Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün Yunan ve dünya basınına göre, Mora Yarımadası'nın yarısını yok eden alevlerin hesabı sandıkta sorulacak.Bizim kıyılardaki orman yangınlarının hesapları neden sorulmadan kapatılır?Yunanistan'a dönelim...Ana muhalefet lideri Papandreu, halkına şöyle seslenmekte:"Biz dünyanın en görkemli olimpiyatını düzenledik. Organizasyonun güvenliği için en çağdaş, en etkin yangın söndürme araç gereç, söndürme uçaklarını, helikopterlerini ve insan kaynağını oluşturmuştuk. İktidar bunlardan yararlanamadı.Yangınları söndürmekte beceriksiz kaldı.Bu yangınlar doğal nedenler ya da teröristlerin sabotajı değildi.Çoğunun arkasında emlakçılar var.Yakılmış alanlarda siteler kuracaklar, büyük paralar vuracaklar..." Yunan seçmeni de ormanların yakılmasına ve devletin acizliğine öfkeli.Karamanlis, iktidarı -herhalde- yitirmeyecek ama oy kaybedecek. Halk, çevreye duyarlı küçük partilere de yöneldi. Yunanistan'da bugün seçim var. İktidardaki Yeni Demokrasi Partisi'nin oylarını, son orman yangınları -hayli- tırpanlayacak. Bodrum ormanları bu yaz kaç kez yandı?..Dikkat ettim... "Teröristlerin işi" diye açıklamalar yapıldı, ama nedense hep inşaat rantı getirebilecek alanlar seçilmiş."2B yasasıyla birlikte bu alanlara yapılaşma izni çıkacak" umuduyla "orman değerini yitiren" açıklıklar tezgâhı olabilir.Yani... Ege'nin iki yakasında da "emlakçı kafası" aynı melunluğa çalışıyor. Ya Bodrum yangınları? Oysa... 2B yasasıyla yarımada, yeniden betonla istila edilmezse, Bodrum kurtulmuş sayılır. Turizm Bakanlığı, inşaat furyasını bıçak gibi kesti. 5 bin metrekare arsaya sadece 125 metrekare inşaat uygulaması nedeniyle kimse kolay kolay taş taş üstüne koymaz.Belediyelere aylardır tek proje bile verilmiyor.Yarımadadaki müteahhitler de artık "burada iş kalmadı" diyerek demir alıyorlar ve başka yerlere yöneliyorlar.Bodrum birkaç yıldır şantiyeye dönüşmüştü. Artık bir süre rahat nefes alınacak. Gerçi bu durum, tamamlanmış yapıların fiyatlarını 2'ye, 3'e katladı ama hiç değilse beton kirlenmesi durdu. Bodrum kurtuluyor Şubat 1997'de Pakistan'a gitmiştim.Benazir Butto ile de gazete/TV röportajı yaptım.Butto, şimdi sürgünde ama ülkesine dönmesi ve kendine başbakanlık yolunun yeniden açılması için yapılan pazarlıklarla gündemde.1997'deki o röportajdan bir Butto gözlemi yansıtayım...Çekim için kameralar, ışıklar, ses düzeni hazırlanırken Benazir Butto, salonun kenarındaki uzun kanepede oturuyordu.Omzunda tül gibi incecik beyaz bir şal vardı. Saçları açıktı. Uzun giysisi derin dekolteliydi. Son zamanların moda deyimiyle "göğüs çatalı"na sansür uygulamıyordu.Röportaj başlarken omzundaki şalı, boynunu ve göğsünü de -gevşekçe- örterek başına aldı.Ama... Saçlarının üstte kalan kısmı gene görünüyordu.Röportaj sırasında el ve kol hareketleri yapıyordu. Bazen öne eğiliyordu.Boynuna sardığı şal da zaman zaman, nispeten kapanan dekolteyi gözlere sunan açıklar veriyordu.Kısacası göstermelik bir örtünmeydi.Şeriat Pakistan'ında Benazir Butto bu görüntülerle belki de "ılımlı İslamı (!)" temsil ediyordu. gunericivaoglu@milliyet.com.tr BUTTO'NUN ÖRTÜNMESİ