"Sevgili İdil, Vedat'ın belki sadece 20 günlük ömrü var. Onu kurtarmanın son umudu, Gazi Yaşargil tarafından ameliyat edilmesi.
Bu ameliyatın giderlerini karşılamak için 'acil'
konser düzenliyoruz. Uçak biletin, konaklama masrafların sana ait.
Var mısın?"
İdil Biret:
"Programım çok yoğun. Ama, kesin orada olacağım. Vedat için çalacağım."
İdil Biret'ten bu sözü alan
Evin İlyasoğlu, bu rüzgarla, telefonları aynı soruyu sorarak sürdürür.
Güher Pekinel ve
Süher Pekinel... Ayşegül Sarıca... Verda Erman... Gülsin Onay... Arın Karamürsel... Aydın Karlıbel... Seher Tanrıyar... Emre Elivar... Muhiddin Dürrüoğlu - Demiriz...
Hepsinin cevapları,
Biret'inki gibidir.
"Konserin tarihini ve yerini bildir, orada olacağım."Müzikle sağlık duasının öyküsü şöyle...
Vedat Kosal, sanatını
Almanya'da sürdüren uluslararası ün yapmış piyanistimiz.
Cemal Reşit Rey'in en gözde öğrencilerinden.
6 yaşında
"Güzel Çocuk Yarışma"sını birincilikle kazanmış.
Şimdi
43 yaşında, ama hala çocuk ruhlu bir büyük.
Hep neşeli ve iyimser...
43 yaşında... Parmakları piyano tuşlarında uçuşan en iyi virtüozlardan biri...
Hocası
Cemal Reşit Rey'in
ağdalı Osmanlı Türkçesi'ni konuşuyor.
Kelimelerle oynuyor.
Dünyadaki bütün piyano ekollerinde derinleşmiş, müziğin renkleriyle oynayarak, kendini çiziyor.
Sultanların müziği
Harikulade bir çalışmaya da imza atmış:
"Osmanlı İmparatorluğu'nda Klasik Batı Müziği"...Sultanların, prenseslerin yapıtlarını bu İngilizce yazılmış kitapta toplamış.
Konserlerinde o saray yapıtlarından birini çalıyor.
"Mozart'ın piyona çaldığı bir şatoda 200 yıl sonra konser veriyorum. Sonra aynı mekanda bir Osmanlı sultanının müziğini sunuyorum.
Uçuyorum... Uçuyorum..."
Vedat Kosal, başka dünyaların insanı...
Bu hayat dolu, parmakları gibi ruhu da uçuşan sanatçı,
20 gün önce ansızın felç geçirir.
Münih'te hastaneye kaldırılır.
Teşhis:
Beyinde tümör... Beyni kurtarmak
Ama ilk izlenim, ameliyatla kurtulmak için küçük de olsa bir umut bulunduğudur.
Münih'te, doktorları, onun sanatına kıyamazlar.
Beynine ve parmaklarına elektrodlar bağlayıp, mekanik piyano çaldırma yöntemiyle, beyinde sağlam bölümleri saptamak isterler.
Böylece,
"beynin sadece hasar gören kısımlarını ameliyat edeceklerini" söylerler.
Bu bir umut ışığıdır. Ama, mum gibi zayıf, titrek.
Uzun sürmez... Söner.
Metastas yapmıştır.
Vedat, sonun başındadır.
"Artık ameliyat edilemez hale geldiği" söylenir.
İşte o günlerde müzisyen
Evin İlyasoğlu, Vedat'ı telefonla arar ve bu acı haberi öğrenir.
"Umuda yolculuğun" düğmesine basılır.
İdil Biret'in eşi
Arkansas'daki
Beyin Cerrahı Gazi Yaşargil'le konuşur. Ameliyat sözü alır.
Sonra..
Evin İlyasoğlu, Doğan Hızlan'a açılır.
Hızlan'ın katkısıyla
Aydın Doğan Vakfı'nın yardımları sağlanır.
Hakan Erdoğan da organizasyon deneyimiyle yerini alır.
Müzik tarihimizin en katılımlı ve en hızlı konseri organize edilir.
Avrupa'nın,
Türkiye'nin her yerinden ünlü piyanistlerin yanı sıra, piyano akortçusundan tutun da piyano taşımacısı
Mahmut Bey'e kadar herkes gönüllü çalışır.
Kültür Bakanı,
AKM'yi açar.
Ve
Bülent Ecevit de konserin gelirlerinin yanı sıra
70 bin dolarlık bir devlet garantisini
Arkansas Hastanesi'ne ilettirir.
Vedat, genç sesi ve sevdiği
ağdalı Osmanlıca ile şöyle dermiş:
"Ne harabi, ne harabatiyimKökü mazide bir ati'yim (gelecek)"
Vedat'ın mazide kalmamasını, onu gelecekte de bulmayı yürekten diliyoruz.
Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr