"MB'nin en önemli işlevlerinden biri olan 'faizde' ince ayarlar 'faizsiz' bankacılıkta uzmanlaşmış, 'faizsiz' banka Albaraka Türk'ün Genel Müdürü'ne mi bırakılacaktı?Yoksa... Bu da Cumhurbaşkanlığı'ndan döneceği öngörülmüş bir 'ince tasarım' mıydı?Yani... Bu girişimin de içi boş mu çıkacaktı?"Bir rastlantı..."VETO" dün açıklandı ama aslında o yazının yayımlandığı gün Büyükdeniz'in MB Başkanlığı'nı öneren kararname taslağı Çankaya'dan geri gönderilmiş bile...Ankara'dan aldığımız duyumlara göre, Cumhurbaşkanı Sezer'in "VETO" gerekçesi de aynı: "Ekonomik sorunların yaşandığı bir süreçte önemli işlevlerinden biri de faiz olan Merkez Bankası'nın başına faizsiz bankacılıkta uzmanlaşmış bir kişinin gelmesi sakıncalı olabilir."Söylem aynen değil ama verdiği mesaj böyle mi?............................Bu "VETO"yu öngörmek için siyaset allamesi olmaya gerek yok.............................Peki bizim tribünden öngördüğümüzü politika sahasında oynayanlar göremez miydi?Elbette bu kararname girişiminin tutmayacağını biliyor olmalılardı. O halde başka niyetleri vardı.Zaten 3 gün önceki yazı da "MB Başkanı 'matruşka bebekleri' sürecinden mi geçiyor?" idi.Şöyle sürüyordu..."Matruşka bebekleri, en büyüğünden başlayarak her birinin içine, aynı bebeğin daha küçük olanları yerleştirilmiş bir dizidir. Hepsi açıldığında birbirinin içinden çıkan büyükten küçüğe boy sırasıyla 8-10 bebek sıralanır."Gerçekten...Önce Ali Babacan'ın okul ve mahalle arkadaşı Erdem Başçı'nın adı ortaya atılmıştı.Başçı'nın, vekâleten atandığı MB Başkanlığı'na, asaleten geçmesi için kararname taslağının Çankaya'ya gönderildiği haberleri medyada yankılanırken hükümetten hiçbir yalanlama olmamıştı. Hatta Başçı'nın eşinin türbanlı olması bağlamındaki yorumlara Başbakan Erdoğan öfkelenmiş, "Ne yani, eşlerinin başları örtülü diye liyakati olanları göreve atayamayacak mıyız? Bal gibi de atarım" diye "zımnen" destek de vermişti.Matruşka bebeği gibi bu atama iddiasının boşluğundan Adnan Büyükdeniz kararname taslağı çıkmıştı.Erdem Başçı gibi Büyükdeniz de iyi eğitim almıştı. Başçı'nın eşinin başörtüsü bir engelse, Büyükdeniz'in eşinin de başı örtülü değil miydi?Üstelik bir kez daha vurgulayalım... "MB'nin en önemli işlevlerinden biri olan 'faizde' ince ayarlar 'faizsiz' bankacılıkta uzmanlaşmış, 'faizsiz' banka Albaraka Türk'ün Genel Müdürü'ne mi bırakılacaktı?Yoksa... Bu da Cumhurbaşkanlığı'ndan döneceği öngörülmüş bir 'ince tasarım' mıydı?Yani... Bu girişimin de içi boş mu çıkacaktı?"Başka bir isim mi tasarlanmıştı?..............................Küçük bir olasılık, o hesabın, "Büyükdeniz'in kararnamesi Çankaya'dan döner, Başçı MB Başkanlığı'nı vekâleten sürdürür" olduğudur.Ama...Galip ihtimal; "matruşka bebekleri" sürecinin, bir başka isimle devam edeceğidir. Başbakan Erdoğan'ın dün gazetecilere söylemi de bunu düşündürüyor................................Ancak... Bir başka "ince ayar" için iyi düşünmek gerekir."Matruşka bebekleri" sürecinin sonu için Cumhurbaşkanı Sezer'in onaylayabileceği öngörülmüş bir tasarım daha ilk baştan zaten var idiyse, neden bu çıkmaz sokaklar denendi?Hem MB hem iktidar hem isimler yıprandı. Bunlar bilinçsizce olamaz. Bir zorunluluk muydu?Belki de bilemeyeceğimiz derin AKP'de bazı çevrelere ve ağırlıklı odaklara, "Bakın görüyorsunuz olmuyor. Sizin istediklerinizi biz de istiyoruz ama Çankaya'yı aşamıyoruz" kanıtını göstermek gerekiyordu. Derin AKP'de siyaset, bakanlıklar, önemli görevler için çok farklı ilişkiler de etkili olabiliyor.O açıdan bakılırsa, sorunun Çankaya'dan çok başka odaklar olması da mümkün. g.civaoglu@milliyet.com.tr Daha 3 gün önce bu köşede şöyle yazmıştım...