilişkileri, onların beklentilerini bir biçimde karşılayarak rahatlatacak.Ama kendisi rahatlamayacak............... AB, AK Parti tabanını heyecanlandırmıyor. Hatta kaygılandırıyor........... en sıkı ABciliğin - zina hassasiyetine - dönüşmesine bakarak kaygı derinleşiyor." AB çizgisi ile AKP tabanı örtüşüyordu. Ama bir süredir aradaki makas açılıyor. "Zina" kavşağında, bu gerçek çok net görüldü. Bir ayağı, AKP tabanında, bir ayağı AB çizgisinde olan Başbakan Erdoğan, makasın açılma açısı genişledikçe zorlanacaktır.Diğer ayağını koymak için ikisinden birini tercih etmek zorunda kalabilir."1 - AKP çizgisinde kalmak ve bir hafta önce tanığı olduğumuz AB bize karışamaz. Önemli olan bizim irademizdir söylemini tekrarlamak... Duvar çekmek... Bunu yaparsa, sadece AKP değil, Erdoğan ile de AB arasında ikinci makas oluşur.2 - AKP tabanı için, - zaman zaman zina sürecinde olduğu gibi geri alınabilir adımlar atsa da - AB çizgisinde yürümeyi sürdürmek... O tercih de ikinci bir makası oluşturacaktır. Başbakan Erdoğan ile AKP tabanı arasında bir makası..."......Yani, önümüzdeki süreçte iki seçenek de, Başbakan Erdoğanlı bir diğer makası işaretliyor. Diğer makas Herkes biliyor ki... 2007 Cumhurbaşkanlığı seçiminde, parmak hesabıyla favori aday, R. T. Erdoğan...Peki...AB sürecini buzluğa koymuş, bu amaca odaklanmış siyasi, iktisadi, sosyal iç ve dış tüm dengelerin zembereklerinden boşalmasına neden olmuş birinci tercihle Erdoğan, Çankayaya çıkabilir mi?Hayır...Peki...AKPyi bir yana koyarak, sadece AB çizgisinde yürüyerek Çankayaya tırmanılır mı?Gene hayır...Cumhurbaşkanı, Avrupa Parlamentosunda değil, TBMMde seçilir. AKPnin büyük çoğunluğunu oluşturduğu milletvekilleri oylarıyla...O halde çözüm nedir?Çözüm, AB tercihinde samimi olmak, politik "gelgitlerle," güvenleri sarsmamak... Hiç yoktan sorunlar yaratmamak... Sorunları daha sorun olmadan çözmek... AKPye ve tabanına, Türkiyeyi ABye taşıma heyecan ve bilincini vermek... Demokratik ve liberal güçlerin desteklerini yitirmemek... AKPyi küçük bir çekirdeğin ipoteğinden çözüp tüm merkez/merkez sağı kucaklayan tabanın partisi haline getirmek... Ekonomide tutarlılığı sürdürmek............Başarının desteği, bir önceki başarıdır...Her adımla alınan mesafede bir önceki adımın katkısı gibidir bu.Açıyı açmak değil, AB doğrultusunda kalarak hem toplumu hem AKPyi bu doğrultuya yakın tutmak, ortak aklın yoludur."Türban olmadı... İmam hatipler olmadı... YÖK olmadı. Hepsinde geri adım attık. Bari zina olsun" zihniyeti ile bir yere varılmayacağı artık görülmüş olmalı. g.civaoglu@milliyet.com.tr Erdoğanın kariyeri