Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Sanki...
Merve Kavakçı dizisi için bir "yazarlar kadrosu" var.
İzleyici oranı düştüğünde, senaryoda ilginç eklemeler yaparak, konuyu yeniden sıcak hale getiriyorlar.
Son "nikah görüntüleri" de bu kuşkuyu doğrular nitelikte.
Adeta önceden bir senaryo yazılmış.
Onun başrol oyuncusu olarak bir hanım tipi çizilmiş.
Merve Kavakçı'yı insan olarak bir senaryonun sayfalarına göre yönlendirilen veya kullanılan figür gibi nitelemek istemem.
Ne var ki...
Bu kuşkular giderek yaygınlaşmakta.
Üstelik...
Hem siyaset magazini malzemesi olarak kendini tüketmekte... Hem de aidiyet ilişkisi içinde olduğu camiayı hafifletmekte.

Gülümseten

Son görüntülere bakın...
Tesettür iddiasına karşın, tesettürle ilgisi olmayan bir garip kılıkla medeni nikah...
Seçilen yer, Osmanlı'ya kök söktüren Mısır Hidivi'nin köşkü.
Müzik Dede Efendi değil, Mendelssohn...
Ertesi gün damadın gazetelerde daha önce çekilmiş rakı sofralarındaki fotoğrafları...
Ve bir başlık: "Damat rakıcı çıktı."
Aynı sayfalarda FP Genel Başkanı Recai Kutan'ın Merve Hanım'a "UYGUN bir damat adayı varsa evlen dedim" sözleri...
Aslında Atatürkçülerin, Merve Kavakçı'ya hiç öfkelenmemeleri gerek.
Çünkü...
Eğer simgesi bu ise, irtica, korkutan değil, gülümsetendir.

Ofsayt ve kırmızı kart

Hadisenin hukuk tarafı da - yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi ile FP oylarına göz diken liderler nedeniyle - pek ciddi sayılmaz.
Başından başlayalım...
Merve Kavakçı, çok ciddi ve dürüst bir insan.
Türkiye'ye bu nitelikleriyle hizmet vermek istiyor.
ABD'den geliyor.
YSK'ya başvurarak, adaylığını tescil ettiriyor.
Ama...
Bu arada ABD vatandaşı olmak için başvurusunu hem YSK'dan hem partisinden gizliyor.
İşin daha bu safhası futbolun ofsaytı.
Sonra...
ABD'ye uçuyor.
Gizlice ABD vatandaşı oluyor.
ABD yararlarını korumak için yemin ediyor.
Bunu da saklıyor.
Seçimler oluyor.
YSK'ya ABD vatandaşı olduğunu söylemediği için seçim mazbatasını alıyor.
Oysa...
Bu yemini gizlemesi, ofsayt bir yana, kırmızı kart gerektiren bir tutum.

Veda

Bakanlar Kurulu toplanıyor.
ABD vatandaşlığını alırken Türk resmi kurumlarına durumu bildirmediği gerekçesiyle - yasa gereği - Merve Kavakçı'yı vatandaşlıktan çıkarıyor.
Anayasa'nın "TC vatandaşlığını milletvekilliğinin önkoşulu" olarak gören maddesine dayanılarak, Merve Kavakçı'nın milletvekilliği düşmüş sayılıyor.
Yapılacak şey basitti.
Yıldırım Akbulut, bu durumu Genel Kurul'a bildirecekti.
Ama o, önce "Merve Kavakçı artık TC vatandaşı olmadığı için milletvekilliği sıfatı düşmüştür" diye bir yazı yazdığı halde, bu kez "Danıştay kararının beklenmesi gerektiği... Kavakçı davayı kazanırsa, milletvekilliğinin avdet edeceği" gibi hukuk çerçevesinde yeri olmayan görüşler ortaya koyuyor.
Gerçi...
Danıştay "yürütmeyi durdurma kararı" verseydi, Akbulut'un hadiseyi bekletme tutumu bir hukuki gerekçeye dayanırdı.
Böyle bir karar yok.
Bakanlar Kurulu kararı geçerliliğini sürdürüyor.
Ayrıca...
Merve Kavakçı, Danıştay'a açtığı Bakanlar Kurulu kararını iptal davasını kazanırsa milletvekilliği avdet etmez.
Sadece bir sonraki seçimlere katılma hakkını kazanır.
ABD ve diğer Batı ülkelerinde olduğu gibi, "masa altı evlilik" denilen vatandaşlık kazanma evliliklerini iptal uygulaması, bizde ne yazık ki yok.
Merve Kavakçı, Bakanlar Kurulu kararına rağmen, şu anda evlilikle birlikte yaptığı bildirimle TC vatandaşıdır.
Kanuna karşı hileyle dahi olsa, bu sonuç sağlanmıştır.
Kavakçı, artık ilk seçime aday olarak katılabilir.
Seçilebilir.
YSK, bu izni verirken başörtüsüne de bakmaz.
Ama...
Daha iş o aşamaya gelmeden, kimbilir neler olacak?
Bakalım senaristler daha ne yeni buluşlarla diziyi renklendirecekler?


Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr