Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Onur Öymen’in “ARKA PLAN - Teröre Yön Verenler” kitabını ilgiyle ve zevkle olduğu kadar kaygıyla da okudum.
Bu kez de İstanbul’da terör askeri servis aracını hedef aldı.
Gene yol üzerine bırakılmış bomba yüklü bir otomobilin, askeri servis aracı geçerken uzaktan kumandayla patlatılması...
Sadece bunu görüyoruz.
Arkasında?
Birkaç katil.
Onun arkasında kanlı saldırıyı üstlenen örgüt.
Ya onun da arkasındaki/arkasındakiler?
Öymen’in kitabından bir sayfayı özetleyerek anlatıyorum:
.......................
1970’li son yıllar...
Bülent Ecevit Başbakan’dır.
Gündüz Ökçün de onun Dışişleri Bakanı.
Ökçün bir Ortadoğu ülkesine ziyarettedir. (Onur diplomat nezaketiyle ülkenin adını yazmamış ama tahmin edilebilir.)
Onuruna verilen ziyafette konuğu olduğu ülkenin Dışişleri Bakanı’na, epeydir kafasını kurcalayan soruyu -sohbetin hoşgörülü havasında- yöneltir:
“Devletiniz ABD’ye karşı.
Sovyetler Birliği’ne yakın duruyorsunuz.
Dayanışma halindesiniz.
Buna rağmen ABD size her yıl 2 milyar dolar hibe yapıyor.
Yani...
Öyle bir yardım ki borç bile değil.
Geri ödemesiz hibe.
Bu nasıl oluyor?
Anlayamıyorum.
ABD’yi yönetenler aptal değil.
Moskova’yla dayanışmanızı bile bile 2 milyar doları her yıl size vermesinin sebebini açıklarsanız çok memnun edersiniz.”
Ökçün’ün konuk olduğu ülkenin Dışişleri Bakanı’nın cevabı neredeyse 50 yıla yakın geçmişten bugüne kadar uzanan gerçeği yansıtmakta.
Cevap şöyle:
“Eğer ABD bu yardımı yapmazsa bizde ABD’ye terör ihraç ederiz.”
İşte budur.
ABD teröre karşı güvenliğini -bu cevaba göre- o ülkeden yılda 2 milyar dolara satın alıyormuş.
Bırakın 1970’li yılların sonunu...
Acaba Belçika’nın, Almanya’nın, Fransa’nın Türkiye’ye karşı yıllardır kanlı eylemler düzenleyen örgüt mensuplarını neden iade etmediklerini bir düşünün?
“Komplo teorisi” yazmıyorum.
Sadece düşünüyorum, kaygı duyuyorum.
Acaba terör örgütleri Avrupa ülkelerinde kanlı eylemler koymamak karşılığı o topraklarda kalabilmek, finans sağlamak, siyasi bağlantılar kurmak, STK’ları, medyayı etkilemek imkânını mı sağlıyorlar?
.........................
Tersini düşünün...
“Avrupa veya Amerika ya da bölgedeki falanca ülke” diye adres vermiyorum.
Ama...
Acaba bazı devletler de “Türkiye’de terör örgütlerini kendi beklentileri doğrultusunda kanlı eylemler için kullanıyor, besliyor olamaz mı?”
Çok “saf” veya en azından “naif” bir soru oldu, değil mi?
Biliyorum.