Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Eski Genelkurmay Başkanı Em. Orgeneral Hilmi Özkök ile eski 1. Ordu Komutanı Em. Orgeneral Çetin Doğan arasındaki polemik “Askerde de fay kırığı mı?” kuşkusunu üretiyor.
Türkiye “haritada” bölünmüyor ama kurumlarda ve etkin kesimlerde “karşıt” kamplar oluşmakta.
Birkaç örnek yansıtayım:

Mitoz bölünme

İşadamları kesiminde 36 yıldır var olan TÜSİAD’ın yanı sıra MUSİAD...
Yargıçlar ve savcıları temsil eden YARSAV’a karşı Demokrat Hukukçular Derneği...
İnsan Haklarını savunan İHD gibi, Mazlum Der ve Özgür Der...
Hatta...
Basın Konseyi’ne alternatif -orada da değerli meslektaşlarımız var- Medya Derneği...
Bu “bölünme” görüntüsü içime sinmiyor.
Farklı fikirler varsa, aynı kurumlarda dile getirilir, aynı çatı altında görüşler çarpışır ama mesleki kurumlaşma kamplar haline gelmemeli.
“Aidiyet”lerimiz siyasi farklılıklara değil mesleklerimize endeksli olmalı.
Yazının başına dönelim...
Asker içinde hiç alışık olmadığımız karşıtlıklar yaşanıyor.
Geleneğe aykırı olarak kurumsal ilişkiler, ekranlara, gazete sayfalarına taşınıyor. Ast üst saygı kalıpları kırılıyor.
Hem TSK imajına gölgeler düşüyor, hem de daha genç subay kuşaklarına “yanlış” örnekler sunuluyor.
Temel değerlere virüs giriyor.
Öyle bir deprem ki...
Zemin kayıyor.
Kıbleler, tıpkı çöl rüzgârlarının kum tepeciklerini yok edip yenilerini oluşturması gibi savruluyor.
Bir toplum “ekonomik kriz” yaşayabilir...
“Sosyal bunalım” geçirebilir.
Dış güçlerle “olmak ya da olmamak” mücadelesine girebilir.
Ama...
Bunların hepsinin aynı süreçte Türkiye’nin üzerine yüklenmesi kâbustur.
Yukarıda saydıklarıma “Alevi-Sünni, Türk-Kürt” fay kırıkları oluşturma tezgâhlarını da ekleyiniz.
Bu gidişi “hayırlara vesile” görmüyorum.

“HAYIR”DA HAYIR YOK
Deniz Baykal “Hayır” denilmesi, diyeni yaralayacak bir öneri getirdi.
“Anayasa paketindeki 3 maddeyi çıkarın, onları referanduma götürün geri kalan bütün maddelere oy verelim, referandum olmaksızın anayasa değişiklikleri TBMM’de gerçekleşsin...”
Bundan daha olumlu katkı olabilir mi?
Paketteki maddelerden çoğu aylar sonrası referandum sandıklarının sürprizine bırakılmadan TBMM’de gerekli oy çoğunluğuyla kabul edilecek.
Diğer 3 madde ise halkın oyuna sunulacak...
Buna nasıl olumsuz tavır konulur?
Hem muhalefetten destek ve olumlu katkı isteyeceksiniz, hem de gümüş tepside ikram edilen bu destek ve katkıya el süremeden ret tavrına geçeceksiniz.
AKP bunu ne kendi grubuna ne de halka anlatabilir.
Ne yani...
AKP, “Biz o maddeleri asıl acı ilaç olan HSYK’nın, Anayasa Mahkemesi’nin ve siyasi partileri kapatma (kapatmama) hükümlerini saran ambalaj olarak koymuştuk” mu diyecektir.
Olta kancasını gizlemek için diğer maddeleri yem olarak kullandık mı suçumuz diye yakınacak mıdır?
Bunu izah edemez.
Zorlanıyor.

Haberin Devamı

Mitoz bölünme

YILIN GİRİŞİMCİSİ
Perşembe gecesi Milliyet’in Ernst & Young Türkiye ve CNN ile işbirliği yaparak düzenlediği “Yılın Girişimcisi” gecesindeydim.
Her yıl bu etkinliğe hiç aksatmadan giderim.
Çok ilginç girişimcileri tanır, başarılarını alkışlarız.
Örneğin...
Geçen yıllarda dünyanın en büyüklerinden kiraz yetiştiricisinin Türk olduğunu öğrendiğimde nasıl şaşırmıştım.
İklim nedeniyle, Türkiye’nin ötesinde başka coğrafyalara uzandıklarını Güney Amerika ülkelerinde bile kiraz yetiştirdiklerini öğrenmiştim.
“Yılın Girişimcisi” ödülleri, bilmediğimiz değerlere ışık tutuyor.
Onları aydınlatıyor.
Önceki gece adaylar anons edilirken kafamdan fanteziler geçiyordu.
Değişik sektörler ve Türkiye’yi tetikleyecek isimler.
Söz gelişi...
İstanbul’un gece yaşamına tükenmeyen yeniliklerle imza atan İzzet Çapa...
Ne güzellikler yaratmıyor ki?
Türkiye’ye gelen ünlüler kesinlikle onun mekânlarından geçiyorlar.
Bunlar Türkiye’ye dönüşü ve getirisi olan girişimler.