Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Roma’nın simge imparatoru Julius Sezar, arabasıyla Senato’ya giderken önüne bir grup çıkar.
Atların önüne bir kadın dikilerek “Dinle Büyük Sezar” diye haykırır.
Sezar bu saygısızlığa öfkelenir ve “Çekil yolumdan be kadın, seni dinleyecek zamanım yok” diye onu azarlar.
Kadının cevabı şöyledir:
“Beni dinleyeceksin, gerektiğinde her vatandaşı dinlemek senin görevin. Madem dinlemeyecektin, sen de Sezar olmasaydın.”
Kalabalıktan “Kadın haklı” diye homurdanmalar olur.
Sezar çaresiz kalır ve grup adına konuşan kadının şikâyetlerini dinler.
Bu öykü bütün zamanlar için ve “bütün Sezar’lar” için geçerlidir.
9 ayrı yazılışı olan Sezar, “kuvvet ve iktidar” anlamına gelir.
Yani...
Özel isim değildir. Zamanla Roma imparatorları isimlerinin sonlarına eklenmiştir.
“Yöneten” anlamıyla türevleri de olmuştur.

Haberin Devamı
MEY VE MESCİT

Rusya’da “Çar”ın (Tsar, Czar) kökeni Sezar’dır(Caesar).
Alman İmparatorlarının “Kaiser” unvanı da gene Sezar kökenlidir.

SEÇİLMİŞ SEZAR’LAR
ÇAĞIMIZIN liderleri de bir bakıma Prof. Duverger’in söylemiyle “seçilmiş imparatorlardır.” Onlar da “seçilmiş Sezar’lardır...”
Fırat kıyısında kaybolan koyundan, Beyoğlu Asmalımescit’te toplanan masalara kadar, her sorun sahibinin sesini duyurmak istediği adres aynıdır.
Ankara’daki iktidarın başı...
Asmalı’da ansızın sokaktaki bütün masaların belediye tarafından toplanması üzerine, “fısıltı gazetesi” yüksek tirajla dağıtıma girdi.
“Başbakan Erdoğan oradan geçmek istemiş, ama arabası ilerleyememiş... Belediyeye ‘kaldırın bu masaları’ demiş.”
Fısıltı gazetesi bu manşet haberini(!) bir yorumla da tamamlıyordu; “Aksi halde böyle, uyarısız, bildirimsiz, ihtarsız, ceza bile kesmeden, apar topar, hiç ayrım yapmadan, bütün masalar -müşterileri bile sandalyelerinden zorla kaldırarak- toplanır, kamyonlara doldurulur muydu?”
Yani...
İş döndü dolaştı “Bizi dinle Sezar” durumuna dayandı.
Başbakan’ın bu olayda “iradesi” var mı?
Bilmiyorum.
Ama...
“Makam aracıyla geçmek isterken Asmalı civarında tıkandığı ve öfkelenerek ‘kaldırın şu masaları’ talimatı olduğuna” ihtimal vermiyorum.
Asmalı’da ne işi olabilirdi?
Ayrıca Başbakan’ın geçeceği yolların daha önceden tutulduğu, trafiğin durdurulduğu bir gerçek.

Haberin Devamı

SATILAN SOKAKLAR
EDİNDİĞİM izlenime göre vatandaştan hayli çok şikâyet gelmiş. Hem Beyoğlu Belediyesi’ne, hem halkın başvurduğu Büyükşehir’e, hem de internetteki Başbakanlığa ait BİMER’e.
- Daha önceleri “otopark mafyası”nın sokak satması gibi, şimdilerde bar, büfe, disko, meyhane açmaları için sokak satan karanlık grupların türemiş olması...
- Belediye’ye dışarı masa çıkaranların büyük çoğunluğunun “işgaliye” vermemeleri, çağrıldıklarında ve mühlet içinde bile belediyeye gitmemeleri.
- Bazı mekânların kendi aralarında masa yeri kavgaları yapmaları...
- 3 bin işletmeden 2 bin 250’sinin “haksız rekabetle” karşı karşıya kalmaları...
- Platformlar kurarak ek mekân yaratılması...
-İddiaların aksine, çizilmiş çizgilerin dışına çıkan mekânların, sayıları sadece 11 olan zabıtaların yetersizliği nedeniyle uyarılara direnmeleri...
........................................
Sonuç...
Asmalı ve civarı İstanbul’un en renkli yerlerinden biridir.
Turistlerin ilgi odağıdır.
Tüm dünyada “out door” trendi patlamalar yaparak tırmanmakta.
İstanbul’da ve Türkiye’de de insanları artık içeri tıkmak -özellikle yaz aylarında- mümkün değil.
Beyoğlu Belediye Başkanı, Asmalı yöresi başta olmak üzere Beyoğlu’nun bu trendi yansıtmasına büyük katkı yapmıştır.
Sadece “bar- meyhane” değil, şık kafeler, butik sanat merkezleri, sanat etkinlikleri, temizlik ve estetik alanlarında da imzası vardır.
O nedenlerle, “kurunun yanında yaşın da yandığı” bu uygulamanın aşırılıklar tıraşlanarak, yörenin kendi normallerine dönüşeceğini düşünüyorum.
Lezzet ustalarının, İstanbullu geleneğinin, üslubun, sohbetin, keyfin paylaşıldığı pek çok seçkin mekânın bulunduğu Asmalı ve yöresinin, kısa sürede o cıvıl cıvıl güzelliği yeniden kazanacağını umuyorum.