Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

“Müzik mutfağı” ve “Demokrasi laboratuarı...”

Bir harika girişim. Adı “DEMOKRASİ LABORATUARI...”
Şef Cem Mansur önderliğinde 92 gençten kurulu orkestranın provaları halka açık seminer işlevini de üstlenmiş.
Orkestrayı toplumun bir aynası olarak yansıtan bu etkinlikte “takım ruhu, liderlik, demokratik katılımın sınırları ve - öteki- ni de dinlemek, birlikte varolmak” gibi konular, çok sesli müziğin doğası ve çalışma ortamını örnek olarak sunuyor.
Demokrasi laboratuarı bu girişimle “müziğin mutfağından” besleniyor.
Nasıl bir güzelliktir bu...
Arkasında “Gençlik Orkestraları Derneği” var.
Genç müzisyenlere öğrencilikleri bitmeden profesyonel deneyim kazandırmak ve müzik ufuklarını açmak amacıyla 2007 yılında kurulmuş.
Cem Mansur liderliğinde üstün yetenekli 70 genç müzisyen tek tek seçilmiş ve “Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası (UGSO)” oluşturulmuş.
3 yıl içinde Türkiye ve Avrupa’da konserler vermiş.
Daha ilk yıllarında Berlin’in ünlü Konzerthaus salonunda çalmak önemli.
Orkestradaki gençlerin sayısı 92’ye çıkmış.
Siz bu satırları okurken Berlin Festivali’nde çalmış olacaklar.
Ardından Milano ve Troino Festivalleri...
“Müziğin mutfağından” beslenen “demokrasi laboratuarı” fikrini sevdim.
İlk prova/seminerini izleyeceğim.
Şef Cem Mansur’u ve Gençlik Orkestraları Derneği’ni kutluyorum.
Çarşamba gecesi bu 92 gencin Aya İrini’de konseri vardı.
İnanılmaz alkış aldı.
Peki neden bugünlere kadar yeterince bilinmiyordu?
Vitrini önemsememiş olabilirler.
Ancak bu kez “tanıtım ve iletişim” boyutunda Cem Mansur’un eşi Lale Mansur’un imzası var.

Karakoldaydım
Bu Karakol başka... Konser öncesi Aya İrini’nin hemen bitişiğindeki Topkapı Sarayı’nın restore edilen “Karakol”undaydım.
İstanbul kaynıyorken, Karakol’un yemyeşil bahçesinde, asırlık çınarların gölgesinde hava “limonata gibi” denilen hoş serinlikteydi.
Masalarımızda püfür püfür esintinin tadını çıkarttık.
Dev ağaçların arasından önce kızıla boyanan sonra laciverde dönüşen denizi seyretmek, Vedat Başaran’ın seçmelerinde lezzet sörfü yapmak hoştu.
Böyle bir Karakol’a düşmek dostlar başına.
Önümüzdeki yıl daha da ilginç hale gelecek.
Karakol’un arkasında Aya İrini papazlarının ve baş rahip konutları ortaya çıktı kazılardan.
Üzerleri camla kaplanacak ve ışıklandırılacak.
Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet...
Topkapı Sarayı bahçeleri böyle kalıntılarla daha da zenginleşiyor.

Haberin Devamı


Haberin Devamı
“Müzik mutfağı” ve “Demokrasi laboratuarı...”

ÖTEKİ BODRUM
Zaman zaman “Bedroom” olmayan “öteki” Bodrum’dan örnekler yazarım.
Türkiye’nin ilk ve tek Bale Festivali de her yıl Bodrum’da düzenlenir.
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü 8 yıldır bu güzelliği sunuyor.
Tarihi kalede açılış “Barbaros” balesiyle yapıldı.
Bodrum’a gelen yabancılar da bu festivale ilgi gösterirler.
Gösteri öncesi eski “HAN” yeni “NEW OLD” adlı mekânda bir davet.
Bu yıl İtalya, İspanya, Kore ve Yunanistan’dan da topluluklar festivalin konukları.
Bodrum’un bilinmeyen ya da az bilinen güzelliklerinden biri de AKTUR’la Ortakent arasındaki yamaca yaslanmış Güzel Sanatlar Akademisi.
Pırıl pırıl mavi denize ve onun arkasında Kos adasına bakan bir sanat mabedinde öğrenci olmak nasıl da hoştur.
Muğla Üniversitesi’nin bu yer seçimi önünde şapka çıkarılır.
Akademiyi bir başka Pazar Kahvesi’nde ayrıntılı yazacağım.

Haberin Devamı

BUYRUN BURADAN YAKIN

“Müzik mutfağı” ve “Demokrasi laboratuarı...”

“Müzik mutfağı” ve “Demokrasi laboratuarı...”

“Müzik mutfağı” ve “Demokrasi laboratuarı...”

“Müzik mutfağı” ve “Demokrasi laboratuarı...”

“Müzik mutfağı” ve “Demokrasi laboratuarı...”

“Müzik mutfağı” ve “Demokrasi laboratuarı...”

“Müzik mutfağı” ve “Demokrasi laboratuarı...”